Bizim de Bayramımız (Banane)
Merve Yiğit

Merve Yiğit

Bizim de Bayramımız (Banane)

24 Nisan 2019 - 11:50

” Ah çocukluğumun 23 Nisan’ları… Ah ne bayramlardı… Ah ne çocukluktu…” demem mi gerekir bilmiyorum, ama tüm içtenliğimle demeyeceğim… O zamanlar da bayramdı evet… Hem de güzeldi, çok güzeldi belki… Zamanın şartlarına göre hatırası da büyüktü. Törenlerde alınan görevler… Okunan şiirler… Giyilen kırmızı beyaz kıyafetler… Süslenen saçlar… Bize özel bir gün… Herkes bizim için hazır ol beklemekte, en ufak nazımız niyazımız daha fazla çekilmekteydi… Evet güzeldi o bayramlar da… Ama şimdi daha bir güzel, çok güzel… Otuzları adımlıyorsanız ve bu adımlara minik adımlar da eşlik ediyorsa, bu otuzlarınıza denk gelen 23 Nisan’lar daha anlamlıdır. Daha coşkuludur… Yaşıma denk 23 Nisan’larım var benim de… Ama son üç 23 Nisan’ım en eğlencelisi… En çocukçası…
Yaşınız ilerledikçe çocuk olmak, olabilmek… Ah o hep söylenen “içimizdeki çocuk” var ya… Ah o çocuk, ebeveynliğin engebeli yollarında yürürken ne de güzel ortaya çıkıyor… Ne de güzel kendini saklayamıyor… Kendi çocuğunun oyunlarında daha bir çocuk oluyor. Kalabalıkların ortasında çocukluğunda saçmalamadığı kadar saçmalıyor. Yıllardır koruduğunuz o “karizmanız” yerle yeksan oluyor çocuğunuzlayken… Çocukken olmadığınız kadar saflaşıyorsunuz belki de… Hatta çocuğunuz size şöyle bir yukarıdan bakıyor bazen “Anne/baba ne yapıyorsun Allah aşkına?” dercesine… Ama siz durdurulamaz bir çocukluk yaşıyorsunuzdur artık… Çocuğunuza yaptığınız odaya kendi odanızmışçasına özeniyorsunuz… Hele oyuncaklar, ah o oyuncaklar… Yoktu ki böyle bizim zamanımızda… Bize de derlerdi değil mi böyle?… Demek ki tarih gerçekten tekerrür etmekte… Yoktu ama böyleleri, böylesi albenili olanları… Bir tane bebeğimiz olurdu belki özene bezene süsleyip oynadığımız o kadar… Şimdi, ah şimdi… O oyuncak mağazalarında her defasında bir baş dönmesi yaşarsınız… Çeşitten mi, renk cümbüşünden mi bilinmez… Çocuğunuza aldığınız her oyuncak onun içindir evet, tamamen onun için… Ama ucundan siz de bir el atsanız ne olacak ki?…
İnsan yaşlandıkça çocuklaşır derler ya… Biz yaşlanmadık daha tamam… “Yaş alma” avuntu dönemindeyiz henüz… Ama bir çocuk eli varsa hayatınızda, hele bir de otuzlarınızdaysanız geri dönülemez bir çocukluk dönemine girmişsinizdir artık… Zaman geçtikçe daha da derinleşen…
Demem o ki 23 Nisan daha bir 23 Nisan şimdi… Çünkü içimdeki çocuk haykırıyor durmadan… Zıplıyor sokak ortasında, kalabalıklarda… Gülüyor sebepli sebepsiz… Saçlarını taradığım bebeğim capcanlı kucağımda çünkü… Gerçekten “anne” diyor… Çocukken kurduğumuz oyunlar, şimdi “hayat” olmuş bize sunuluyor…
O zaman 23 Nisan’ımız kutlu olsun anne babalar, sayın otuzlar… İçindeki çocuğu, ellerinden sıkıca tutmuş çocuğuyla meydanlara salıverenler…

YORUMLAR

  • 0 Yorum