ÖZKUL'UNU ÇOK SEVDİM
Neslihan Aydın BATOK

Neslihan Aydın BATOK

Mürekkep İzi

ÖZKUL'UNU ÇOK SEVDİM

08 Ocak 2018 - 19:16

Çağımız o kadar akışkan ki belki bu yazım yayınlandığında, üstünden bir hafta geçmemiş olmasına rağmen Münir Özkul’un vefatı haber değerini yitirecek. Yerine kim bilir bu akışta neler karşılayacak bizi. Ama olsun… Yazmak gerek, hatırlatmak gerek, unutmamak gerek…

Şans illa bir piyangonun vurması, bir çekilişin çıkması ya da bir ödülün kazanılması değildir. Şans bazen bir insana denk gelmek kadar basittir. Söylemek istediğim ben şanslıyım, sen şanslısın, doğmamış çocuklarımız şanslı, ama aynı şeyi torunlarımız için söyleyemeyebilirim. Çünkü bizler Münir Özkul gibi değeri hiçbir şeyle ifade edilemeyecek insanlara denk geldik. Ha belki diyeceksiniz doğmamış çocuklarımız ne alaka? Demeyin! Bizler sayesinde onlar da Yeşilçam’la tanışacak, Münir Özkul’u hoca, baba, abi olarak bilecekler.

En azından ben kendi adıma konuşayım benden küçüklere bu değeri aktarmak benim için bir borç. Onlarında dürüstlüğün güzelliğini, iyiliğin masumiyetini, onurlu olmanın verdiği gururu Mahmut Hoca’dan, Yaşar Baba’dan öğrenmesi gerekmez mi?

Peki; neden torunlarım konusunda şüpheli yaklaştım?

O kadar çok dizi filim curcunası var ki, gerekli gereksiz. Zaten zevkimiz bile mutasyona uğramak üzereyken çocuklarıma ben bir şekilde aktarma planları yapıyorum ama torunlarımın jenerasyonunu bu kadar hızlı gelişen teknolojiden nasıl korur da o en güzel dersleri güldürürken ağlatan filmlerden aldırtabilirim ki? Recep İvedik gibi karakterleri örnek alıp o karaktere benzemeye çalışan bizler varken ve hatta bu karakter gişe de rekordan rekora koşarken ben nasıl Mahmut Hoca vardı diyebilirim? Ya da desem de nasıl kendimi dinletebilirim?

İşimiz zor yoldaşlarım! Ama konserimize bir kişi bile gelse bize yeter;) Yani biz Mahmut Hoca’nın şahsını tanıtırken bir kişi bile dinliyor olsa anlatmaktan vazgeçmeyelim. Bu değerler geleceğe taşınmalı, Mahmut hoca’nın “Ben tüccar değilim, EĞİTİMCİYİM” cümlesini her kulak duymalı, Her göz o sahnede ki maneviyatı izlemeli.

Herkesin bir gün ağırlayacağı ölüm onu da ziyaret etti. Belki şimdi daha mutludur. Çünkü gittiği yerde Adile’sine, Tarık’ına, Kemal’ine, Halit’ine kavuşacak. Mutlu olmaması mümkün mü?…

YORUMLAR

  • 0 Yorum