Hakkımızı kim arayacak?
Hüseyin Atakul

Hüseyin Atakul

İşçi Dostu

Hakkımızı kim arayacak?

17 Temmuz 2014 - 20:33

Evet sevgili işçi kardeşlerim; üç haftalık aradan sonra yine beraberiz. Ramazan nedeni ile ara verdiğim yazılarıma devam ediyorum. Aslında bayramdan sonra sizlerle buluşacaktık ancak sizdeğerli işçi kardeşlerimden gelen talep üzerine tarihi erkene aldım...

Biliyorsunuz, bu hafta başında İzulaş sözleşmesi bitti. Belediye iş sendikasının bazı temsilcileri sosyal medyadan % 27 zam alındığını eski işçilere % 6 zam verildiğini duyurdu. Yeniler için oran mükemmel ancak nedense kimse memnun değil. Acaba neden?
Yükselen olağan üstü delegasyon toplanması çağrıları, istifa eden şube başkan yardımcısı, sosyal medya üzerinden hararetli tartışmalar...
Yoksa birileri yalan mı söylüyor? Zammın aslı ne?
Öbür yandan Disk genel iş sendikası 1 nolu şubede şimdiden başlayan delegasyon seçim hazırlıkları ve koltuk savaşları işçiyi bu kadar birbirine düşmüşken bir türlü gerçekleşmeyen norm kadro ve ardı ardına kazanılan muvazaa davaları ve çıkacak olan torba yasada yasal açıklıktan faydalanıp hazırlıklarını tamamlayan belediyenin taşeron şirketleri nerden başlıyayım bende bilmiyorum.
İzulaş zammı ile ilgili aldığım net olamamakla duyumum gerçekte % 40 işçilerde pek değişim olmadığı % 13 zammın aslı geri kalan oran basit kalemlerde yapılan değişiklik kart primi ve iş riski gibi bunlarda maaşlarda pek fark etmiyor; yani tabana yansıyan bir şey yok.
Ancak gerçeği işçi kardeşlerim maaşlarını alınca göreceğiz. Fakat burada asıl konu ,sahiplik hani o verilen aidiyet vurgusu işçi yalnız bırakılmış, çıkıp şu denemiyor arkadaşlar evet biz şu kadar zam aldık ama işiniz ve emeğinizin güvencesi biziz ancak beceremedik bu kadar oldu hakkınızı helal edin deyip mücadele içinde olacak arkadaşlara yol açmak biat etmeden yalansız ve şeffaf ama nerde bakıyorsun kırıcı, tehdit ve hakaret dolu söylemler.
İnanın bu işçi sınıfına kaybetmekten başka bir şey vermez.
Olay modeli böl parçala yönet tarafına doğru ilerliyor hep. Hani hep o demokrasi ve sosyal işçi emek haklarını savunanlar iş kendilerine gelince yanından bile geçmiyor.
Peki işçide kabahat yok mu? Hani işçi abim dediğin neden kardeşim benden aynı işi yaptığı halde az alıyor demesi gerekirken bana ne diyor?
Bu mudur sendikal dayanışma? Emekçi başkanına özeleştiride bulunduğunda akıllı ol demek midir tehdit vari şekildi emeği savunma?
Peki her zaman işçi sorununu çözeceğini, taşeronu kaldıracağını söyleyen muhalefet daha İzmir’de bu kadar sorunu adaletsizlik yaratarak kendi belediyesinde çözemiyor iken ülkede ki işçi sorununu nasıl çözecek? Biraz gerçekçi olmak lazım, bekara karı boşamak kolay.
Şube Başkanı 10 bin lira maaş alırken nasıl bırakacak öyle kolayca ve savunacak seni ver onada aynı maaşı bakalım ne oluyor. Tüm bu sorunları aşmanın yolu doğru insan ve birliktelikten geçiyor arkadaşlar. Birlik ve beraberlik bir beden gibidir. Beden hasta olmuş ise tedavi gerekir yoksa hastalık tüm bedeni sarar ve öldürür. İstifa etmek başarızlığı kabul etmek de bir erdemdir ama nerde?

Ya diğer işçi sendikası İzelmanda örgütlü Disk Genel iş sendikasının yaklaşık 7 ay delegasyon seçimine zaman var iken orada da koltuk savaşı şimdiden başladı. Neden koltuk savaşı diyorum biliyor musunuz? Çünkü geçmişte başarısız ve beceriksiz bir yönetim sürmüş herkes aday, kise yeni jenerasyona imkan tanımıyor. İşçinin çoğu yeni onları tanımadığından faydalanıp sizleri aslında bu duruma getiren biziz demek yerine kendi yarattıkları maraba düzen yüzünden tekrar sahalara çıkmışlar. İşçi kardeşlerim o bir oy çok değerlidir, geleceğiniz iyi araştırın, sizin yanınıza sokulup oy isteyenlerin aslında kim olduğunu iyi öğrenin. Bugün sahipsiz ve düzen bozukluğunun yegane nedeni olanlara fırsat vermeyin.

Bu arada İzelmanda muvazaa davaları hızla sürüyor; ardı ardına muvazaalar kazanılıyor. Bu onur ve emek mücadelesini başından beri sürdüren Av. Emine Dilek Yanıkoğlu, Av.Volkan Çakır ve Av. İbrahim Artut kazanılan davaları geçen haftalarda basına bomba gibi düşmüştü. Tabii hepsi son aşama olan Yargıtay safhasında. Torba yasa çıkmadan dilerim ki tüm işçinin bu davaları açması çünkü yasadan sonra kazanılan davaların kadrosu verilecek ancak davaların önü kapanacak ve sonraki işçiler bu kararları emsal olarak kullanamayacak. Tam aksine işveren lehine olan torba yasada işçilerin çoğu alt işveren ve asıl işveren işçileri arasındaki maaşların düzeltilmesini beklerken belediye şirketlerinin boş durduğunu zannetmesin. Onlarda alt şirketlere işçisini kaydırıp bir üst işveren sınıfı oluşturmuş durumdalar. İzelmanın ESHOT’ta çalışan işçileri iyi bilir, garaj değişiklerinde işe çıkış ve giriş oluyor. Bunu SGK Hizmet dökümlerinde görebilirisiniz. Bunun nedeni İzelmanın alt işçisi olmanızdır. Yani her bölge İzelmanın bir işyeri olarak görünmektedir SGK da. Ve bu durum maalesef yasal. Konakta bulunan SGK binasından işyeriniz ve adresini öğrenebilirsiniz. Yani uzun lafın kısası yasa çıkınca da maaşınızda değişen bir şey olmayacak. Gün birlik ve berberlik, basit sözlere inanmamak, etrafınızdaki kişileri iyice araştırmak, birbirine düşmemek ve haksızlığa karşı sesini haykırma baş kaldırma günüdür. Emek senin, sendika senin, işçide sensin, ezilen sömürülen, hakkı yenilen de sen...
Eğer sen kendi hakkını savunmaz isen, ben savunmaz isem bizim hakkımızı kim arayacak?

Etme eyleme der durursun,
Madem neden suskunsun,
Ezilen sensin unutma,
Kaldır başını, dik dur,
Hakkım helaldir yoluna...

Hüseyin Atakul

YORUMLAR

  • 0 Yorum