Bir anlamı olsun kendinizle yaptığınız kavgaların...
Ve hep ileriye taşısın sizi. Kendinizle ilgili kavgalara attığınız adımlardan korkmayın. Arada bir karanlık ta olsa bir yanınız, sakın pes etmeyin...
Çekilin kendi kabuğunuza bir süre... Sadece içinize bakın. Kendi aydınlığınız, sizin içinizde arayın ve bulun...
Dışarıda mucize aramamıza gerek yok. Mucize bizim içimizde. Gerçeğin düşlerle bölünmesine, düşlerin gerçeğin altında ezilmesine izin vermeyelim.
Açık bırakalım penceremizi ve sabah güneşinin rüzgarının, önüne katarak, perdelerle yapacağı raksa dönük olsun bakışlarımız. Küçük mutlulukların görkemine inandıralım kendimizi ve gülümseyelim...
Umutlarımızın bitmesine asla izin vermeyelim.
UMUT: Hiç bitmeyen bahar mevsimidir. İçine karda yağar, fırtına da kopar, ama çiçekler hep açar. Ve şairin sözlerine kulak verelim 'Senden bir tane daha yok bu dünyada' Gülümsemeyi unutmayalım..!
Sevelim, paylaşalım ve kucaklayalım. Mutluluğu kendimize sürmeden, başkalarına bulaştıramayız...
DEPRESYON: Senin aydınlanmanın, çiçek açmanın habercisidir. Bir çiçek tohumu düşün, tohumun filizlenmesi, çiçek vermesi için, nasıl ki, artık son derece patlamaya hazır duruma gelmesi gerekiyorsa, insan da depresyonda iken, çiçek vermeye hazır demektir... Topun yere vurma hızı ne kadar güçlüyse, o kadar yükselecektir... Başaracaksınız ve tekamülünüz artacak...
Arızalanmaktan yorulduğunuzu mu hissediyorsunuz? Hayatınızda yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Kontrol etmeye çalıştığınız konular, raydan mı çıkıyor? Saçınızı süpürge ettiğiniz halde kimseye yaranamıyor musunuz? Kuma batmış araba gibi, gaza bastıkça gömüldüğünüzü mü hissediyorsunuz?
Uyanışa geçmenizin zamanı geldi de geçiyor!
Farkında mısınız korktuklarınızı yaratıyorsunuz. Bizler, hepimiz Allah'ın yüzüncü ismiyiz. Haydi! Başlayalım yaratmaya, önce dünyadaki en önemli kişiye, yani kendimize inanalım. Görmek istediğimiz değişikliğin kendisi olalım. Sevgili okurlarım, kalkalım yerimizden, toprak bir kaseye koyduğumuz adaçayı dallarını yakalım ve doğanın, bizdeki ve mekanımızdaki negatif enerjileri şifalandırmasına katkıda bulunalım...
Bir şeyi alışkanlık haline getirmek, bilinç altına ulaşmak ve bir düşünce yapısını değiştirmek için, yirmibir gün düzenli yapılması gerekir... Yirmibir gün boyunca aşağıdaki olumlamaları, yüksek sesle, mümkün olduğunca tekrar ederek okuyalım...
***Bu güne kadar yaptığım tüm seçimler, verdiğim tüm kararlar ve yaptığım herşey için, kendimi kabulleniyor ve affediyorum. Şu ana kadar yaşadığım tüm olumsuzluklar için, artık kendimi suçlamaktan vazgeçiyorum. Kendimi, bedenen ve ruhen her halimle kabulleniyor, onaylıyor ve seviyorum. Yaşandı ve bitti...***
***Her kim ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, benim değerim değişmez. Yaşadığım, beni çok üzen olayları ve kişileri oldukları gibi kabulleniyor ve affediyorum. İnsanların benimle ilgili düşüncelerinin onlar için, kendi yaşamlarında yaratım, benim içinse, hoşgörü ve sevgiyle kabullenme, dengede kalma, sınavı olduğunun farkındayım.***
Allah'la konuşalım...
***Allahım, eskiden şikayet ettiğim fakat şimdi farkına vardığım ve yaşadığım tüm olumsuzlukların aslında beni sana ulaştırmak için olduğunu sevgiyle kabul ediyorum ve düşüncelerimin sorumluluğunu alıyorum. Senin aşkını, ışığını seçiyorum...
Yarattığın sisteme kolaylıkla ve sağlıklı bir şekilde uymaya niyet ediyorum...Ben ve sevdiklerim güvende.***
Evren bir aynadır, verdiğimizi bize hediye paketiyle geri sunar...Kimse hakkında gıybet etmiyelim ve kimseyi kınamayalım..ki o enerjiyi üzerimize çekmeyelim...Hz. Muhammet 'Kul kınadığını yaşamadan ölmez..'
***Hoşça, dostça ve sevgiyle kalalım.***
Uzm. Astrolog: Meral Karaca
Tel: 0 537 497 1007
YORUMLAR