Ulus olmanın elbet bedelleri var, kolay olmamıştır elbet dağılma aşamasındaki bir Vatanı yeniden kurtarmak, bunun için mutlak bedeli vardır.
Bizim ecdadımız iklimine şartına bakmadan ölürcesine savaşarak bu ulusu bizlere emanet etmiştir.
19 Yüzyılda Güney Kafkasya ve Kars, Ardahan ve Batum sancaklarının işgali Türk-Rus mücadelesinde yeni bir dönemi başlatmıştır.
Türk milletinin vatanı ve son kalesi olan Anadolu tamamen kaybedilebilirdi. Bu sebeple Türk milleti I. Dünya Savaşı’nda ölüm-kalım mücadelesi verecek, Kafkas cephesi ise hesaplaşmanın yaşandığı yer olacaktı.
Rus ve Ermeni katliamlarına son vermek ve 93. Harbi’nin intikamını alarak Anadolu ve Kafkasya’ya yeni bir ruh kazandırmak .
Harekât öncesi 3. Ordu’nun genel mevcudu 118.000 olup, bunun 70.000’i muharip idi. Türk taarruzu 22 Aralık 1914’te başladı. 10. Kolordu komutanı Hafız Hakkı Bey, Oltu’yu aldıktan sonra iki tümeni Sarıkamış-Kars şosesine indirmesi gerekiyordu. Fakat planın dışına çıkarak Aksar (Penek) ve Göle’yi (Merdenik) aldıktan sonra sadece bir tümeni Bardız’a gönderdi. Ardahan’a doğru ilerlerken Enver Paşa’nın müdahalesiyle Allahuekber Dağı’nı aşmak zorunda kaldı. Kolordu yürüyüş sırasında çetin kış şartlarından ötürü hem geç kaldı, hem de büyük kayıplar verdi.
Vatan uğruna 90 bin şehit verilerek sarıkamış, ve Doğu Anadolu neticede kurtuluşa ermiştir.
Sarıkamış Harekâtı, seferberlikten itibaren başlayan hatalar ve ihmaller zincirinin hazin bir sonucudur. Köprüköy ve Azap muharebelerinde düşman imha edilerek tehdit ortadan kaldırılsaydı Sarıkamış Harekâtına ihtiyaç duyulmayacaktı. Türk askeri askerliğin bütün icaplarını yerine getirdiği halde ordunun sevk ve idaresinde yaşanan sorunlar bu sonucu doğurmuştur.
Sarıkamış Harekâtı, dünya savaşının seyrini de etkilemiştir. İngiltere, Rusya üzerindeki baskıyı azaltmak ve ona yardım etmek amacıyla Çanakkale savaşına girişmiştir
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, dediği gibi
"Ya istiklal, ya ölüm "
Hayrettin bulut
YORUMLAR