Değerli okurlarım :)
(Bu sefer diğer köşe yazarlarına özendim, hitap ederek başlayayım dedim;) )
Bu yazının konusu belki milyonlarca kalemin ucundan geçmiştir. Belki birçoğu benim düşüncelerimin safında belki de karşısında yer almıştır. Bilemiyorum… Saygı duyuyor ama umursamıyorum.
Bugün “Kadın” konusunu kucaklayacağım. E mecburen “Erkek” her zamanki gibi ona eşlik edecek. Biraz feminen takılacağım belki ama korkmayınız efendim feminen olduğum kadar adaletliyimdir de ;)
Kadın-Erkek konusu çok kapsamlı belki ama ben biraz spesifik hale getirip başlıklandırayım sizler için. Burada biraz da kendimi düşünmekteyim. Takdir edersiniz ki kitap yazılacak bir konu bu, parmak kaslarım henüz bunu kaldıracak kıvamda değiller;)
KADIN ERKEK EŞİT MİDİR?
A)Hayır, değildir B)Evet, eşitti. C)Bilemiyorum
Cevapların hepsi doğru. Şimdi bunların hepsinin doğruluğunu kanıtlayayım sizlere.
Hayır, eşit değildir çünkü fiziksel olarak eşitlik söz konusu bile değildir. Evet, eşittir çünkü öncelikle bizler insan kategorisine ardından cinsiyetlere ayrılıyoruz. Biz İNSANLARIN anlamak istemediği ise insan hakları dendiğinde eşit durumda olduğumuzdur. Ancak cinsiyete dayalı bir durum söz konusuysa o zaman şartlar derinden irdelenir. Konuya göre durum değişir ve işte orda da C şıkkı, yani bilemiyorum devreye girer.
Ben bu evreden sonra taraf tutmaya başlıyorum. Eşittir’ i baskılı bir şekilde ele alacağım.
Öncelikle “yaşama hakkı”. Sen kim oluyorsun da sırf seni istemediği için kadını öldürüyorsun? Ya da sözde ‘namus davasına kardaş’ hükmü veriyorsun? Sen ne kadar namuslusun? Ya da çevrende gördüğün namussuz erkeklerinde ölüm fermanını verebiliyor musun? Sen namusundan ödün verince gelin beni öldürün diyebiliyor musun? Bırakalım bunları… Bu arkadaşlara Ajda Pekkan’dan “PALAVRA” adlı besteyi gönderiyorum. Sonra da kendilerini kendilerine gelmeye davet ediyorum. Yaradan bizlere akıl vermiş, rafta saklamayın biraz kullanın.
Eşittir’ e devam… Siz erkekler ne yapabiliyorsanız tabi yine fiziksel farklılıkları ayrı tutarak konuşuyorum, biz kadınlar hepsini yaparız. Makine tamirinden tutun demir bükmeye, uçak kullanmaktan tutun futbol oynamaya, sizden geri kalmamız için hiçbir engel yok. Neden yok biliyor musunuz? Yok, çünkü sizdeki el bizde de var, sizdeki göz bizde de var, kulak, ayak, bacak hepsi biz de de var. Sizdeki akıl bizde de var, sizdeki kuvvet bizde de var sizde ki YÜREK bizde de var. Fiziksel olarak bile tek farkımız yine cinsiyetten geliyor. Onda da kusura bakmayın arkadaşlar hiç ama hiç eşit değiliz çünkü bu konuda sizden üstünüz. Doğurmak bize bahşedilmiş.
Birazda C şıkkından konuşalım. Bilemiyorum’ u açıklamak için örnekleme sanatından faydalanacağım.
Kadın da çalışıyor erkekte. Akşam eve gelince eğer ki kadın üstünü başını çıkarıp yemeğe, temizliğe, çamaşıra, bulaşığa, çoluğa çocuğa koşuyor ve erkekte kumandasına sarılıyorsa…
1.Şart: Kadının işi masa başı hafif bir iş erkek güneş altında kazma kürek savuruyor.
Bu şart altında tabi her şeye rağmen kadına biraz da olsa yardım etmekle beraber sevgili kardeşim kumanda senin hakkındır. Tepe tepe kullan.
2.Şart: Kadın da erkek de eşit yoruculukta bir işte çalışıyor.
Bu şart altında, paşa hazretleri pardon da eksik bir tarafın mı var kalk bir zahmet de kumandayı tutan ellerin bir işin ucundan tutsun.
(Eşime binlerce şükür bu arada, eline iş çok yakışıyor çok :D :D )
3.Şart: Kadın daha yorucu işte çalışıyor erkek masa başında.
O kumandayı al ve münasip bir yere bırak…
***
Velhasıl kelam, karşı cinsi suçlayıp duruyorum ama onu doğurup büyüten de yine biz kadınlarız. Karnını doyurup üstünü başını temizlemek için çabaladığımız çocuklarımızın beynini doğrularla doyurup karakterini kötü huylardan temizlemeye çaba sarf etsek kendimize daha büyük bir iyilik yapmış oluruz. Adil olmayı aşıladığınız, empati kurmayı öğrettiğiniz çocuk, büyüyünce töre cinayeti işlemez.
Her zamanki gibi önemli ve değerli bir sözle kapatayım köşemi… Bu sefer ki Atam’ dan gelsin.
'İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?'' demiş. Ne güzel demiş…
YORUMLAR