Hepimiz sabah uykusuna bir şekilde aşığız. Hafta içi, işe gitmek sinir bozucu bir zorunluluktur.
Sıcacık yatağı bırakıp, karanlık, ıslak ve soğuk sokaklara kendini atmak, sonra o sokakları bile aratan buz gibi iş yerine gitmek azaptır.
Hele o alarmınızın dili olsa da konuşsa.kac defa ertele tuşuna basarak erteleriz bir kaç dakika daha uyumak için Eskiden horozlu saatlerinizin ZIRRRR şeklinde bir çalışı vardı.
Artık onun yerine cep telefonlarımızın girmesiyle istediğimiz şarkıyı koyabiliyoruz.
Ama eğer çok sevdiğiniz bir şarkıyı telefonunuzun alarm sesine ayarlarsınız o şarkıdan nefret bile edebilirsiniz. Deneyin isterseniz.
Toplu taşıma araçlarında sabahları hep somurtkan bakan mutsuz sıradan insanlar görebilirsiniz
Sabah kalkan yüzlere bakın
Resmen öğleye kadar evrim geçiriyorlar. Patlamış gözler ile manasız bakışlar. Dokunsan havaya uçacak bir bomba kıvamında insanlar. Bazıları geçen dakikaları...
Değerlendirip toplu taşıma araçlarında tanımadığı bir bedenin omzuna koyarak ağzı açık uyuyan insanları görebiliyoruz.
Bakmayın öyle basit gibi durduğuna, o uyku insanlara neler yaptırabiliyor.
Sabah uykusu günün güzel hâlidir. bitmesin istenir ama zorunlu olarak her daim biter. belki de bitmesi gerektiği ve sınırlı olduğu için bu kadar değerlidir ve sevilir.
Bazen de sabahın erkenden saattin de uyanıp" bugün iş yok ki diyerek tekrar daldığındır ..
Aslında doğrusunu direksiyon sallayarak yük taşıyıp ekmek parası kazanan kamyoncuların araba arkasına yazdığı yazdır...
uykuya ve sevgiliye hasret geçirdikleri zamanların, kamyon arkasında yazı olarak ebedileşmiş versiyonu olan.
BİR SANA BİR DE SABAH UYKUSUNA DOYAMADIM Sözüdür...
YORUMLAR