İnkar edemeyiz, ülkede yaratılan bir kaos var.
İnsanlar bunu nasıl aşacağını bilmiyor.
Ama birçokları kimlere "bulaşacağını" biliyor.
Kaos insanların sanal yüreğinde.
Hepimiz bir gerilim yolcusu.
Hepimizde bir umut yorgunluğu.
Minik bir huzura ömründen verecek insanlar o kadar çok ki!
Üstlerinde çaresizlik hırkasıyla.
Birinin düştüğü yerde diğerleri gülüyor.
Vicdanlarımızın ayaklanması için illa başımıza bir şey gelmesi gerekmiyor.
Empati yapmayı öğrenebilsek.
Daha sempatik olurduk.
Eskiden sıkça söylenen güzel sözleri arıyoruz.
Hayat hepimize bir rol veriyor da, bizler hala televizyon dizilerindeki pespaye rol modellere kurban oluyoruz ya!
Arıza bizde!
Sorulara cevap hakkımı kaybettiğimden beri.
Kendimden kaçak yaşıyorum.
Hayatla aramı açanlardan kaçıyorum belki.
Yıllarca hamallıklarını yaptığım dost bildiklerim de dert etmiyor halimi.
Zincirli düşünceler içinde ellerimi suya tutup yüzüme çırpıyorum arada bir.
İkiyle ikiyi çapıyorum dört etmiyor.
Kötülüklere açılırken pencereler, ne yapıyorsak kendimiz yapıyoruz!
Neyin nesi bu kavga.
Nedir bu dillerden zehir akması?
İnsanların düşman gibi bakması birbirine.
Her şeye rağmen, inadına yaşamak gerekiyor.
Bir kayaya ne yapabilir ki dalga?
Onu aşındırmaktan başka!
Hayat öpücük gönderiyor!
Bizim diye bu topraklar, bu güneş bu su.
"Yeter artık bitsin" diyor "bu umut yorgunluğu, bu nefret duygusu!"
YORUMLAR