Değerli ve kıymetli işçi kardeşlerim... Biliyorsunuz "Taşeron tam gaz" dedik ve bir önceki yazımızı yazdık.
Şimdi 2 perde... Taşerona karşı açılan davalar bir önceki torba yasada yoktu. Bizlerde merakla beklerken beklenen açıklama yapıldı. Bir kesim işçi kardeşlerimin yüzü güldü. Ancak bir önceki yasayla ilgili yine de hukukçularımıza danışmak lazım, davaların önü kapanmış oldu.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç Ekim Ayında yapacağımız bir düzenleme ile kamuda ve belediyelerde asıl işçi olduğunu mahkeme kararları ile ispatlamış işçileri kadroya alacağız. Bununda öze yönelik bir çalışma olacağını söyleyebilirim dedi.(dava açanlara yönelik)
Çalışma Bakanı Faruk Çelik önceki gün “Taşeronlaşmadaki keyfilik köleliktir yasa çıkaracağız” dedi ve bu konuda ilk adımın da Meclis açılır açılmaz atılması bekleniyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç “Gelecek torba içinde iş sağlığı ve güvenliği, iş güvenliği danışmanları, kamuda asli işi yapan taşeronlar gibi bir dizi düzenlemeler yer alacak. Yargı kararı ile kendisinin asıl işçi olduğunu ispatlayanlara yönelik 17 Ekim’e kadar TBMM’ye sunulursa, 2015 bütçe görüşmelerine başlamadan bu torba yasayı önce komisyondan ardından da Genel Kurul’dan geçirebiliriz” dedi.
Öbür taraftan 11 Eylülde çıkan ilk torba yasada taşeron zaten yasal hale gelmiş ve hangi hallerde taşeron işçi çalıştırılabilir kavramı yer almış; böylece artık dava açıp devleti tazminata mahkum etmeninde önü kapanmış oldu. Tabi bu durum işçiler arasında da sıkıntılar yarattı.
Böyle bir yasanın karayollarında açılan davalar sonucu geleceği belli iken Disk Genel iş sendikasına bağlı işçilerin bir buçuk yıl önce bu davaları açtığında onlara karşı cephe alan sendika genel merkezi ve İzmir şubeleri kadrolaşmanın yanında mı yoksa karşısında mı denmeye başlandı. İşçi arkadaşlar, sendika sokaklarda taşerona karşıyız deyip neden başka illerde bu davaları açarken İzmir’de açmayarak İşçiyi kadrolu olmaktan mahrum etmiştir. Sebebi nedir? Taşeron yasasına neden sessiz kalmış yüzde 1 baraja karşı işçiyi de feda etmiştir. Örnek verecek olursak bu davaları ilk açan Disk sendikası 16 kasım 2012 de muvazaa zaferini Kendisine bağlı Enerji sen sayfasından zafer ilanı ile duyurmuştu.
İşte o günkü açıklama:
‘Hukuki mücadelede önemli bir kazanım'
Enerji-Sen Genel Başkanı Kamil Kartal’da dava sonucu ile ilgili şunları söyledi: “Bizler enerji alanında taşerona karşı mücadele yürütürken enerji işçilerinin asıl işverenin işçileri olduğunu söylüyorduk. Taşerona karşı mücadele eden işçilerin işe iade davasında mahkeme kararından çıkan sonuç da işten çıkarılan 14 işçinin asıl işveren BEDAŞ’a iadesi oldu. Bu mahkeme kararı enerji işçilerin hukuki mücadelesinde önemli bir kazanım ve emsal oldu”
Kaynak: Sendika.Org
Halen işçinin sosyal haklarda ve maaşlarında bile sosyal adaletsizliklere imza atanlar yargıdan gelen 2009—2011 toplu sözleşmesinin bozulma kararına karşıda iz enerji işçilerini kullanmaktan çekinmemişlerdir. Çünkü Kani Beko Milletvekili olursa boşalan koltuklar yavaş yavaş dolacaktır. Tüm toplantılarını sendika çatısı altında yapmak yerine 5 yıldızlı otellerin toplantı salonlarında yapanlar bu yıl ki Başkanlar kurulunu 20 ve 21 Eylül de Balçova Kaya termal otelde; asgari ücret alan işçilerin aidatlarıyla lüks otelde yapacaklardır.
Değerli kardeşlerim; artık dur demenin vakti gelmiş ve geçiyor, işçi sırtından meclise girenlere, işçiyi taşerona feda edenlere, işçiler arasında ayrımcılık yapıp birbirlerine düşürmelerine, iş çıkışı ve canımız ile tehdit edilmelere artık dur demenin zamanı gelmiştir. SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK!
Bu saatten sonra bu kadar kirli planlarını afişe etikten sonra sanırım bir ek protokol yapılır ama karşılığı var. Nedir biliyor musunuz?
Yargıdan gelen sözleşmenin imzalanması müsaade etmeyin % 40 tamamen kalksın, hazır sözleşme önlerindeyken...
Tabi bu baskıyı yapabilecek kudretli başkan maalesef burada yok. İnşallah ben yanılırımda çıkar gurur ile alkışlarım; beraber mücadele ederim. İzmir’de işçinin kadro hakkı yenmiştir! İnternetten araştırırsanız Disk kazanılan Muvazaa davaları diye göreceksiniz ama çok şükür biz bir grup kardeşlerimizle tüm engellemelere, türlü türlü oyunlara, çıkışlara ve sürgünlere boyun eğmeden bu mücadeleyi verdik; hala da veriyoruz. En son sadece dava açtığı için verimsizlik adı altında atılan Torbalı garajdan Alper Şen kardeşimiz 16 Eylül 2014'de 10 iş mahkemesinden zaferle ayrılmış ve mahkeme -buraya dikkat- ESHOT'a iadesine karar vermiştir. Tarih kahramanlar tarafından yazılır! Bunun da bedeli vardır.
Saygı ve selamlarımla...
YORUMLAR