Bana inanın, bugün sizlere aktaracağım yazı gündeme bomba gibi oturacak. Gezi parkı eylemlerinde sosyal medyadan çekinen hükümet gibi çekinecek "yazıya konu olan kişiler...
Ve bu köşeden kamuoyunu bilgilendirirken bazılarını da rahatsız edeceğim; ama engellemeye güçleri yetmeyecek. Yazacaklarım bunlarla da sınırlı kalmayacak; devamı gelecek...
Bu ilk yazımın konuğu İzmir Büyükşehir Belediyesi...
Milletçe biliyoruz, 2014 Mart ayında yapılan yerel seçimlerde İzmir büyükşehir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu İzmir'de kentsel dönüşüm yapılacak olan ilçelerde; özellikle de Karabağlar'da kendi istediği kişinin başkanlık koltuğuna oturması için elinden geleni yaptı, partisindeki üst organlara deyim yerindeyse kafa tuttu ve dileği yerine getirildi. Yani şu an Karabağlar ve Konak ilçelerinde Aziz Kocaoğlu'nun tayin ettiği kişiler belediye başkanlığı görevini yürütüyor...
Şimdi iyi analiz edebilmemiz için bu başkanların koltuklarına oturmadan önceki mevkilerini aktaracağım sizlere...
Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş:
Sema Hanım bu zamana kadar ki yaşantısında başarıyı elde etmiş bir isim... 2 dönem Balçova ve büyükşehir belediyesinde meclis üyeliği, meclis başkanvekilliği görevini üstlenmiş, İzmir'deki ilk bayan baro başkanı ünvanını elde etmiş birisi... Bunun yanı sıra KCK ve özellikle Aziz Kocaoğlu'nun davalarında gönüllü avukatlık yaptığı söyleniyor. Buraya kadar her şey güzel, ayrıca Sema Hanım başarılarla dolu yaşamına belediye başkanlık görevini üstlenerek devam etme hakkına sahip ve başarıyla altından kalkabilecek birisi.
Ama bir yanlış var!
Aziz Bey, onca aday adayının olduğu Konak ilçesinde neden Sema hanım isminde ısrar etti? Konak olmayabilir dendiğinde Gaziemir'e kaydırılmaya çalışıldı, olmadı, bir ara Karşıyaka belediye başkan adayı olarak sunuldu, Karşıyakalılar Cumhuriyetçidir, KCK davalarında gönüllü avukatlık yaptığı lanse edildiği için, Atatürk karşıtı olduğu söylentileri olduğu için ayaklandılar ve Sema Hanımı kabul etmediler. Eeee CHP'de Karşıyakalıları karşısına alamayacağı için tekrar Konak ilçesine çekerek adaylığını açıkladı Sema Hanımın. Sonrasında ise Aziz Kocaoğlu-Adnan Keskin çekişmesi üzerine Karşıyaka belediye başkanlığı koltuğuna Konak ilçesinden aday adayı olan Hüseyin Mutlu Akpınar atandı şaka gibi... (Bu arada şahsi fikrimi beyan etmek istiyorum. Bence Hüseyin Bey Konak'taki aday adayları arasında koltuğu en fazla hakeden kişiydi ama hakkını yediler)
Diyeceğim o ki, ortalama 4 milyon nüfuslu İzmir'in birkaç ilçesine neden Sema Hanım aday gösterilmeye çalışıldı? Başka kimse yok muydu o ilçelerde başkanlık görevini başarıyla yürütebilecek? Gaziemir-Konak-Karşıyaka için aday adayı olan isimleri saymıyorum bile, 4 milyonluk şehirde bu işi en iyi yapacak kişi sade ve sadece Sema Hanım mıydı? Yoksa ortada bir gebe kalma durumu mu vardı? Bu sebeple mi Aziz Kocaoğlu Sema Pektaş'ın belediye başkanı olması için elinden geleni yaptı?
