Öyle içeride öyle derinlere sinmiş ki devrimlerin, sanki bayrak yalnız bana emanet gibi öyle çabalıyor benliğim.
Yorgunum Atam!
Senden geleni korumaya çalışmak, Misak-ı Milli’den sonra ilmek ilmek işlediğin mabedi göğsümüzde yumuşatıp yeni günde yeni kurtuluşlara ağ örmeye gönüllü olmak, bu uğurda kendi milletimizle bile yer yer kavuşamamak, en acısı da ecdadına sahip çıkmak için mücadele etmek zaman zaman yoruyor beni.
Kırgınım Atam!
Kızıl toprağın rengine boyanmış kanının azametini kucaklayamayan gönülsüzlere,
Ruhunu batıda, yönünü kıblede koymuş safları belirsizlere, dilinden geldiği gibi elinden gelmeyenlere,
... kırgınım!
Ama bir umudum var Atam!
Bu kadar farklı psikolojide insanı, hem de böyle büyük mücadelelerin ardından ortak bir paydada buluşturabilen zekandan, erdeminden, dirayetinden öperim seni!
Bugünün en iyi şartlarında bile yaptığının yanından dahi geçemeyecek kadar aciz bir duruş sergileyen adı medeniyet aslı ilkellikten başka hiçbir şey olmayan tüm ülkelere örnek olmasını dilerim.
Var var.
Bir dilek hakkım var.
Doğmuşsam eğer bugün,
10 Kasım ise benim doğum günüm,
Var var…
Bir dilek hakkım var.
Seni nice çocuğun ahlakında, duruşunda yaşatma hevesim var.
Var var.
İnancım var.
Umudum ise çokça var.
YORUMLAR