Merhaba kıymetli okurlarım;
Osmanlı İmparatorluğu zamanında çıkan tüm gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra yayınlanıyordu. Türk basınında sansürün ilk uygulandığı tarih ise 10 Mayıs 1876’dır. 24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet yürürlüğe girdikten sonra bu uygulamaya son verilmesi günümüzde “sansürün kaldırılması” olarak adlandırılmaktadır. 10 Haziran 1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bir basın günü oluşturmayı planlamıştır. Türkiye’de ilk gazetenin çıkış tarihine göre düzenlenmesi planlanan bu güne “Basın Bayramı” adı verilecektir. Ancak ilk gazete konusunda çeşitli görüşler bulunduğundan dolayı bir görüş birliği sağlanamamış, daha sonra Falih Rıfkı Atay tarafından bayramın her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanılması fikri ortaya atılmış ve kabul edilmiştir.İlk gazetenin çıkışı konusundaki tartışmalarda ise bazı kişiler, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dahilinde ilk Osmanlı Türk gazetesi olan Takvim-i Vekayi’nin yayınlandığı 1831 çıkış tarihini doğru olarak kabul etmişlerdir. Ancak Takvim-i Vekayi’nin resmi gazete olmasından dolayı ilk çıkan Türkçe gazete olmadığını savunanlarda bulunmaktadır.
Bu öngörüyü savunanlar ise ilk Türkçe gazetenin 1861 yılında yayınlanmaya başlanan Tercüman-ı Hakikat olduğunu iddia ederler. Türkiye’de Basın Bayramı özellikle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önderliğinde Bâb-ı Âli ile kutlanmakla birlikte, her il ve bazı ilçelerde de Basın Bayramı ayrı ayrı kutlanmaktadır. Basın Bayramında pek çok siyaset adamı, rektörler ve bazı belediye başkanları tarafından bildiri yayınlanmaktadır. Bildirilerde Basın Bayramının önemine değinilerek, özellikle Türk basınındaki sansür ile ilgili konular bu bildirilerde yer almaktadır. Zordur benim Ülkemde tarafsız bir basın mensubu olmak. Ötekileştirilirsiniz reklam vermemeyle tehdit edilirsiniz oysaki parayla haber yapılmaz biz bunu bilir bunu söyleriz. Kamuoyu tarafsız objektif haber almalı her koşulda, siyasetçilerin keyfine veya menfaatine göre haber yapamayız. Basın özgür olursa millet'in her sorun ve sıkıntısı daha kolay çok çabuk çözüme ulaşır. Eski adıyla sarı basın kartı şekillendirilerek artık gri renkte oldu. Ben basın kartı sahibi bir gazeteciyim, bir çok basın emekçimiz var fakat kartları yok ama bu onların basın mensubu olmadığı anlamına gelmiyor bilakis basın kartı olan bir çok gazeteciden daha çok çaba gösterip çalışıyorlar. Bu vesileyle işini hakkıyla yapan tüm basın emekçisi meslektaşlarımın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'nı en içten dileklerimle kuyluyorum. Sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalın.
YORUMLAR