Dünyadaki en güzel şey çocuk olmaktır. Çünkü o zaman hayat daha güzel oluyor. İnsan çocukluk sayesinde her şeye koşulsuz bir sevgiyle bakıyor. Dolayısıyla çocuk olmak, hayata tertemiz bir şekilde sevgisiyle bakmaktır diyebiliriz. Çünkü çocukların kalbi tertemizdir. Onların yüreklerinde kirden eser yoktur. Çocuklar dünyaya farklı bir gözle bakar. Onların penceresi berrak bir su gibidir. Bu yönüyle dünya onlar için çok güzeldir.
Yaşamak duygusunu en çok çocuklar sever. Çünkü onlar küçük olduklarından hayattan keyif almaya bakar. Bundan dolayı her çocuk oyun oynamak ister. Oyun oynamanın da çocukların kişilik gelişimleri için ne kadar önemli olduğunu hepiniz bilirsiniz. Bana göre çocuklar her zaman saygı ve sevgiyi hak ediyor. Onları sevgiyle, şefkatle ve merhametle büyütmeliyiz.
Ayrıca çocuklar başkalarıyla kıyaslanmaktan hoşlanmaz. Bunun farkında olarak onları kimseyle karsılastırmamalıyız. Çocukları karşılaştırırsak bu durum onlar için daha kötü sonuçlara yol açabilir.
Çocuk olmak, dünyayı hayal alemine çevirmektir. Çünkü çocuklar için hayal kurmak çok faydalı ve gereklidir.
Çocuklar iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı ayırt edecek yeterlikte değildir. Bu nedenle herşeye kendi pencerelerinden bakarlar. Birşeyler onu mutlu ediyorsa, eğleniyorsa o şey doğrudur. Bununla beraber koca yüreklerinde kin, nefret, art niyetin ve kötülüğün zerresini bile taşımazlar. Bu nedenle sık sık " Keşke dünyayı çocuklar yönetse" der, onların saflığını, temizliğini, masumluğunu anlatmak isteriz.Evet, çocuklar dünyanın en masum, en iyi kalpli varlıklarıdır.
Onlarda kötülükten eser yoktur. Onları zamanla kötü duygularla tanıştıran ise maalesef insanlardır. Keşke her insan, çocukluğundaki o masum haliyle kalsa, herkes birbirini sevse, barış içinde yaşasa...Çocuk olmak, sevinçli olmaktır. Zira çocukluk için mutluluk her an vardır.
Çocukluk en güzel dönemimizdir. Onu geride bıraktığımızda gercek hayat ve sorumluluklar başlar. Hayatın oyunda ibaret olmadığını, bu dünyada kötülüklerin savaşların da olduğunu öğreniriz. Artık oyunu bırakıp ekmek peşinde koşmaya başlarız. Arada bir durup çocukluğumuzu düşünür ve " Ne güzel günlerdi " deriz.
YAZAR DR.MEHMET ÇOBAN " ÇOCUK "adını verdiği dizelerinde ne güzel dile getirmiş.
ÇOCUK
Minnacık ellerdeki sapanla,
Filistin'de atar yüreğim.
Kırılan kol kolumdur,
Kesilen yol yolumdur benim.
Omuzlarda taşınan bedenlerde,
Benim de ruhum gider,
Ağıtlarla toprağa verilen her ceset,
Şahadet’ime şahitlik eder
Filistin'de küçük kıza yanarım,
Utanırım utanmaktan.
Kahrolur kor kor yanarım,
Kül olur savrulurum Granada'da
Endülüs'te harap edilen geçmişim,
Çiğnenen namusum,onurum Bosna'da
Her şehide kurban edilir ruhum.
Dökülen kanım, çiğnenen canımdır Bağdat'ta.
Basra'da Kırım'da kırılan belim,
Karabağ'da vurulan yüreğim.
Ve kin kusan silahların gölgesinde,
Bir çocuk vardı inleyen Suriye'de
Son nefesini verirken,
Paslanmış vicdanlara haykırarak derinden,
Herkesi Allah'a ediyordu şikayet,
Mahmur gözleri süzülüyordu semâda,
Ne kutluydu o masum şahadet.
Gülüşünü aldılar benden.
Çaldılar göz yaşını bilmeden.
Aynı kökten babamız,
Öyleyse neden ayrıyız.
Çocukça oynayamadık,
Sevgileri tadamadık,
Üzüm gözlerini gördüm Elife benzeyen,
Ellerin, yüreğin, duruşun Alperen
Sen Halepli çocuk...
Bitik geçmişin,
Yitik geleceğin,
Uzak değilsin
Cana yakın, candan içresin,
Beni Adem'sin,
Evladımızsın,hicretin bize
Ecdadımızdan emanetsin bize
Aziz misafırsin Antebimize,
Dr .Mehmet ÇOBAN
YORUMLAR