Aslında yazacak daha çoooook şey var bu konuda ama Aziz Kocaoğlu'nun yanlışları yüzünden geçmişi başarılarla dolu olan hanımefendinin ismi üzerinde daha fazla konuşmak istemiyorum...
Şimdi zurnanın zırt dediği yere; Karabağlar ilçesine geliyorum...
Karabağlar belediye başkanı Muhittin Selvitopu:
Muhittin Bey, büyükşehir belediyesi genel sekreter yardımcılığı görevini yürütürken istifa ederek kentsel dönüşümün en önemli yeri olan Karabağlara Aziz Kocaoğlu'nun dayatması sonucu başkan seçildi. Çünkü sokakta Muhittin Selvitopu'nun ismi bilinmezdi; Kemal Kılıçdaroğlu'nun belirttiği kriterler esas alınsaydı aday gösterilme şansı %1 bile değildi. Nitekim kendisi geçmiş dönemlerde çok istemesine ve defalarca uğraşmasına rağmen halktan onay alamadığı için başkan seçilememişti. Ama Aziz Kocaoğlu istedi, bu uğurda hali hazırdaki hükümetin paralel örgüt olarak itham ettiği, halk arasında Gülen Cemaati diye bilinen gruplarla hiç çekinmeden iş birliği yapıldı ve Selvitopu başkan oldu. Bu yolda her türlü hile ve hurdaya başvuruldu. İşte size yakılan Ak Parti oylarının nasıl harcandığıyla ilgili belge yayınlıyorum...
Neyse, konumuz bu değil. Acele etmeyin, gelecek yazılarımda bunlara değineceğim. Biz şimdilik kendi konumuza dönelim.
Sema Hanımı birkaç ayrı ilçede görevlendirmeyi kabul eden Aziz Kocaoğlu, karşısında adaylığa daha yakın kişilerin olmasına rağmen Karabağlar dışındaki ilçelerde Selvitopu isminin anılmasına dahi müsaade etmedi parti üst yöneticilerine. Kentsel dönüşüm yapılacak, genel sekreter yardımcıma ihtiyacım var diyerek sonuca ulaştı. Ama Selviyopu Kadifekale'den Uzundere TOKİ'ye taşınan vatandaşlarla hiçbir ilgi-alaka kurmamıştı, sorunlarını bile bilmezdi. Nasıl olurda aynı kişiyle bu yola girer akıl sır erdiremiyorum. Sözde kentsel dönüşüm konusunda uzman ama TOKİ'den bihaber!
Bu arada, çoooook önemli bir başka konu daha var. Biraz da Muhittin Beyin eşi, büyükşehir belediyesi genel sekreter yardımcısı Figen Selvitopu'ndan bahsedelim...
Bence Bayan Selvitopu'nun şu anda oturduğu makamı eşi başkanlık koltuğuna oturmadan belirlemişler. Kentsel dönüşümün yapılacağı Karabağlar'a başkan olan Muhittin Beyin eşinin şimdiki görevini size aktardığımda şok olacaksınız. Bilmeyenler için söylemekte yarar var, yazacağım daire başkanlıkları direk Selvitopu'na bağlı.
1)İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı,
2)Harita ve CBS Daire Başkanlığı,
3)Etüt ve Projeler Daire Başkanlığı,
4)Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı,
5)İmar Denetim Daire Başkanlığı,
6)Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı...
Yooook artık dediğinizi duyar gibiyim, ama gerçektende bu konumlarda oturan kişilerin hepsi Bayan Selvitopu'na bağlı...
Seçimlerden önce ve sonra birileri İzmir'deki şirketlerden bahsetmişti değil mi? Ama hiç kimse bu kadarını düşünememişti. Neyse belgelerimle gelmeye devam edeceğim :)
Teşekkür: Bana bu köşede yazma imkanı sağlayan Gazetem İzmir ailesine ve Salih Erkek'e teşekkürlerimi sunuyorum. Ben de tüm gazete çalışanları gibi doğruları yazarak kamuoyunu bilgilendirmek için elimden geleni yapacağım...
YORUMLAR