KELİMELERİN DİLİ NE SÖYLÜYOR?
Lütfiye Kader

Lütfiye Kader

İzdüşüm

KELİMELERİN DİLİ NE SÖYLÜYOR?

01 Ocak 2025 - 12:29

      Türkçe dünyanın en zengin dillerinden biridir. Türkçe, kökleri binlerce yıl önceye uzanan yeryüzünün sayılı dillerindendir. Dünya dilleri arasında yapı yönüyle sondan eklemeli diller grubunda; köken bakımından da Ural - Altay dil grubunun Altay dilleri ailesinde yer almaktadır. Türkçe, sondan eklemeli bir dildir. Eklemeli dillerde yeni kelimeler ve terimler türetmek oldukça kolaydır. Türkçe bu bakımdan yeni kelimeler türetmeye elverişli bir dildir ve zengin bir ek sistemi mevcuttur. Fransız Türkolog Jean Deny, Türkçe’nin yapısının mükemmelliğini matematik formülüne benzetmiştir.

         Geçen gün bizde en çok kullanılan kelimelerin anlam zenginliklerini merak ettim, araştırdım. Ülkenin sosyal, kültürel ve güncel yaşamında toplumda kabul gören kelimeler var. Bunlardan birisi YOLDAŞ, diğeri YANDAŞ. Bu iki kelime kullanım sırasına göre birbirleriyle at başı gitmese de , atbaşı gitmesi gereken iki kelime. Çünkü doğanın dengeleri gereği, kelimelerin de anlamlarına göre dengelenmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu yüzden kelimelerin kök anlamlarına ekleme yapıldığında neden at başı gitmeleri gerektiği görülebiliyor.  Örneğin , <YOLDAŞ> kelimesi, öz Türkçe bir sözcük olan yol kelimesinden türetilmiştir. Dil devriminden sonra literatüre giren bu kelimenin birinci anlamı, istekleri ve amaçları aynı olan kişiler için kullanılır. İkinci anlamı; Çok iyi anlaşan, arkadaş, dost, refik. Üçüncü Anlamı: Bir şeyleri başarmak için birlikte hareket eden

 YOL sözcüğüne  “daş” eki eklenince türetilen kelimeler şöyle; Sırdaş, çağdaş, yurttaş, vatandaş, anlamdaş, karındaş, arkadaş, soydaş · taydaş (birbirine yaşça eşit ya da meslekçe, toplumsal durumca denk olanlardan her biri.) yandaş, yoldaş, kardaş.                                                                                                                                                  

Şimdi de YAN sözcüğüne bakalım.”Daş” eki eklendiğinde YANDAŞ oluyor. Anlamı birinden yana olan veya bir düşünceye, bir isteğe katılan, onu destekleyen kimse. Yanlı, tarafçı, taraflı, taraftar demek. (DAŞ ) sözcüğü girdiği her kelimenin anlamını olumlu etkiliyor. Ama sözcüğü başka ekler aldığında çoğu anlamı olumsuzluk taşıyor ya da olumsuzluk noktasında değerlendirilebilir.

Örneğin, -Yan-gı :( İltihap), -Yan-dırmak: ( yakmak), -Yan-gın : (Âşık, Coşkunluk, Düşkün )        - Yan-ık: ( Duygulu, Kebap), -Yan-ılgı: ( Hata) Yanılmak : ( Aldanmak), Yankı: (Akis)                -Yan-lama: (Eğrisine), -Yan-lış: ( Hata), -Yan-sıma: (Akis), -Yan-sıtmak: ( Aktarmak)- Yan-sız: (Bitaraf), -Yan-şak: (Geveze), Yan- Yan: (Yanlamasına),  Yan- Yana: Birlikte.

Eski Batı Türkçesinde yazılı örneği bulunmayan *ya- veya *yan- "yakın olmak, yanaşmak" fiilinden türetilmiştir. YAN sözcüğü başka ekler aldığında, anlamları birbirleriyle ilişkili olan ve birçok anlamda olumsuzluk yönünde benzerlik göstermesi bana ilginç geldi. Hâlbuki (DAŞ) eki  “YOL” sözcüğüne  eklendiğinde kelimeyi olumsuz yapmadığını fark ettim. Örneklere baktığımızda farklı sözcükler ” YAN” eki almış ise genelde olumsuz bir özellik taşımakla, beraber dini özellikler de taşıyan bir durumu var.

Ami-yane: İncelikli olmayan, bayağı, kibara yakışmayacak biçimde. Sıfat olarak: (sıradan, bayağı.) A-yan: Ayan Arapça kökenli bir kelimedir. Bir memleketin, bir şehrin ileri gelenleri, seçkinleri, eşrafı anlamına gelir. Osmanlı Devletinde taşrada güç ve zenginlik kazanmış kişiler ayan olarak nitelendirilirdi. Bu kişiler yerel halkla Osmanlı merkezi yönetimi arasında bir tür aracı rolü oynardı. Beyan: (Bildirme),Bünyan: Bünyan Arapçada 'Yapı' anlamına gelmektedir. Bünyan-ı Hamit, Hamid' in yapısı anlamındadır. Cereyan: (Akım),Diyanet "Din kurallarına tam bağlı olma durumu" ve "Din" anlamlarındadır. Ed-yan: dіn'in çoğul şeklidir. (Dinler) ,Galeyan : (kaynama, taşma, azma) sözcüğünden alıntıdır. Heze-yan : (anlamsız, saçma sapan, abuk sabuk söz),  Hı-yanet:  (Güveni kötüye kullanma, aldatma, vefasızlık, İs-yan: Sözlük anlamı itaat etmemek, emre boyun eğmemek, ayaklanmak demektir. Mala-yan: Sözlükte “kişi için bir anlam ve değer taşımayan, onu ilgilendirmeyen” mânasındaki mâ lâ-ya'nî tabiri “insanın yapmaması halinde günah işlemiş olmayacağı, şahsının veya malının zarar görmeyeceği davranışlar”

        Bunları neden yazdım diye soracak olursanız, ülkenin temel sorunları  toplum düzeninin oluşturulmasında yönetim sisteminin doğru çalışmamasından ileri geliyor. Nedeni ise, yoldaş ve yandaş dengeleri arasındaki orantı bozukluğudur. Örnek vermek gerekirse, en büyük orantısızlık kaynağı “kuvvetler ayrılığı ilkesi” denge bozukluğuna sebeb olmaktadır..

Yoldaş ve yandaşı bir araya getirmenin yolu belki de sözcüklerin dilinde saklı. <YAN- YOL > yeni bir çıkış yolu olabilir mi? diye düşünmeden edemedim.”Yol” sözcüğünde birlik var,” Yan “ sözcüğünde tekellik var. Nasıl olur, bir araya gelebilirler mi dersiniz ?

Kaynakça: https://www.google.com/search?q=malayani+ne+demek,    https://www.etimolojiturkce.com/kelime/yan,  https://www.wikitarih.com/ayan-nedir/                                                                                                       29.12.2024

                                                                      Em. Uz. Fen Bilimleri. Öğretmeni

                                                                                      Lütfiye KADER

YORUMLAR

  • 0 Yorum