Bir toplumdaki, uygarlık düzeyini belirleyen en önemli kriterlerden birisi kadının toplum içinde erkeklerle birlikte eşit statüde yer almasıdır.
Ne yazık ki bugün dünya üzerinde, bir çok ülkede, kendi ülkemizde dahil olmak üzere kadınlar cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmakta ve siyasal, yasal, sosyal ve ekonomik haklar konusunda eşitsizliğe uğramaktadırlar. Kadın problemi gelişmiş ülkelerde dahil olmak üzere 21. Yüzyılın en önemli insan hakları meselelerinden biridir. Ne yazık ki kendilerine biçilen rollerin ve ağır sorumlulukların altında bir birey olarak var olmayı başaramamaktadırlar.
Tüm bu kısıtlara rağmen bugün bir çok kadın kendisine biçilen toplumsal rollerin bir çoğunu aşarak , ciddi başarı öykülerine imza atmaktadırlar.
Ben de dahil olmak üzere hayatın her alanında varolmayı başaran kadınlar öncelikle kendilerine biçilmiş rolleri ve etiketleri sorgulayarak kendilerini yeniden keşfetmişlerdir.
Özgürlüğünün farkına varan kadın, hayallerinin peşinden gitmekten korkmamış ve sahip olduğu gücü ortaya çıkarmıştır.
Bilmeliyiz ki toplumda güçlü bir kadın olarak var olmanın en önemli yolu ekonomik bağımsızlığımızı kazanmaktır. Böylece kendi parasını kazanan kadın kendi seçimlerini yapacak ve mutlu olacaktır.
Mutlu ve özgür kadınlar, mutlu çocuklar yetiştirecek, güçlü rol modeller olacaktır ve diğer kadınlara da ilham verecektir. Böylece kadınlar tüm karar verme mekanizmalarında erkeklerle birlikte söz sahibi olacaktır.
Bu toplumun üyesi bir kadın olarak ben de çok genç yaşlardan beri gücümün kaynağı ve olmazsa olmazı eğitimi araç edinerek sürekli kendimi geliştirmeye ve iş hayatının farklı kollarında hem erkeklerle hem de hemcinslerimle omuz omuza yürümeye gayret ettim. Josep Conrad’ın sevdiğim bir sözü var. ‘Kadın olmak çok zor bir iştir çünkü erkeklerle uğraşmak zorundadırlar.’
Çünkü burası erkeklerin dünyasıdır. Oysaki kadınsınızdır. Daha duygusalsınızdır. Empati gücünüz yüksektir. Çözümleriniz yaratıcıdır. Sezgileriniz ve iletişim beceriniz birçok sorunu kolayca çözer. Böylece kolay hedef haline gelir, şimşekleri üzerinize çekersiniz. Başarınızın kabulü zordur. Ben de bir kadın olarak tüm bunlarla mücadele ederken bir de evlendim ve ardından çocuk sahibi oldum. İşte Kadının Gücü.. Hem iş kadını, hem eş , hem de anne. Oysa benim gibi bir çok kadın tam da bunların hepsini birbirine karıştırmadan başarı ile sürdürebiliyor. Karşılaştıkları pek çok soruna rağmen, iş dünyasında yükselmeyi başarıyorlar.
Deri,Tekstil, Moda ve Tasarım sektöründe çalışırken yine özellikle kadınlara iş istihdamı yarattığım , zevk ve estetiğin buluştuğu çok güzel işlere imza attık. Tüm bunları yaşarken karşıma çıkan her zorlukla yılmadan mücadele etmeye çalıştım. Yenildiğim ve yorulduğum zamanlarda içimdeki ses hadi yeniden dedi.
Bugün de güzellik sektöründe kadınlarla birlikte, kendine güvenen, motivasyonu yüksek, ışık dolu, güçlü kadınlar için çalışıyorum. Essi akademisin'den çıkan her kadının kazandığı özgüven ve mutluluğun başarı yolunda itici güç yarattığına inanıyorum.
İşyerlerimizde ağırlıklı kadın istihdamı yaratıyor ve sosyal projelerimiz ile de geleceğin kadınlarını destekliyoruz. Ve biliyorum ki dünyayı değiştirecek en önemli güçlerden birisi de kadın dayanışmasıdır.
İşte 8 Mart Kadınlar Günü hepimiz için bu dayanışmanın en önemli simgelerindendir. Kadının dünyayı değiştirebilme gücünü ifade eder. Hepimizin daha adil, daha eşit, daha mutlu bir dünyada yaşabilmemiz için sosyal ve siyasi bilinç kazanmamız gerekliliğinin sembolüdür.
Bu vesile ile tüm kadınların gününü kutluyor ve gelecek güzel günleri birlikte yaratacağımız , güçlü kadınlarla birlikte yürüdüğümüz yolculuğumuzda hepimize başarılar diliyorum.
YORUMLAR