BİLİM AKIL VE AHLAK
Reklam
Lütfiye Kader

Lütfiye Kader

İzdüşüm

BİLİM AKIL VE AHLAK

27 Ekim 2024 - 02:22

    Bilimin 3 temel özelliği vardır. Olgusaldır.( varlığı deneyle kanıtlanmış şey) Mantıksaldır. Nesneldir(Objektif). Bilim gerçeğin ta kendisi veya kesinlik değildir. Bu yüzden bilim değişkendir ve dogmatik değildir. Bu değişkenlik onun samimi dönekliğinin yaratılmasına neden olur. Son zamanların medyatik bilim insanı Prof. Dr. Oytun Erbaş tarafından önerilmiş, karşı fikri haklı bulup, kendininkinin yanlışlığını kabul etmeyi ifade eden hoş bir tabir. Samimi döneklik akıllı adam işidir. Ülkemizde zaman ve gündem çok hızlı değişiyor. Bebek ölümleri, ecelsiz insan ölümleri, hayvan ölümleri, doğa ve çevre ölümleri, ahlak ölümleri, sistem ölümleri gibi… Bunların hepsinin bilimle, ahlak ve akıl ile ilgisi vardır.  
     
    Geçen hafta ülkemizde insanın kanını donduran olaylardan biri de Hipokrat yemini etmiş bir doktorun ve beraberindeki çetenin bebekleri öldürme olayıydı. Bununla ilgili nedenlerinin perde arkasında birçok iddialar var. Bu olay elbette büyük bir titizlikle incelenip araştırılıp kök nedenler araştırılmalı, cezaları verilmeli ve ülkedeki tüm özel hastanelerin devlete bünyesine geçmesi sağlanmalıdır. Sağlık, eğitim ve savunma hiç olmadığı kadar devletleştirilme ihtiyacı duymaktadır.
   
      Bebek cinayetlerinin temelinde, bilimi kişiselleştirerek ahlaki değerlerin ayaklar altına alınması ve denetim mekanizmalarının yeterli olmaması yatıyor. Yaratıcının belki de en büyük eseri insandır. Bilim, hala daha tam anlamıyla bir insan yaratamamıştır. İnsanın yaradılışı şimdilik tüm canlıların en üst seviyesi diye nitelendirilirken ne yazık ki bu olay, insanı en düşük canlı seviyesine düşürmüştür. Dokuz ayda oluşan insan yavrusunun oluşum evresinde anneden alabileceği en önemli besinler, mineraller ve vitaminler vardır. Annenin kordon kanıyla beslenen bebek mucizevi bir üründür.  Bu yüzden kanı da organları da çok değerlidir. Avrupa’da bebek ceninlerinden insan organları, kanlarından hücre yenileyici maddeler elde ediliyor. Aynı zamanda yüz ve diğer vücut kısımlarının gençleşmesinde kullanıldığı biliniyor. Ülkemizdeki on iki hastanenin bu çetenin elinde olduğu ve öldürülen bebeklerin kimlikleri medyada açıklanıyor.  Bebek kasabı doktorun bebek öldürmelerinde özellikle bebeklerin Türk olmasını istediği dolaşan haberlerden anlaşılmaktadır. Olayın arka yüzünde de başka nedenleri de hatırlamak lazım.
       
     1999 yılında Dr. Oktar Babuna için lösemi (kan kanseri) nedeniyle Türkiye’den kan toplanarak 120 bin kişi kan bağışında bulunmuştu. Daha sonra bu doktorun Fetö ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş, kampanyayı düzenleyen gönüllülerin ellerindeki test sonuçlarını bakanlıkla paylaşmadıklarını ve örneklerin bulunduğu laboratuvarı açıklamak istemediklerini söylemişti. Türkiye’nin başına kan bağışıyla örülen çorabın nedeninde, Türk insanının gen haritasının çıkarılması ihtimali de ortaya konulmuş ama nedense üzerine gidilmemişti. Gen canlıların  anne ve babadan aktarılan kalıtım özelliklerini taşıyan önemli bir  taneciktir.Yani insanın karakter özelliklerini  bile aktaran genler toplumsal spektrumda incelendiği zaman  onları  istenen davranışlara yöneltmek  teknolojik olarak mümkün olabiliyor. Bu gıdalarımıza konan katkı maddeleriyle , kokulara olan duyarlıklarla , ya da frekans  enerjilerini eşitleyerek  gen haritalarından yararlanılabiliyor. ‘2020 deki covid 19 pandemisinin laboratuvarlardan yayılan virüs olduğu konusunda bir çok görüşler olduğunu duyuyoruz. Şimdi, bu olayların  bilimi kötü kullananlarla, ahlakla, denetim ve kişisel hırsla ilgili olmadığını kim söyleyebilir! 
   
      Sosyal bilimlerdeki teoriler, odağındaki insan davranışları sık değiştiği için fizik bilimlerinin  teorilerine göre daha çabuk yanlışlanabilir. Bilimin temel nitelikleri konusunda oldukça yaygın bir anlaşma vardır. Yukarıda tanımladığımız gibi ; ”Bilim olgusaldır, sistemlidir, akılcıdır, genelleyicidir, birikimlidir, sağlam, fakat göreli bir bilgidir, kayıtlıdır.” denilebilir. (Karasar,2001:2).


-
        Ecelsiz insan ölümleri  (Manisa –Soma) maden faciasında 301 kişinin eceliyle öldüğünü kim söyleyebilir! Burada ,bilim, akıl, ahlak, hukuk ve denetim var mıdır?
- Hayvan ölümleri (Köpek ve hayvan )  ecelleriyle değil, meclisten geçen torba yasayla (masumlaştırma) deyimiyle uyutulmadılar mı? 
- Erzincan İliç’te < Çöpler Köyü> mevkiinde Anagold Madencilik San. ve Tic.A. Ş tarafından işletilen altın madeni kazası; anayasamızda garanti altına alınan insanca ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı gasp edilmeseydi ne orada yaşayan canlarımız ne oradaki çevre ölümü olur muydu? Elbette bilimin, ahlakın ve hukukun sesi dinlenmeliydi. 
- Sistemimiz, ülkenin ve ulusunun< güvenliğini, bağımsızlığını ve özgürlüğünü koruyor mu?> sorusu belki de hepimizin soracağı sorudur. 
       Bilimin samimi dönekliğinin toplum için yararlı olduğunu söylerken, siyasetçilerimizin dönekliğinin topluma nasıl zararlar getirdiğini ve yaralar açtığını da sorgulamalıyız. 
                                                                                       26.10.2024
                                                                                    Lütfiye KADER       
                                                                               Em. Uz. Fen Bil. Öğretmeni

YORUMLAR

  • 0 Yorum