“Kayseri'de 13 yaşındaki çocuk, bir inşaatın çatısında bıçakla öldürülmüş halde bulundu, Olayı gerçekleştirdiği iddia edilen ve olayın ardından evine giden T.Ş. (13), ailesinin ihbarıyla gözaltına alındı.
Şüphelinin, bir bilgisayar oyunundan etkilenerek cinayeti işlediği değerlendiriliyor.“
Haberin kendisi bu.
Dijital gerçekliğin insan psikolojisi üzerinde baş edilemez boyutlarda olduğunu söylememde sakınca yoktur sanırım.
Bu haber ile içinde bulunduğumuz sınırsız internet ve şiddet dolu oyun dünyasının ne tür facialara neden olabileceğini görmezden gelmek ve kanıksamak sağlıklı ebeveynlerin davranışı değildir.
Dijitalin ortadan kaldırılması mümkün değil ancak kontrollü kullanım ile sınırlandırılması için tüm bilinçli ebeveynler, okullar ve uzmanlar seferber olmuş durumdalar.
Yalnız şu da bir gerçek ki, şiddete maruz kalan ve aileleri tarafından görmezden gelinen çocukların yaşamlarına bir de oyunların sınır tanımayan doğa üstü gücü eklenince, bırakın 13 yaşında bir çocuğa can aldırmayı, 5 yaşındaki bir çocuğa bile can aldırır. (Kardeşler arası şiddetin son raddelerinde böyle örnekler dünyada var.)
Ülkede aile kanunlarına, özellikle ebeveyn olma konusunda çok ciddi yaptırımlar ile sınırlar getirilmesi gerekmekte.
Evlenme dairesinde ve yeni nüfus kayıt başvuru kabulünde 2 ön koşulun olması binlerce körpe gencin hayatını kurtaracaktır.
Biri;
Bebek bakımı, emzirme ve beslenme, çocuk ve ergen psikolojisi üzerine “ebeveyn ehliyeti” sahibi olmak.
Bir diğeri ise;
Ahlak, hukuk, mantık ve düzen üzerine “partner olma ehliyeti” sahibi olmak.
Bu ehliyetler ancak, çocuk gelişimi ve psikoloji bölümü mezunu ehil kişilerce hazırlanıp, partnerlerin en az 6 ay alacağı eğitim sonunda, yine alanında ehil kişilerce yazılı sınav ardından mülakata girmesi ve mülakat sonucundaki değerlendirme puanının geçer notu en az 70 olan bir sınav sonunda teslim edilmesi gerekmektedir.
Bu
ehliyetleri olmadan -nikahlı veya nikahsız- çocuk sahibi olan çiftler;
bir insanın canına kast etme ihtimalinden doğacak cezaların tümünü önden ödemeyi kabul edip para cezasına çarptırılmalı.
Aklıma dürtülerini tımar edemeyen bir toplum için başka bir çözüm bir türlü gelememekle birlikte, daha fazla bu tatsız haberlerle canların yanmasına müsaade edemeyecek kadar da öfkeliyim doğrusu.
Tabii ki bu da yetmeyecek!
Alanında uzman olan ve şimdilerde her bir bölüm için atanan bir “bakan” gibi, sadece güvenli sosyal medya kullanımı sağlanması için de bir “Siber Bakanlık” kurulacak.
Şiddete sebep olan tüm oyunların ülkeye girişi tıpkı;
telefona, arabaya, pirince, muza veya lüks tüketime getirilen vergiler gibi sınırlandırılmalara tabi tutularak, kimilerinin ülkeye girişi yasaklanacak.
Şiddete sebep olan tüm platformlardaki videolar tespit edilip tıpkı “Netflix” gibi yasaklanacak.
Yani sağlığımız ve cebimiz kadar zihnimiz de daha fazla zarar görmeden bir an evvel hep birlikte gözlerimizi açacak ve bu yönde daha güçlü destekler almak için ses çıkaracağız.
İmkansızlık yoktur, ihmalsizlik vardır.
Bir çözüm varsa bu işte, tek yolu düzenlenecek kanunlardan geçecek elbette.
Yoksa da her geçen gün bu olaylardan biri, bu düzene elini sürmeyenlerin yedi ceddinden birine denk gelecek öyle ya da böyle…
Melis Konukoğlu
YORUMLAR