Abdurrahman Çelebi

 
Edepsizliğin prim yaptığı bir dünyada yalancılar Abdurrahman Çelebi sayılır oldu.
 
Cahil cesaretini bolca içine çekmiş bir dünyanın cilvesi de sert oluyor netice olarak.
 
Bir kor var ki toplumun kucağında; ne harlar ne söner.
Sinsi sinsi eritiyor adamı.
İspat edemem ama oradadır dedikleri cinsten.
 
Ne değerler örtüsü var nesillerin kucaklarında ne de edep kalmış dillerde gözlerde ve sustuklarında!
 
Her akla gelen bencillik dolu sözler dökülür oldu boşluklara.
Düşünmeden; kıra döke, tepine tepine ve de düşünerek kötülükle usulca!
Her canı çeken başkasının eşine, işine, mülküne göz diker oldu rahatlıkla.
 
Ne eşler eş ne arkadaşlar arkadaş ne evlatlar evlat ne analar ana ne de babalar baba.
 
Ama öylesine bir riya var ki görünenin ardında; aldatan, dolandıran, iftira atıp, hak çalan ebeveynliğini kullanan, mesleki değerlerini satan...
Demem o ki her telden bulacağınız bu sosyal medya karnavalında, görsel şölen içinde bunu örtbas edebilenler Abdurrahman Çelebi olmuş durumda.
 
Yalanını kapatandan iyisi yok, bütün suç yalanı ortaya çıkaranlarda.
 
Ne mi olduk, asimilenin çukuruna düştük milletçe.
Bir yandan dini sömürenlerin halatından boynumuzu sıyırmaya çalışırken diğer yandan şehvetin kucağına atıldığımız sosyal medyanın tozlarını ayıklamaya çalışıyoruz.
Nasibimiz olursa da edebimizce saygıyı bozmadan ayakta durmaya çabalıyoruz.
 
Ancak en önemlisi de şu ki;
Koyunun olmadığı yerde keçiyi Abdurrahman Çelebi saymadığımız sürece çorbaya kendi tuzumuzu ekmiş oluruz.
Kimi takip ettiğinize, gün içinde en çok kime ya da kimlere maruz kaldığınıza ve kimleri tahta çıkardığınıza çok dikkat ediniz lütfen.
Çocuklarınızın örnek almasını istediğiniz insanları yüceltiniz.
Günü geçirmek için öylesine prim verilen insanlar, gün gelir çocuklarınızı öylesine heba eden fırsat verdikleriniz olurlar.
 
Rol modeller gündelik maruz kaldıklarımızla şekilleniyor sonuçta.
Dolayısıyla kendi geleceğimiz ve bizden sonra gelecekler için; iyiyi göre göre doğruyu bile bile yaşamak ve yeşertmek gerekiyor.
 
Dünyanın aydınlık ve gerçek yüzünün tersine karanlık ve yalan kimliğinin ön plana çıktığı bu ahir vakitte; aydınlık ve gerçekler için mücadele edenlere el uzatmak boynumuzun borcu, işte bu tüm mesele..!