Değerli işçi ve emek dostlarım, 2 yıla yakındır beklenen taşeron ile ilgili torba yasa 30 Mayıs tarihinde imza altına alınmış olup, son şekli verilmiştir. Ancak kamudaki birçok taşeron işçisinin beklediği norm kadro vurgusu işçi sınıfını hayal kırıklığına uğratacak gözüküyor. 35 sayfa olduğu için birkaç maddeyi buradan sizlerle paylaşacağım. Tam metnini sosyal medyadaki sayfamda var, dileyen oradan indirebilir
Madde 1: Asıl işveren alt işveren işçisine ödenecek ücret ve sosyal haklar asıl işveren işçisiyle emsal değerde olacaktır, eğer alt işverenin asıl işveren emsali yoksa aynı işkolundaki işçi emsal alınacaktır. Yani örnek verecek olursak şu an İzelman ve izulaşta %40 ve %20’ler ancak kendi işyerindeki tam maaş alanlar ile aynı maaşı alacak çünkü Eshot’ta norm kadrolu şoförlerin çoğu hareket amirliği yapmaktadır. Kanun yasalaşırsa şu an şoförlük yapan kadroluları da direksiyondan alırsa emsali kalmayacaktır. Ancak hareket amirleri ve büyükşehirde makam şoförlüğü yapan şirket işçileri için durum değişebilir, tabi orada da önlem alınmaz ise.
Madde 7:Maden işçilerinin haftalık 45 saat çalışma süresi 36 saate indirilmiş olup zorunlu olarak yeraltına indirilmemesi şartı konmuştur.
Madde 8:Asıl işveren Alt işveren mevzuata aykırı davranışlardan kamuda sorumlu işveren vekilleri ayrı ayrı idari para cezası uygulanacaktır.(sanırım muvazaa davalarından oluşan geriye dönük hak kayıpları ile ilgili)
Madde 9:Kıdem tazminatlarının 1475 sayılı kanunun14.madde şatlarına göre Banka Hesabına aktarılması
Madde 11:Asıl işin bir bölümünde ya da yardımcı işlerde personelin yetersiz olduğu durumlarda yeterli nitelik ve sayıda hizmet alım yoluyla ihale yapılması şartı getirilmiştir.
Bunlar sadece birkaç başlık emekçi kardeşlerim, kısacası taşeron yasalaşıyor. Muvazaa davaları artık tarih oluyor, işçinin kadro hayalleri tamamen yok oluyor. İşçinin tek umudu olan hayaller, sendikalarında son dönemde siyasallaşması ve bundan dolayı kurumlarda bürokrat olup işçi iken işveren tarafına geçmesi de bu hale getirmiştir. Sendikanın tanımında “çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir” diye yazmasına rağmen bugün
görüyoruz ki asıl görevi olan işçi haklarını korumayı unutup siyasi parti genel başkanı gibi hareket etmekteler, genel başkan olduktan sonra siyasi parti üzerinden milletvekilliği yapıp işçiyi unutmaktadır. Çünkü işi bitmiştir. Halen geç değil, bugün sendikalar siyasal hareketi bırakıp gerçek amacı olan işçi sınıfı adına mücadele içerisine girerse hayatta kalmayı sağlayacaktır. Aksi halde bu hastalık zamanla tüm bedene yayılacak. Zaten e devlet üzerinden yapılan üyelik ve istifaların artarak çoğalacağı ve kendi kendini bitireceği gerçeği sendikal kuruluşları yok edecektir.
Buradan, gazetemizmir.com aracılığı ile çağrımdır, kanun yasalaşmadan taşerona karşı olan muvazaa davalarını açın, işçiye sahip çıkın sendikal seçimde sana muhalefet etmiş, yok dini farklı, dili farklı, ili farklı bunları bir kenara bırakın; kenetlenin. Siyasi fikirleri kalbinizde tutup, ortak çıkarlarınız için, işçi hakları için, insanca bir yaşam için mücadeleye davet ediyor saygı ve selamlarımı sunuyorum.
YORUMLAR