Biz salçalı ekmeğini bile 4-5 parçaya bölen insanlardık, ne ara bu kadar bencil olduk? Ne ara kendi açlığımızı etrafımızdaki insanların acılarından üstün tutar olduk? Ne ara gözümüzü daha çok kazanma hırsı bürüdü ve ne ara insanlığımızı kaybettik?
14 yaşında bir kız çocuğu, onlarca kişi tarafından tecavüz edildi ve bizler sessiz kalarak kaybettik.
Kadınlarımızı sokakta öldürerek dolmuşlarda tokatladıktan sonra, "ama etek giymiş, niyetimi Bozdu "derken biz kaybettik.
Ülkesini, yerini, yurdunu ve sevdiklerini kimisini toprağın altında bırakıp el memleketlerden aman dileyip gelirken, bizler onlara ikinci sınıf muamelesi yaparak insanlığımızı kaybettik.
Demokrasi uğruna mücadele veren gencecik fidanları hapislere sürüp, yaşlarını büyüterek idam ederken evlatlarımızı hain "o deyip "onlara sahip çıkmayarak, onların mücadelesini unutarak kaybettik.
Başka birisine etnik özelliklerinden dolayı, daha yüzünü dahi görmeden küfürler ederken... Cansız bedeni bir hafta boyunca sokaktan alınamayan 55 yaşındaki, 11 çocuk annesi "Taybet annenin" kanlar içinde yatan cesedini yedi gün boyunca almayacak kadar çaresizliğimizde kaybettik.
Etrafımızı çepeçevre saran ölümlerle yaşadığımızı hissedemez olduk. Gülüşlerimiz yarım, acılarımız asılı kaldı yüzümüzde. Hasret kaldık ağız dolusu gülmelere. Kimi zaman annesinin dondurucuda bekletmek zorunda kaldığı küçük Cemile'nin görüntüsünde, kimi zaman Roboski’de evlatlarının parçalanmış cesetlerini toparlamaya çalışan annelerin yüzünde kaybettik biz insanlığımızı.
Liderlik sevdası yüzünden nice canlara kıyarken kendi toplumuna gözdağı verirken, biz sessiz kalırken, kendi iftiralara uğrarken biz, insanlığımızı kaybettik.
Biz insanlığımızı zihniyetimizde kaybettik. Zihniyetimiz içinde bizlerde kaybolduk...
YORUMLAR