Türkiye Uzay Ajansının, uzay politikaları alanında hazırladığı, Milli Uzay Program hedefleri hakkında gündemi takip etmeye çalışırken, karşıma çıkan görseller ve videolar konuya nasıl mizahi bakış açısı geliştirilebildiğine şahitlik etmeme neden oldu. Üzerinde "Uzaylım", kapısında "Tubitak sağolsun" yazan uzay mekiği, arabesk tadında "uzayın ustasıyım gözlerinin hastasıyım" karikatüristik çizimler; uzay mekiğini elindeki ateşleyici ile havalandıran yurdumun insanın çizgi karakterine gel de gülme.
Bir taraftan, astro fizik, uzay, genetik, teknoloji vb. alanlarında 'ayranı yok içmeye tahtırevanla gider....' gelişmekte olan bir ülkenin, başka hayati öncelikleri olduğunu ve harcı olmadığını anlatıyor olması dışında, gülebilmenin fiziksel gerilimi, mental yorgunluğu, olaylara negatif açıdan ele alma tavrını nasıl yok ettiğini de söylemem gerek.
Pandemi sürecinin başından itibaren maskenin kısıtlayıcılığı ile gülüp geçebilmeyi öğreten Anadolu insanının diliyle "gına geldi ya da darlandum" u patlamaya izin vermeden boşalım sağlayarak mizaha nasıl da çevirebildik hatırlayın.
Mizah, kahkaha, gülebilmek, hatta katıla katıla, iyileştiriciliği yüksek olan çökkünlüğün karamsarlığın panzehiridir.
Gülen bir kişiye maruz kalmak ayna nöronlar aracılığı ile gülmeye teşvik ederken, ateşlenen gülme enerjisini iletişime geçeceğiniz diğer kişilere transfer etmenize de neden olur.
Nörokimyasal açıdan bakılırsa, komik olma potansiyeli olan bir materyale, gülmek, en yalın hali ile keyif hissi vererek, ödülle harekete geçen domaminerjik yolakları uyarır. Mutlu ve motive olmak kadar öğrenmeden de sorumlu olan dopamin hormonunun, dikkati odaklayıp ve merakı tetiklemesi neticesinde ruhsal bir iyilik hali ile öğrenmenin de gerçekleşmesine zemin oluşturur.
O zaman mizah dolu görsel malzeme ile karşılaştıktan sonra uzay araştırmalarına dair yazı ve makalelere yoğunlaşmam tesadüfi değildir diye düşünüyorum. Hatta şuan uzaya çıkacak olan Türk kozmonotuna aranan isme, aday ismim bile hazır.
Öğrenme ortamının öğrenmek için hazır hale gelmesinde altın kural vardır, o da mizah, duyguyu ve merakı harekete geçirecek aktivite, giriş cümlesi ya da sorusunu getirmektir. Bir bilgiyi aktarmak değil, öğrenmeyi öğretmekle ilgilenen eğitimciler bunu iyi bilir.
Mizah, kahkaha ruhunuzda, bedeninizde hatta zihninizde sıkışıklık yaratan duyguların kostiğidir, tıkanıklığı açar dersem yanlış söylemiş olmam herhalde.
Ruhsal detoks ile endişe ve karamsarlığı bir kenara bırakırken; gülmelerinizi, samimi duygularınızı birbirinize geçirebileceğiniz ve kahkahadan beslenerek ruhsal bağışıklığınızı güçlendirdiğiniz bir hafta sonu dilerim.
Uzm. Psikolog
Gülnur İpin Harbek
@uzm.psk.gulnuripinharbek
[email protected]
YORUMLAR