Değerli okurlarımız; zaten yeterince yükle dolu hayatımızda, her şeyden çok çabuk etkilenen biz kadınlar, tüm detaycılığımızla hemen demoralize olmaya, kendimizle ilgili gereksiz kuruntulara girmeye hazırız...
Şimdi kendiniz için küçük bir molaya ve kahvenizi yudumlarken bana biraz zaman ayırmaya ne dersiniz?
Bugüne kadar oluşan tüm yaşam birikimim ve öğrendiklerimi uyguladığım harika bir iş yapıyorum...
İşimin en keyifli yanı sizlerin yani biz kadınların güzelliği ve mutluluğu için uğraşmak...
İşte kendisi dışında herkesin mutluluğu ve iyiliği için koşuşturan kadın dostlarım benimle birlikte renklerin büyülü dünyasında bir yolculuğa ne dersiniz?
Renk; Yaşamımıza anlam, neşe, değer, yön katan, bizi tanımlayan, bizi tamamlayan, bizi ifade eden, ruhumuzun ışığını yansıtan , huzur veren en önemli etkenlerden biri..
Öncelikle kendimize soralım hayatımızın rengi nedir?
Hangi renk en sevdiğimiz!
En çok sevdiğimiz insanın göz rengi ne?
En sevdiğimiz çiçek hangi renk?
Yani genelde hayatımızın rengi nedir?Neden saçımın rengini değiştirmeyi , ya da en çok sevdiğim ruju fotoğraf çekerken sürmeyi tercih ediyorum. Neden bu konuları bu kadar önemsiyorum.
Bu soruları dilediğimiz kadar çoğaltabiliriz.
Çünkühayatımızda renkler gerçekten çok önemlidir.
Bizi biz yapar, farklı kılarlar..
İlk önce renk nedir?
Renk, ışığın değişik dalga boylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır."
Peki, rengi ifade edebilmek için bu açıklama yeterli midir?
Renkler sadece birer algılama mıdır? Düşünün, kap karanlık bir odada mı kendinizi daha canlı ve enerjik hissedersiniz yoksa beyaza boyanmış duvarlarının ve içindeki eşyaların tamamının ya da ağırlıklı kısmının kırmızı olduğu bir odada mı?
Evet, renkler insanın ruh halini yansıtır ve etkiler, ayriyeten enerji yayar ve ruhu vardır.
Bu nedenle, renklerle tedavi, genel tedavi uygulamasını destekleyici olarak yüz yıllardır kullanılmaktadır.
Renklerin insan üzerindeki etkileri, bütün seçimlerimize yansır. Giysilerimize, ev ve iş hayatımıza...
Bu etkiler yüzyıllardır bilim adamları olmak üzere çeşitli kesimlerin ilgisini çekmiş ve özellikle sağlık, psikoloji, alışveriş ve tüketim eğilimleri, üretim, zihinsel ve fiziksel performans, siyaset başta olmak üzere pek çok farklı konuda kullanılmış ve kullanılmaya da devam etmektedir. Yani renk terapisi; renklerin bedenle dengesini, enerjisini kurarak zihinsel, fiziksel, ruhsal ve duygusal anlamda rahatlama sağlıyor. Bu terapinin geçmişi çok eskilere dayanıyor.
Tibet'te, Uzakdoğu'da yüzlerce yıl önce uygulanmaya başlanan terapi, zamanla daha bilimsel bir potaya taşınmış ve renk dalga boylarının insan bedeni üzerinde ciddi etkilere sahip olduğu ortaya çıkmış. İnsanların günlük hayatlarında giydiği, kullandığı renklerin ruh hallerini ortaya koyduğu, yaşam stillerini anlattığı belirlenmiş.
Renkler, şiddetlerine ve insanlar üzerinde oluşturdukları ruhsal etkilerine göre kendi aralarında soğuk ya da pastel ve sıcak renkler olarak ikiye ayrılırlar. Bize ateşi ve sıcaklığı hatırlatan, canlı, dikkat çeken, insana enerji veren ve canlılık hissi uyandıran renkler sıcak renkler olarak adlandırılır.
İnsanda sıcaklık ve heyecan hislerini arttırıcı etkileri ile başlıca sıcak renkler Kırmızı, Turuncu, Sarı olarak sayılabilir. Sakinlik verici ve hakim oldukları ortamı daha soğuk algılamamıza neden olan başlıca soğuk renkler ise Mavi, Yeşil, Mor olarak bilinir.
YORUMLAR