Değerli işçi kardeşlerim:
Tam ben bu yazımı hazırladığım zaman bu hafta ki bir haber geldi. Disk ve genel iş genel başkanı Duble maaşlı Kani Beko kendi tabiri ile Lastikçi Kani İzmir’de, o burada oldu mu Ankara’dan bedavaya gelmez. Birincisi bizzat C.H.P kurultayında idi. Resmini paylaşmış, neden orda olduğunu da yazmıştım. Tekrarlıyorum, 2015 seçimlerinde Milletvekili Adayı olacak. Eeee bu işler böyle, Musa Çam derken, Süleyman Çelebi derken Kani geride mi kalacak?
Buraya kadar sıkıntı yok, alıştık. Deviremiyoruz da, binlerce işçi adına nasılsa bir şekilde ikna edilen seçilmiş yüksek kurul delegeleri orda tutuyor bunları. Gelelim aşamaya... Kani Beko nasıl aday olacak? Sizlerde tahmin edersiniz, Aziz Kocaoğlu’ndan onay alması lazım; püf nokta orası.
Şimdi 2012-2013 toplu sözleşme yüksek hakeme gitmiş, karara bağlanmış, işçi sendikayı basmış, ben dahil o dönemin 1 Nolu şube başkanı Fikret Ocak ve Sekreteri Rıfat Arıkan’ı suçlamış ve hatta delegasyonu olağan üstüne çağırarak onları bu karara zorlayıp görevden el çektirmiş ve maalesef onları mumla arayacak tombaladan seçilen ve benim aday olup bazı insanlar tarafından bizzat aldatılarak geçmiş yönetimi mumla arayacak bir yönetimin oluşmasına katkıda bulunduk. Ne oldu peki?
Eski yönetim gitmeden konuyu yargıya taşımış, karar Yargıtay’a gitmiş ve birkaç ay öncede yargıdan bozulup gelmişti. Yani yeniden sözleşme yapılması gerekiyordu ama üstü kapatıldı. Şimdi kimse akıbetini soramadı, bizler yazdık ancak tartışmaya bile korktu çoğu işçi ekmeği davasına...
Şimdi yeni sözleşme başlıyor. Bir ay sonra Kani burada ve işçiye şöyle bir mesaj Ek protokol imzaladık, maaşa 170 lira zam ama içinde ne ikramiye ne senelik izin ne bayram ve daha yüksek hakemin sözleşmesini imzalamadan nasıl oluyor bu ek protokol? Sözleşme varsa imzalanır, bu da demek ki yargının bozduğu sözleşmeyi aynen imzalayıp üstünü örttü. Altına ek protokol yapabiliyorsun peki giden 23 ay ne olacak?
Zaten 1 ay sonra toplu sözleşme var buradan da ne çıkıyor, Kani Beko Aziz Başkanı yargıdan gelen sözleşmeyi imzalayıp dertten kurtarıyor ve kendi vekillik önünü açıyor. Nasıl olsa işçi 170 liraya tav olur; konuşan olursa da icabına bakılır.
Ey işçi kardeşim, tezgah o kadar çok ki yapılan zam 1 aylık ne olduğu belli değil. Asıl haklar alınamamış. Utanmadan size çekilen maaşınıza 170 lira zam mesajı şunu diyor: bilinçli, örgütlü işçi değil, bankamatik işçisi, kölelik ve sömürüye devam...
Kanmayın, aldanmayın, biz daha dün taşerona karşı davalar açarken, geçmiş yönetim ile işçi sınıfı sözleşmesinin kavgasını yaparken maalesef o yönetimi mum ile arar olduk.
Birileri daha rahat edecek, daha fazla kazanacak dünyaya kazık mı çakacak derken sizler 170 liraya aldanıp basamak olmayın. Sendikalar tabeladır, içini oluşturan sizlersiniz ve nasıl yönetilmek isterseniz öyle yönetilirsiniz. Ha memnun iseniz diyecek sözüm yok, o zaman sadece aranızda konuşup şikayetçi olmayın. Ağalar çok yaşayın deyin, ama ben ve yol arkadaşlarım mücadelemizi korkusuzca, tüm tehditlere rağmen onurlu bir şekilde sürdüreceğiz.
Unutma ve susma, sustukça sıra sana gelecek!
Yaşasın sömürülen emek ve sınıf mücadelesi.
YORUMLAR