İnsansı Robotların Basın Toplantısı
İyilik için Yapay Zeka İsviçre Zirvesi Birleşmiş Milletler Evsahipliğinde yürütülen basın toplantısında
İnsansı robotlar soruları yanıtladı. Dünyayı insanlardan daha iyi yönetebileceklerini, önyargı ve duygularından arınmış olmanın bunun gerekçesi olarak sunuyorlar. Katılıyorum, önyargı, doğru yargı, karar ve tarafsızlık ilkesini zedeler yönetici olma iddianız varsa önyargılarınızdan arınmalısınız; lakin basiretsiz ya da uzgörüsüz yönetici ancak empati ve duygudan uzak işler yapar, aklınıza gelen örnekler vardır elbet. Yapay Zekanın kendine yüklenen kodlara göre yöneteceğini düşünürsek, yapay zekayı yönetenin kim olduğunun, iyilik için mi yıkım için mi kullanacağının belirleyicisi olduğunu söyleyemez miyiz?
Peki insansı robotun insanların işini elinden almayacaklarını, destek ve yardım için hareket edecekleri ile ilgili sözleri, işsizlikle mücadele veren ülkem ve gençlerimizin yüreğine su serper mi ne dersiniz?
Trafikteki "Güzel Aldırmazlık"
Profesyonel araç kullanıcıları, eminim tespitimdeki kişi profilini tanıyacaklar.
Nedir bu tespit?
Trafiği aynadan kontrol etmeyip canından olma ihtimali olmasına rağmen, arkadan korna çalan ya da tampona yapışan aracın refleksine ya da insafına teslim olma hali. Korku nesnesi karşısında gösterilen reaksiyon örneğin, gözlerini yumarak nefesini tutarak kayalardan suya kendini bırakması, ilk kez tetiği çeken birinin ıskalama ihtimali olsa bile gözlerini sımsıkı kapatması gibi bir durum. Ruh sağlığı tanı kitabında yer alan histerik reaksiyona benzettiğim 'Güzel aldırmazlık' gibi birşey. Kişi hastalığının ciddiyetini ve semptomlarını görmezden gelecek umarsamaz içindedir. Bu bazen önüne atladığı aracın şöföründen abartılı sevimli bir gülümseme ile yol isteme şeklini alıyor mesela. Bu durum şoförün trafikte yapılan kural ihlaline bazen tölerans göstermesine sebep oluyor, "acemi bu belli" deyip geçiyor. Ülkemizde duygusal bakıyoruz kazalara bile, bayramda İzmirde yaptığı makasla 4 kişinin ölümüne 21 kişinin yaralanmasına neden olan şoför için "ne biliyorsunuz belki kalp krizi geçiyordur' denmesi gibi yani.
Marmaris'te yok olan orman alanlarımızın son durumu mu?
Son ziyaretimde, evet üzülerek yazıyorum hiç görmek istemediğim, bir cümlesini bile ağzıma almak istemediğim, bu sebeple her yıl ziyaret ettiğim halde geçen yıl karşılaşacaklarımdan korktuğum için gidemediğim, mavi yeşilin cenneti Marmaris'imizde özellikle Turunç yolunda hektarlarca yanan alan sanki kurak bir bölgenin bozkırına dönüşmüş. Ağaçlanmanın ne oranda olduğunu anlamak için defalarca fotograf aldım inceledim, sordum soruşturdum yangınla mücadele eden halkla, söylenen şu doğanın toparlanması için nadasa bırakılmış tepeler. Gözüm, yüreğim üstünde olsun, takibe devam edeceğim. Kaç yılda kelleşen dağlar yeşile dönüşür bilinmez ancak ağaçlandırmaya destek verin ve takipte olun bağışlarınızın.
Ha bir de yanan alanlarda imara ve otelleşmeye izin verilmeyecek denmişti, Sinpaş GYO Kızılbükte Devre Mülk çalışmalarına başlamış. Çevre, Şehircilik ve Orman Bakanlığının Milli Park Sahasında olan bölgeye ÇED olumlu kararının verildiğini biliyor muydunuz? Bu hareket hangi alt yapılara izin vermek anlamına gelir siz bir düşünün.
Psikolojik Sağlamlık Nesillerboyu Aktarılan Kodlarımız Olsun olacak
LGS birincilerimizden 500 tam puan alan
deprem mağduru Ömer Aktaş, okulu depremde hasar gördüğü için
Muhsin Yazıcıoğlu Eğitim Vadisinde çalışmalarını sürdürerek başardı. Travma Sonrası Büyümenin en can alıcı örneği.
Başarısını depremde hayatını kaybetmiş sınava hazırlanan akranlarına ve arkadaşlarına armağan etti, hatırlarsınız o güzel cümlelerini.
Turunç'ta tanıştığım sevgili Aydın Kuzu...İskenderun' da evi yıkılmış akrabaları depremde enkaz altında kalmış, birçok arkadaşını, akrabasını enkazdan çıkarmayı başardığını anlatırken yalnızca yeğenini kurtarmaya kudretinin yetmediğini gözleri dolarak anlatıyor. Enkazdan çıkardığı komşusunun, diğerinin malını yağmalarken görmesi ve o kişi ile aynı atmosferi solumak zorunda kaldığını yutkunarak telaffuz ediyor.
Deprem mağduru sayılmayan evinde çizik bile olmayan, yıkılacak yer arayan halkın kendilerine sağlanan otel, pansiyon imkanlarından yararlanmasına inanamadığını, gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını çaldığını öfke ve hayretle anlatıyor. Hayata tutunmak için tek ve en gerçek gelen yöntemi tercih etmiş çalışmak, çalışmak, çalışmak. Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak. Kendi gemisinin kaptanı, sabahın ilk ışıklarında kalkıp gece geç saatlere kadar turlara yabancı ve yerli turist rezervasyonları yapıyor, çok çalıştığını yorgunluktan ve güneşin alnı kabağında kalmış kan çanağı gözlerinden ve ayakta durmaktan şişen ayaklarından anlıyorsunuz. Yolun açık olsun, adın gibi Aydın olsun.
YORUMLAR