"Ozblue-özmavi" ismiyle sanatsal bir boya markasına ismini veren masal mavisi Orhan Zafer ile şiir tadında bir söyleşi...
Gönlüne kiraladığı bütün denizlerinde, martıların sesine karışan renkli takalarıyla,
anlatabilmek için delişmen mavisi yüreğinin,
içinde kavrulduğu kainat güncelerini,
özüne doğru yelken açtığı yolculuğunda, ararken kendi gerçekliğinin öyküsünü,
gezgin bakışlarıyla, derinlerinde barındırdığı izlerinin mihmahdarlığıyla esmer yalnızlığında,
sırlarını anlatır hiçliğinin bir bir,
iğde kokulu renklerinin dile gelen gölgeleriyle...
Uslanmaz bir masalın mavi sevdasına çoktan demir atmış bu yürek,
bütün kuşandıklarıyla ruhunun; döküverir fıtratındaki sanatçı kimliğini,
ilmik ilmik dokuduğuyla yüreğini sevda tadında,
döküverir aşk tadında, eskimişliklerini, hasretlerini
isminin delişmen mavisine Orhan Zafer...
Henüz adlandırılmamış olanı
kağıtlara, tuvallere ustaca dökebilen,
en detaylı duyguları dahi benliğimize neşe uyandırarak komşu kılan,
acılarını, aşklarını, sevinçlerini hemhal ederek,
çizimlenenin kararını ustaca veren,
yağmurla yıkanmış yüreğiyle, ceplerinde çocukluğunun misketleri
yılkı atının heybesinde bir avuç renkleriyle Orhan Zafer;
kah sıyrılarak maddeden an be an, içindeki tanrısal güce erişebilmenin tinselliğini dile getirdiği saydam bir doğaçlamayla ortaya çıkardığı siyaha çalan eskizleri,
kah aklımızın ağlarına takılan yarına koşan desenleriyle,
masmavi bir akvaryumunda hayatlarımızı,
en coşkulu ümitlerle çoğaltır.
O ki zihnindeki bir sürü kavram, şekil ve biçimleri kendine özgü formlarıyla şekillendirirken,
tatlı bir telaş ile,
ruhunun heyelanlarıyla yoğurduğu imgeleri dile geliverir, renkler ve lekelerle gecenin karanlığında görünür kıldığı eserleri.
Ve vurduğunda sabahın ilk vakitlerine Güneş, gözleri de tasdik eder parmaklarından dökülen içsel yolculuklarının şeffaf izlerine,
İşte o vakit "Şeyler" adını koyar manevi değerlerinin kaygısız betimlemesine,
mevsimsiz rüzgarlarının ılık mavi esintisiyle...
Varolan bir sınırın ötesini bilemeyeceğimizin ideasıyla bilince sınır çekmemizi,
o bilgiye ve o akla karşı bir kuşkuya düştüğümüzün göstergesinden koyularak yollara;
dökebilmek için görünürlüğe,
görünmeyenlerin de ötesini iç sesinin ayak izleriyle,
varlığının özündeki şeylerini lekelerle giydirdiği nesnelerine muhteşem bir benlik kazandırır.
içremize nefeslenirken renklerin esintilerini; derinlerde, derinliklerinde hissettiği
kıyısızlığına ulanmış eskil maviliğiyle...
Denize dik uzanan yemyeşil Zigana Dağlarıyla, Karadeniz sahili arasında kalan eşsiz tarihi kentimiz Trabzon doğumlu deniz feneri aşığı sanatçımız, Türkiye Ukrayna,Kültür sanat köprüsünü oluşturp da , iki ülke arasındaki ilişkileri sanat ile taçlandırmak adına sanat danışmanlığı görevini yürütürken;
Mavi Sanat Atölyesi´nde sanata farklı bir yön, geleceğe yeni bir soluk veren çalışmalarına
ve içlerindeki sanatçı ruhlarına dokunabildiği öğrencilerini,
yol gösteren bir deniz feneri vakuruyla yetiştirmeye devam etmektedir.
Haberci gazetesi ve Ordulum Dergisi tarafından "Ordunun Değerleri 20017 yılın sanatçısı ödülü" nü büyük bir heyecan ile alan sanatçımız,
kuratörlüğünü Bettina Ruhberg ile birlikte yaptığı "Don Kişot´un izleri" adlı karma sergiye katılan eseri, sergide yer alan kırk türk sanatçısının eserleri ile birlikte "Mönchhaus Museum Goslar´ın kolleksiyonuna katılması santaçı ile birlikte bizleri de mutlu kılmıştır.
Uluslararası onüç sanat kampı ve çalıştaylarda bulunan sanatçımız, "Sanat Terimleri Sözlüğü" ve "Ordulu Sanatçılarımız" isimli iki araştırmasını yayımlaya hazır hale getirme çalışmalarını yürütürken;
16-19 Kasım 2017 tarihleri arasında kuratörlüğünü yaptığı "İzler ve Kültür" adlı Uluslararası karma resim sergisi ve çalıştayının hazırlıklarını sürdürmektedir.
Resmi ve özel müzelere eserleri kabul edilen Orhan Zafer ´in,
Ankara´ da RC Galeri yönetimindeki "Bilkent sanat Sokağı"nda gerçekleştirilen projede yedi ressama isimleriyle galeriler oluşturarak sanatçıların eserlerini bir yıl boyunca
sanatseverlere izleme olanağı sağlarken;
´Orhan Zafer´in de bu yedi sanatçı arasında yer alması ve adına özel galeri açılmasıyla ne de hoş bir iltifata mazhar olmuştur..
1998 de "Düş" adlı Çorumda açtığı ilk kişisel sergisiyle başlarken sanat yıllarını peşinden koşturmaya ;
2010 da Avusturya´da açtığı "Ey Gönül" adlı sergisi ve 2013 te Antalya´da açtığı "Ayyüzsüzler"i adlı sergileri takip ederken yüreğinin dizginlenemez renklerini,
2015 te Bodrum´ da açtığı "Harmonik Düşler", "Kaybolan Renkler ve Sesler"
ve "Mavinin Gizemi" adlı sergileri
İsminin delişmen mavisine yürümüştür, rüzgarı arkasına aldığı deniz fenerleriyle...
Bizlerede ancak; içindeki dev bir masalın yolculuğuna çıkan Orhan Zafer´e "Rastgele" demek düşer.
Rastgele Orhan Zafer!...
YORUMLAR