Bulunduğunuz ortam neresi olursa olsun etrafınıza bir bakın şimdi, kaç kişi müzik dinliyor? Kaç kişi kendi dünyasını yaşamaya çalışıyor? Hızlı bir şekilde akıp giden hayatımızda kendimize alan ve zaman yaratabiliyor muyuz? Gürültünün içerisinde sessiz kalabilecek gücümüz var mı? Eğer müzik ruhun gıdası ise bu gıdayı sağlıklı bir şekilde alabiliyor muyuz?
Anne karnında kalbin oluşumuyla başlayan ritim duygumuz yaşam yolculuğumuz boyunca içimizde temposunu sürdürmektedir. Bu öyle güzel bir tempodur ki sekteye uğradığında huzurumuz ve sağlığımız bozulmaktadır. Kalbimizle birlikte hiç uyumayan bir organımız daha vardır o da kulaklarımızdır. İşitme yetimiz uykumuzun en tatlı yerinde bile bizi uyandıracak kadar açıktır. Böyle müthiş bir organizmanın sesten ve müzikten ayrı kalması düşünülebilir mi?
İlk müziğin nasıl başladığını düşündünüz mü peki? Mağara duvarlarına resimler yapan insanoğlu neden müziğe gereksinim duydu? Aradığı ve doyum sağlamak istediği neydi? Tüm korkularına rağmen keşfetmek için mağarasından dışarıya çıkaran insan, günümüzde yaşam alanları daraltılmış, baskılanmış ve özgürlüğü alınmış bir şekilde büyük binalardaki küçük odalarına kapandı. Paylaşmayan dokunmayan, gözle sözle karışmayan insan kendini bulabilir mi acaba?
Popüler kültüre göre dinlediğimiz müzikten, giyim tarzımıza, yediklerimizden içtiğimiz suya kadar birbirimize benzetilmeye çalışıldığımız aşikardır. Doğanın bile rengarenk çiçeklerle bezendiği ama tek tip insan modelinin yaratılmaya çalışıldığı çağımız insanı gittikçe ruhundan uzaklaşmaktadır. Yalnızlaşan bireyler paylaşamadıkları için mutlu olamazlar. Çünkü yalnızlık önce büyütür ama sonra çürütür.
Geleceğimizi geç kalmadan bugünden itibaren inşa etmeye başlamalıyız. Bu sebeple daha çok sanata, spora, müziğe sahip çıkmak zorundayız. Sahip çıkan insanlara da destek vermenin bilincinde olmalıyız.
Müziğe, hayata, aşka ve insana dair ne varsa güzelden doğruluktan yana paylaşabilmek amacıyla yazıyorum. Sevmek ve önemsemek bir cana dokunmaksa eğer yazımı okuyan insanlara tüm gönlümle dokunabilmek ümidiyle..
Neyzen Murat GEZER
Mail: [email protected]
YORUMLAR