NESLİ TÜKENEN CARETTA CARETTALAR VE NESLİ TÜKENEN İNSANLIK!

İzmir Kent Ormanında yürüyüş için her zaman olduğundan dingin bir gündü. Canlı yaşamla buluştuğumuz muazzam bir atmosfere sahip doğanın gizli bahçesi olan bu yerde, deniz kokusunu daha yakından içimize çekmek için kıyıya yanaştığımızda hiç arzu etmeyeceğimiz bir manzarayla karşılaştık.

Diğer deniz kaplumbağalarına göre gözleri kamaştıran cüssesi ilk dikkatimizi çeken şeydi. Karadan denize geçen en eski sürüngen türü olan bir caretta caretta ile karşılaşmış olmak şanstı bizim için. Büyülenmiştik. Heybetli vücuduna rağmen, yumurtalarını bırakmak için karaya sık taşınan, bir yıl içinde su da kilometrelerce yol kat eden, atik olan bu kaplumbağanın suda öylece hareketsiz durması bir terslik olduğunu söylüyordu.



İçimizden geçen kötü senaryo karaya vurmuş olmasıydı. Hayatta kalmış olmasına karşı olan umudumuzla Muğla Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi(DEKAMER)'e ulaştık. Telefonu açan yetkili, sudan çıkarmamızı, vucüdunda herhangi bir yaralanma olup olmadığını öğrenmemizi istedi. DEKAMER, İzmir Büyükşehir Belediyesinin belirttiğimiz konumdan gelip alması konusunda talimat verecekti. Devletin bir kurum ya da kuruluşuna pazar günü ulaşıp yanıt almak, yalnız olmadığımız duygusunu yaşatmıştı, ihtiyacımız olan bu güven duygusunun, bize iyi geldiğini de söylemeden geçemeyeceğim. Ancak denizden çıkarmayı başardığımız can artık yaşamıyordu.



Ortalama dalış süreleri 20_30 dk olan, 4 saate kadar deniz altında kalan deniz kaplumbağaları için deniz altı yaşam demek. Üstelik denizanalarının bulunduğu kirlenen bölgelerde denizi temizleme görevi üstlenen bu canlıların yaşam alanlarına yaptığımız müdahalelerle yaşam haklarını elinden alıyoruz. Maalesef denizin dibinde biriken hayalet balık ağları, poşet atıklar boğulmalarına, yuttukları balıkçı misinaları bağırsaklarının kesilmesine ve teknelerin pervaneleri her geçen gün karetta karettaların ölerek sayılarının azalmasına sebep olmaya devam ediyor.



Geçimini denizden sağlayan insanoğlu, mesleğini icra eden balıkçılar, denize bıraktığı atıkları ile karetta karettaların ve denizdeki tüm canlı yaşam alanlarının kaybolmasına sebep oluyor. Denizden aldıkları verimin düşmesinden şikayetçi iken bunun müsebbibi olduğunu aklıma getirmiyor bile.

Tüketirken yıkıp döken, tahrip ettiklerine dikkat vermeyen, verdiği hasarı umursamayan yegane canlı, adının gerçek anlamının özenini taşımayan ve gerekliliğini yerine getirmeyen maalesef İNSAN!!

NOT: Güzel İzmir'imizin iki duyarlı yöneticisi İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e, öncelikle Kent Ormanında yapılan çevreye duyarlı düzenlemeleri için teşekkür ediyorum. Bu olayın benzerinin yaşanmaması ve yaşandığı takdirde hızlı koordinasyon refleksi için kendilerinin desteği ve duyarlılığını rica ediyorum.

Uzman Klinik Psikolog
Gülnur İpin Harbek
@uzm.psk.gulnuripinharbek