KUŞATILMIŞ ÇOCUKLUĞUMUZUN 23NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK...
Gülnur İpin Harbek

Gülnur İpin Harbek

Uzman Klinik Psikolog
  • Instagram

KUŞATILMIŞ ÇOCUKLUĞUMUZUN 23NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN...

22 Nisan 2021 - 19:43

Milletimizin temsili iradesinin kabulunün 101.yaşını kutlarken bu iradeyi temsil etmeye devam edecek olan ata evlatlarıyız. Fikri hür vicdanı hür irfanı hür nesil yetiştirme sözü veren ecdadımızın torunları. Egemenliği kayıtsız şartsız bağımsız olan bir milletin, boyunduruk altına girmeden yaşamını idame ettirmesi, geleceğin büyükleri çocuklarımızın ipotek altına alınmamış dünü, günü ve geleceği ile mümkündür.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 23 Nisan 1923'de TBMM'nin kuruluşunu, yani Millet egemenliğinin doğuşunu, çocuk bayramı olarak ilan etmesi, ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza bu ülkeyi emanet etmesinin de bayramıdır.

Çocuğun özgürlüğü, kendini, ait olduğu toplumu temsilciği nerede başlar peki? Dünya ile kurduğu ilk ilişki nesnesi memeyi bıraktığında, yerini, diğerlerinin temsili ilk öteki olan baba ile kurulan bağda, çevre alır. Sosyal doğum gerçekleşmiştir artık. Otonomisini bezden kurtuluş, yürüme ile uzaklaşacağı alanın sınırlarını genişletme, konuşarak yardım alma gerekliliğini kompanse etme, okuma edinimi ile öğrenmede bağımsızlık ilanı, yazarak derdini anlatan fikrini aktaran olmak okul öncesinden ilkokula, çocuğun gelişimsel döneminin hedefleridir. Çevreye, çevrenin ona verdiği teminatla kendine güvenmek, irade gösterebilmek, sorumluluk almak, çevredeki olanakların farkında olmak, hedef koyabilmek erken çocukluk döneminde başlar, girişimciğin ardından başarma hissini tattığı okul dönemi ile devam eder. Bu kadar erken yaşta özgürleşen bireyin zamanla esaretine nasıl da şahit oluyoruz.

Çocukluğunun gölgesi değil güneşinde oynayan, bağı bahçesi beton yığınına dönmemiş, meyveyi dalından koparan, 'yerli malı yurdun malı herkes bunu kullanmalı' cümlesinin anlamını, memleketinin toprağından mevsiminde hasat alırken anlayan, servis edilmiş halini değil çekirdeğinden tanıyan, toprağının bereketinin kalbine, eli ile oracıkta eşeleyip koyduğu tohumun, başaklandığı günlerin kokusunu duyan dedelerimizin hafızasını taşıyan bireylerdir geleceğin büyükleri.

Zihnini uyuşturan, bedenini un çuvalına dönüştüren, duyguları küntleştiren yeme değil tıkıştırmalar, izleme değil içinde kaybolunan ekranlar, cümleye başlamanın abcsini unutan yalnızlıklara hapsolmuş değil, anlık keyif için kendine zarar veren alışkanlıklardan uzaklaşan, ruhunu ve aklını, okuyarak besleyen, beslenen bilinci ile sohbeti taçlandıran, dostluğu ballandıran toplumun sağlığı ve sağduyu timsalidir, geleceğin büyükleri.

Büyüğünden rehberlik alan, küçüğüne rehberlik veren, selamı kelama dönüştüren, söze ve öze değer veren, atasının bıraktığı izi, geleneği, görgüyü, mirası işleyen, demirustası, minyatür sanatçısı, baston oymacısı, neye ruh veren, danteli tülbente iliştiren, suyu testiden, kahveyi bakırdan içen geçmişin mirasçısıdır geleceğin büyükleri.

Ekran şövalyesi, 'okumadan alim, gezmeden seyyah' değil, deneyim biriktiren, kendi fikrini zikreden, edindiği fikri varolanla geliştiren, ustasını bilen, çıraklığına güvenen, bellediği becerinin mimarını diyen, kaynaklarından emin, söylediğini, yazdığını kaynak gösteren çizdiğinde kopya değil esinlenen, imzasına özgünlüğü ile hayat veren bilginlerin akıl baliğ, ahlakını taşıyan geleceğin büyükleri.

Memletinin kaynaklarından, zenginliklerinden habersiz, duydukları üzerinden politik, karnının doğduğu kadar dürüst, gözünün doğduğu kadar taraf, soluduğu hava kadar üretken değil, vatan sevdalısı, bir karış toprağını değişmeyen, doğasını o günü orada geçirene kadar değil ebedi koruyan, ilk fırsatta yurdunu terketme meraklısı olmayan, ülkesi için yaşayan değer tüm dünya için yurdunun gurur timsali olmaya öykünendir, geleceğin büyükleri.

Yakınan değil çözüm ortağı, yaygaracı, bozguncu değil yapıcı, onarıcı, birleştirici, terörize eden, saldıran, linçleyen değil sözleri ile sorgulatan, ilkeleri ile aydınlatan, davranışları ile rol model olan söyledikleri ile eylemleri tutarlı, eserleri ile kendini ve ifade gücünü ortaya koyan, dili, kalemi, eylemi, inancı, yılmazlığı ile önder ve yönderimiz ATAMIZIN çocukları, geleceğin büyükleri...

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!!

Gülnur İpin Harbek
Uzm.Klinik Psikolog
@uzm.psk.gulnuripinharbek
[email protected]

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Firdevs Ersoy
    3 yıl önce
    Gülnurcum içerik olarak, uzun zamandır okuduğum en güzel yazılardan birisi olmuş. Daha çok kişiye ulaşmalı, daha çok da gençlere...Yüreğine, kalem tutan ellerine sağlık. Kutluyorum