GENÇLİĞİMİZE…
Merve Yiğit

Merve Yiğit

GENÇLİĞİMİZE…

21 Mayıs 2019 - 14:26

Ömrü uzun olsun dedem hep der ki: “Kızım daha gençsiniz her şeyi yaparsınız. Ev, araba neyse ihtiyacınız gençsiniz alırsınız. Oooo siz daha çok gezersiniz, bizden geçti, siz gençsiniz…” vs. Rahmetli babaannem de eksik kalmazdı tabi, “Siz gençsiniz kızım, nasıl gidelim biz oralara, nasıl yapalım biz o kadar işi…” vs diye genç oluşumuza methiyeler düzerken onlardan bir sonraki nesil de yani ana baba tayfası olan nesil, “Ohooo biz sizin zamanınızda taşı sıksak suyu çıkardı, dağları delerdik, siz tembelsiniz tembel, bir de genç olacaksınız!” diyerek gömerlerdi gençliğimizi bir çırpıda… Böylece bir yerde bir gökte ine çıka yaşadık ilk gençliğimizi…
Şimdilerde de bizim nesil, bizden sonrakilere, “Çok gençsiniz ya, kurslara gidin, geliştirin kendinizi, yolunuz çok uzun çok şey yapın…” vs diyoruz. Ufacık çocuk, kendinden küçük birini gördüğünde, “O benden daha genç…” deyiveriyor… Mantıksal olarak doğruluğu tartışılmaz olsa da, her nesil kendi gençliğini öldürüveriyor sanki bir sonraki nesil yetişmeye başladığında… Yapabileceklerini umarsız bir boş vermeyle ertelemekten ziyade yok sayıyor. Yaşsal bir aşmışlıkla belki de tükenmişlikle vazgeçiyor hayallerinden… Oysa bakıyorum da, gençlik dediğimiz şey ergenlikte başlayıp son nefese kadar yol alıyor bence… Yorgunluklar artıyor belki, hız azalıyor belki, ama gençlik baki… Bakıyorum şimdi dedeme, hayata sarılışına, hafızasının gücüne, konuşmalarının iştahına, kıskanıyorum… Bazen benden çok genç oluveriyor. Ben onu böyle görüyorum, ama o bir ayağımız çukurda nakaratında… Babaannem son nefeslerinde, “Yaşamak çok tatlıymış, kalmak istiyorum…” diye sayıkladı, 80’lerinde yorgun, ama dimdik bir genç kadın olarak el salladı ardındakilere…
Çok basit bir denklem var sanırım her nesil için… Gençliğe ve kendi gençliğimize saygı duyarak ve hakkını vererek yaşamak… Bizden sonrakilerin yaptıklarını tadında eleştirip onlara engel olmayarak… Çünkü ilk nefesten son nefese hayal ettikçe yapılabileceklerin sınırı yok…
Gençlik çok tatlı, her yaşın gençliği bambaşka bir renk… Sanırım önemli olan tüketmeden yaşamak, hakkını vererek… En önemlisi de üreterek, meyveler toplayarak… Topladığımız meyvelerin tadını herkese sunarak, herkese yetmesi için de daha çok üreterek… Dedemin nasihatlerini bıkmadan anlatması da benim için üretmek… 80 küsur yaşında üretken bir delikanlı… Önemli olan da gençliğin bir sonu olmadığını düşünüp yola kendi hızımızda devam etmek…
Gençlik haftasında… Gençliğimizin kıymetini daha iyi bilmek adına… Kıymetini bilip harekete geçmek adına… Her yaşın her adımında yer çekimine inat dimdik kalabilmek adına… Üretmek, aklı kullanmak, içimizdeki güce inanmak adına… Arada bir serilip tembelliğe teslim olsak da yeniden ayaklanabilmenin gücü adına… İyi bayramlar olsun…

YORUMLAR

  • 0 Yorum