Yaşlılık, insanların artık eski gücünden düştüğü, gençliğinin sona erdiği dönemdir. Herhangi bir kaza hastalık veya benzeri bir sebeple çocuk veya gençken ölmeyen herkes yaşlanmaya mahkûmdur.Yaşlılık kötü bir şey değil, aksine gurur duyulacak, mutlu olunacak bir şeydir; zira yaşlanmak demek, hayatı o ana kadar acısıyla tatlısıyla tatmak, bu dünyada birçok şey paylaşmış ve geride güzel şeyler bırakmış olmak demektir. Yaşlılık, olgunluğun, tecrübenin, yaşanmışlıkların göstergesidir. Yaşlı bir insan hayat ile ilgili tüm tecrübeleri ilk elden edinmiştir. Bilgisi, görgüsü geniştir. Yaşlılar olaylara gençlerden daha geniş pencerelerden bakabilirler; çünkü onlar benzer durumları çok defa yaşayıp görmüşlerdir. Yaşlılık bazı insanlara ölüm korkusu getirir. Bazıları ise ölümden hiç korkmaz ve sıranın kendisine gelmesini sükunetle bekler. Yaşlandığımızda geçmişte güzel şeyler yapıp arkamızda güzel şeyler bıraktıysak yaşadığımız hayat daha anlamlı olur. Bu nedenle hepimiz, gençliğimizi verimli geçirmeli, hayatımızı iyilik ve doğruluk üzerine yaşamalıyız. Evet, yaşlılar gençler kadar aktif, onlar kadar hareketli değildir. Fiziksel beceri isteyen işlerde onlar kadar yetenekli değildir; ancak iş bilgi ve deneyime geldiği an, gençler yaşlıların eline su bile dökemez. Çocuk veya gençlik dönemimizde yaşlıların bir şey bilmediğini, bir şeyden anlamadığını düşünür, onların düşüncelerini önemsemeyiz. Ancak ne zaman ki kendimiz büyüyüp bazı şeylerin farkına varınca, aslında onların ne kadar çok bildiğini anlarız. Yaşlılar, hayatı bize öğretmektedir. Bu nedenle yaşlıların varlığı çok önemlidir. Günümüzde dünyanın önde gelen gelişmiş ülkelerine baktığımızda yaşlı oranlarının yüksek olduğunu görürüz. Geri kalmış ülkelerde ise genç nüfus her zaman çok daha fazladır. İşte, o gelişmiş ülkelerin cağın önünde gitmesinin en önemli nedenlerinden biri, yaşlılar ve onların sahip olduğu bilgi birikimidir. Yaşlılar, bizi yetiştirmiş, bu günlere getirmiş insanlardır. Onlara saygıda kusur etmemek, onların değerini anlamak hepimizin görevidir. Onlar istese de artık bazı yetilerini kaybetmektedir. Biz gençler kadar güçlü ve hızlı değildir. Bu nedenle günlük yaşamımızda onlara yardım etmeli, ulaşım araçlarında onlara yer vermeli ve herhangi bir kurum, mağaza veya benzeri bir yerde sıra beklerken onlara öncelik tanımalıyız. Bizi doğurup büyüten, bugünlere getiren kişiler yani anne ve babalarımızda bir gün yaşlanacaktır. Onlar zamanında bize nasıl baktıysa, bizim için nasıl emek çektiyse bizler de onlarla ilgilenmeli, ihtiyaçlarını gidermeliyiz. Bir gün gelecek eğer ölmediysek hepimiz yaşlanacağız. İşte yaşlandığımız zaman, insanların da bize saygı göstermesini isteyeceğiz. Saygı görmedigimizde ise üzüleceğiz. Bu nedenle yaşlılara saygıyı toplum içinde yaymalı, yaşlıların önemini herkese kavratmalıyız.
YORUMLAR