Neslihan Aydın BATOK

Neslihan Aydın BATOK

Mürekkep İzi

Hayır'sız

21 Şubat 2017 - 13:07

Bu hafta bu yazıyı yazacağımı tahmin dahi edemezdim. Başa gelince yazma isteği oluşuyor demek. Gazetem İzmir bu hafta iki gün üst üste ve neredeyse aynı şekilde soyuldu. İnsan sormadan kendine engel olamıyor, Salih bey acaba hırsızı işe mi aldınız? Almadıysanız da alın. Bu kadar vaktinde ve ısrarlı gelen, düzenli çalışan birini bir daha bulamayabilirsiniz ;) İşin şakasını askıya alıp öncelikle Salih Bey’e büyük geçmiş olsun diyorum. En kısa sürede hırsızların bulunmasını ve bir daha böyle bir şey yaşanmamasını diliyorum.

Mademki başımızdan böyle bir olay geçti, o vakit bunu da kaleme almak boynumuzun borcudur dedik ve bu konuya layık birkaç kelam ettik.

Hırsızlık benim bilinçaltımda yansıması o kadar farklı formlarda ki neden böyle diye sorguladım kendimi açıkçası. Bir sorunun cevabını ararken geçmişte aramalıyız gelecekte cevap yoktur diye düşündüm. Bu nedenle her yazımda olduğu gibi bunda da tarihimizi bir yokladım. Bu yoklamada gördüm ki tarihte benim gibi karışık duygular içerisinde. Asırlardır hırsızlık yasaklanmış, tüm dinlerde cezalandırılan büyük günahlar arasına alınmış olmasına rağmen sanırım en çok işlenen suçlar arasında. Hatta bizim kültürümüzde kelimenin kökeni ‘hayır’ dan gelir HAYIRSIZ dan hırsızdır. Öte yandan tarih bize diyor ki bizim gurur duyduğumuz hırsızlarda var. Misal vermek gerekirse Robin Hood desem çok klişe olur ben en iyisi Frank William Abagnale diyeyim. Bu ismi de kısmen bilirsiniz. Eğer Leonardo Di Caprio bu tarihi zata “Catch me if you can” filmiyle hayat vermeseydi belki o da yabancı gelecekti. (Filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim) Bu zatı muhterem bir dönem Amerikan cari açığını düşürmeye kafasını taktığından olacak bu işlere bulaştı. Toplam 8 kimliği arasında pilot, doktor, ABD Cezaevleri Müfettişliği ve Avukatlık vardı. Yakalandıktan sonra 5 yıldan daha az bir süre hapishanede kaldı. Hapishaneden çıkınca ülkesine hizmet etme aşkıyla FBI ile çalışmaya başladı ve Abagnale & Ortakları Sahtekarlık Araştırma Şirketi'ni kurdu. Şu an vergisini veren, saygın bir iş insanı olarak hayatına devam ediyor. Kinayeli konuşmayı çok severim bu olayda bunu yapmama hiç gerek yok olayın kendisi kinayeli ;) Sözün özü, bu ve bunun gibi binlerce örnekte tarihin övdüğü ödüllendirdiği kişilikler. Peki bende neden bu kadar karışık durum? Ben çocukluğumda bir haberde şunu izlemişti “ Bir dilim baklava çalan çocuğa hapis cezası” ülkeyi soyana ödül bir dilim baklava çalana hapisse işte bende devreler bu yüzden yanar.

Peki ben ne demek istiyorum. Küçük hırsızlıklar cezalandırılmasın büyükleri en ağırına mı layık diyorum acaba? Tabi ki de hayır ! bu benim nazarımda her şekliyle ayıptır, yanlıştır, suçtur. Suça iten etmenlere bakalım ve bunları ortadan kaldıralım diyorum. Bu etmenler ve kaldırma yolları kitap konusu boyutunda olduğundan en azından bahsini geçirmekle mükellef olduğumu düşünüyorum.

Bizim hırsızlık olayına dönersek, bu olay ne baklava nede Leonardo olayına benziyor. Bu, iki eli, iki kolu olup bunları helalle yıkamaktansa suçla kirletmeyi tercih etmiş kişi veya kişilerin başrolünü oynadığı bir diziye benziyor. Dizi diyorum çünkü bölüm sayısı çok. Yalnız bu olay için bile iki gün üst üste yayınlamışlar. Polisimizi lekelemek istemiyorum ama İzmir bunlara fazlasıyla gebe ve neredeyse bu olayların çoğunda suçlu ya da suçlular yakalanamamakta. Mağdurlarsa aynı sıfatı taşımaya devam etmekte. Şimdi bu suça yeltenen kişiler kesinlikle halk kahramanı değiller, karın açlığından da suçu işlemiş değiller. Üstelik bulunabilmiş değiller ;) Ne yapmalı bunları? Ne demeli bunlara? Denilebilecek en güzel şey hala çalışan uzuvlarınızı doğru işler için kullanıp doğru kazançlar elde ediniz efem ;) Yoksa o uzuvların metalin soğukluğuyla hareketi kısıtlanacak.

Hırsızlık başımıza sıkça gelen bazıları da kanla harmanlanan suçlardan biridir. Bunu ortadan kaldırmak mümkün müdür o bilinmez. Ama azaltmanın yolları mevcuttur. Eğitim bu yollardan biridir. Doğru insanlar yetiştirmek, güzeli iyiyi aşılamak bizlere düşen sorumluluklardır. Diğer bir sorumluluğuz ise polisimizle işbirliği halinde olmaktır. Yine söylüyorum, bunlar hırsızlığı bitirmez ama emin olun ki azaltacaktır. Gidip hırsızları arayın bulun teslim edin demiyoruz, ancak yanı başınızda yaşanan olaylara tepkisiz kalmayı tercih etmeyin. Yani suya sabuna dokunun, sonuçta temizlik imandan gelir ;)

YORUMLAR

  • 0 Yorum