Merhaba kıymetli okurlarım bu makalemde sizleri evlerinin kapısında kilit olmadan yaşadığımız güven dolu o güzel yıllara götüreceğim. Vakit ayırıp okuma zahmetinde bulunduğunuz için çok teşekkür ederim okuyan yüreğiniz dert görmesin.
Hey gidi günler hey... şarkıda dediği gibi, "biz büyüdük ve değişti dünya" şimdi geriye dönüp bakınca sanki hiç o yıllar yaşanmamış gibi samimiyet yoksunu güvensiz anlattıkları gibi olmayan insanların olduğu zamandayız biz. Öyleki samimiyetsiz artık her yerde bir virüs gibi oradan oraya yayılmış iş çevresi, arkadaş arası, akraba ve aileler.
Çok ileri yerlere geldi dünya bir çok konuda ama insanlık geride o güzel yıllarda kaldı. Herkesi bir ayrı telaş sarmış bir panik havası kimse çoklu düşünmüyor artık biz olmak çok gerilerde garip ve mahsun kalmış. Keşke o tahta sedirlerde dizilip oturduğumuz yıllarda kalsaydık ayrı gayrımızın olmadığı yıllardı o yıllar. Şimdi herkesin herşeyi var ama biz yokuz artık böylemi olacaktık? Birimiz bir kenarıda ölsek falanca gibi öğreneceğimiz zamana geldik. Bunun içinmi büyüdük biz oysaki ne güzel zamanda açmıştık gözümüzü hayata. Avcıların dekor için avını vurduktan sonra içini doldurup dondurduğu gibi duygusuz manadan uzak kalmış insanlarız biz artık.
Çoğumuzun birilerine karşı gardımızı düşürdükten sonra ağzı yanmıştır. Bazılarımız, bu olumsuz deneyimlerle hareket etmeye devam ederek baş eder ve psikolojisi bu duruma bağışıklılık gösterir. Bazılarımız ise, tam tersi yönde, çok yakın bağlar kurabileceğimiz kişilere ve veya ilişkilere göz ucuyla bile bakmadan es geçeriz. Güvensizlik ve kaygılar hükümdar olmuştur artık.Eğer birisi, bir başkası hakkında sürekli konuşuyorsa, gerçekte, o kişi kendisi hakkında, konuşuyordur.
Birinin bir başkasının yanında kendisi güvende hissetmesi ne kadar güzeldir. Duygularımızı dejenere etmemiz lazım çünkü yaşadığımız bu güzel yıllar geriye gelmeyecek.
Köylerimizde mahallelerimizde kapılarımız gündüzleri açık, geceleri kilitsizdi bizim, akşam olduğunda çaylar demlenip sokaklarımızın kaldırımlarına bir çul serip çayı bahane sohbetler ederdik. Şimdi vakit öldürecek şey çok meşkale çok ama samimi sıcak ilşkiler yok. Kim kimden ne çıkar sağlarsam diye bakar oldu, ya ezip üstünlük göstergesi sağlamak için görüşüyor insan insanlar yada bir çıkarı menfati varsa var insanın insan yanında. Bumudur gerçekten insanlık Allah aşkına, kışları küçük kömür sobasının etrafında oturulup samimi sohbetler edilen yüreklerin ısındığı günleri özledim.
Sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalın.
YORUMLAR