VATAN SAVUNMASI YEŞİL KALELERİMİZ İÇİN…
Reklam
Gülnur İpin Harbek

Gülnur İpin Harbek

Uzman Klinik Psikolog
  • Instagram

  VATAN SAVUNMASI YEŞİL KALELERİMİZ İÇİN…

30 Ağustos 2023 - 08:01

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Büyük Taaruzun, emparyalist güçleri vatan topraklarından uzaklaştırmanın, 101.yılı Kutlu Olsun!!! #30agustoszaferbayramı
 
İstiklal Savaşı, Türk milletinin maddi ve manevi tüm varlığını ortaya koyduğu sadece silahlı bir mücadele değil, ulusal birlik ve beraberliği, ulusal kimlik ve değerlerimizi zaferle perçinleyen, vatan sevdasının ve özgürlük tutkusunun sembolü.
 
Yani vatan savunması yalnızca topla tüfekle olmaz...bize emanet edilen memleket topraklarını koruma, milli şuuru, bilimsel bakış açısını teknolojinin sunduğu imkanlar ile buluşturabilme kabiliyeti gerektirir.
 
İki yıl önce Muğla-Marmaris’di  bu yıl sıra Çanakkale’nin yanması sizce tesadüf mü?
 
Sıralı ve planlı mı bu işler? 2021 de Marmaris, bu yıl ısrarla neden üstüste Çanakkale yangınları. Türkiye’nin akciğerleri, oksijen ve şifa deposu Kaz Dağlarının etekleri kül oldu. Yeşil kaleler,  griye boyandı. Aklımıza tarım ve orman alanlarımıza imar izni verilmesi ihtimalini düşürdüler bir kere ancak oradan değil buyrun buradan b(y)akalım…
 
Anız yakmanın sonuçlarını ilk kez yaşamıyoruz. Yasaklanacak. Eline çakmağı alana önce ağır para cezası sonra mühebbet hapis böyle ne yaptığının sonucunu bilmeyene. 10 köyü etkisi altına alan yaklaşık 4bin hektarlık alanı yok eden, yangın felaketinin müsebbibi olabileceğini umursamayan, yalnızca ateş yakmanın bile toprağın bereketini, üretkenliğini bitirdiğini bilmeyecek kadar kör zihniyetler en ağır şekilde cezalandıralacak. Evet iklim değişikliği nedeniyle nem oranının düşmesi ve rüzgarın gücü yangının kontrol altına alınmasını engelliyor ancak bir beşerin şaşarak ya da bilinçli vicdanına mahkum mağduriyetlerimizin ağır bedeli olmalı.
 
İlk gün, Çanakkale yangına teslim olmaya başlamışken kara, deniz ve etki gücü açısından mühim olan havadan hızlı müdahale hayati iken, ekranlara yansıyan gece görüşlü 4 helikopterin söndürme çalışmaları için havada vızıldaması,  öfke ve çaresizlik duyguları ile baş başa bırakıyor insanı. Zamanla uzun saatleri geride bırakırken önce 8, sonra 11, son olarak 26’ya çıktı helikopter sayısı. Evet Orman Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Savunma Bakanlığı, belediyeler ve özel idarelerden toplam kaç görevli personel, uçak, arazöz, su tankeri, araç ve iş makinesi sevk edildiği sık bilgi olarak geçildi ancak niye ilk gün yangının yayılma riskini kontrol altına alma açısından kritik öneme sahip ilk müdahalelerde hızlı değiliz, zaman en büyük rakibimiz iken. Kara, hava ve deniz savunması ile bütünsel bakıyorum olaya!!!
 
Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara, orman yangınlarına dirençli köyler olmadığını söylüyor. Yol kenarlarındaki, kuru otlar kesilen odunlar çıra gibi etki gösteriyor. Peki yangına köylülerimiz dirençli mi?  Diğer yandan yapı yangınları ile açık alan yangınlarına yaklaşımların birleştirilmesi gerektiğini ve üzerine yapılandırılmış iyi bir koordinasyonun önemini vurguluyor Özkara. Köylüler hayvanlarını kaybediyorlar, evlerini kaybediyorlar evet. Yerini, yurdunu terketmek zorunda kalıyorlar. Hiç memleket toprağı terkedilir mi? Atamızın kıymetli bulduğum deyişi ile milletin efendisi olan köylülerimiz vatan toprağını savunacak güçte değil, kurtuluş savaşını kazanmış, vatan savunmasına kağnısı ile, topu, tüfeği, erzağı ile katılmış olan köylülerimiz anavatanı, ana toprağını yangına karşı savunacak bilgi, görgü, donanımda değil.
 
Tarım ve Ormancılık  Bakanı İbrahim Yumaklı, ‘spot atma’ yani yanan bölgeden yanmamış bölgeye materyal sıçramasının yangının yayılma riskini arttırdığını sık vurguladı. Yani düşünülmeden bırakılan ya da atılan materyallerin böyle bir yan etkisi yine tarım-orman alanlarını emanet ettiğimiz köylülerin ya da vatandaş olarak hepimizin sorumluluğunda.
 
Vatanı emanet edebildiğimizi düşündüğümüz köylümüze, afet farkındalığı kazandırmak zorundayız. Yangın sırasında, yanan bölgeyi soğutma, evinin duvarını, dumanlarla boğulama tehlikesi olan ağılları doğru tahliye etme, elindeki iş ve makine gücünü koordineli olarak seferber etme oranını arttırmak mesela, cephanelikle donatmakla eş bana kalırsa.
 
‘Yanan Sadece Ormanlarımız Değil!’ 
 
“Ey Türk Gençliği,
 
Birinci vazifen, Türk İstiklalini ve Cumhuriyeti’ni… İstikbal ve İstiklalin için topraklarını, tarım-orman arazilerini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
 
İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir…”
 
Ey Türk istikbalinin evladı!
 
Sahip olduğun hazineye, değerlere, topraklara, tarım alanlarına, doğaya, bitki örtüsüne, canlı yaşama; kültürel ve doğal mirasa sahip çık!… #yanansadeceormanlarımızdegil

YORUMLAR

  • 1 Yorum