SİYASET İÇİN FİKR-İ HİCVİM VAR, MÜSAADE VAR MI? (2)
Neslihan Aydın BATOK

Neslihan Aydın BATOK

Mürekkep İzi

SİYASET İÇİN FİKR-İ HİCVİM VAR, MÜSAADE VAR MI? (2)

17 Nisan 2017 - 18:56

Nerde Kalmıştık?
Elimi siyasetin tozuna bulaştırıp kendimce akıl vermiştim son yazımda şimdi çamurada bulaştıralım. Haddim olduğu kadar Ne olmalı Ne olmamalı diye fikir beyan etmiştim. Gerçi ne desek sinek vızıltısı bizimkisi. En fazla bir Raid’lik canımız var ;) Ama biz yine de vızıldamaya devam edelim.
Şimdi bizim kötü örneklerin üstü kapalıydı, iyi örnekleri aça aça hatta öve öve söyleyeyim. Nelson Mandela’yı bilir misiniz? Bileniniz varsa neden bu örneği verdiğimi anlayacaktır. Bilmeyenler için ben biraz anlatayım ama tavsiyem arama motoruna yazıp bu adamın davasına nasıl sahip çıktığını kavramaktır. İnandığı ve savunduğu şeyler uğruna 27 yıl hapis yatmayı göze almış bir devlet adamı. 27 yıl geçmiş ama o davasından vazgeçmemiş. Afrika’daki ırkçılığı bitirmeyi kafasına koymuş ve bu uğurda her türlü fedakârlığı göstermiş. Azmin gücünün bir örneği de Mandela’dır, bu su götürmez bir gerçek. Mandela için mükâfat da uğruna savaştığı davanın kazandığını görmek. Bu adam, bencilliği kelime olarak bile hayatına yaklaştırmamış bu şahsı muhterem, eline geçen tüm imkânları yalnızca halkın çıkarları için kullanmıştır. Hapse girmeden önce benimsediği ilkelerini 27 yıl geçse de terk etmeyip hapisten çıktıktan sonrada bu davasında savaşmaya devam etmiştir. Nitekim ölmeden amacına ulaşmayı başarmış hatta amaçlarının ötesine bile geçebilmiştir. Cumhur başkanı seçildikten sonra eline geçen gücü zenginleşmek için kullananlardan olmayıp aksine halkının sorunlarıyla uğraşmak için kullanmıştır. Bide koltuğuna da yapışmamıştır kene gibi. Dönemi bitince halkın onu tekrar başa getirme isteğini geri çevirmiş yerini yardımcısı Thabo Mbeki'ye bırakmıştır. İşte bu şahsiyet her ülkenin başında olması gereken bir zattır. Bizimkiler de bırak yardımcısına bırakmayı koltuğu boş bırakmayıp tamamen ona yapışan bir ZAMKdır…
Ama analar hep böyle yürekli insanlar doğurmuyor maalesef ki. Şansımız varsa belki bir tane böyle bir örnek görmek nasip olur. İşimiz şansa kalmış anlayacağınız. Artık hangi ağaca dilek bağlamamız gerek bilemiyorum:) Yoksa bizim ocağımıza incir ağacı ormanı dikecekler ;)
Mustafa Kemal Atatürk’ü bir örnektir gibi sunmama gerek var mıdır bilmiyorum. Çünkü sadece devlet yönetiminde değil, yaşantısıyla, maneviyatıyla, efendiliğiyle herkesin hatta her neslin örnek alması gereken bir şahsiyettir. İlim bilen, Fen bilen, strateji bilen, sanat bilen bir kişi, bunlarla kendisini doyuran bir kişinin zaten lider olarak da başarısız olma ihtimali yoktur. Ama meydanlarda sesi kısılana kadar konuşan fakat ne konuştuğunu anlayamadığımız, çağımızın gerektirdiği teknolojik gelişmelerin ne olduğunu bilmeyen, bu gelişmeleri zikrediyorsa da sadece ismini bildiğinden zikreden ama ne işe yaradığına vakıf olamayan kişilerin de başarılı olma ihtimali yoktur. Zorbalıkla, rüşvetle, tehditle yalanla dolanla kendilerini bulundukları koltuğa diken bu şahsiyetler devlet adamı değil devlet celladıdır. Gün gelecek bu şahsiyetler yüzünden ya özgürlüklerimizin, ilkelerimizin ölüm fermanı yazılacak ya da biz halk olarak öyle bir silkineceğiz ki tozu dumana katıp o dumanda bu şahsı perişanları boğacağız. Temennim ise Bu ikisi de değil. Hatalı olan zihniyetlerin bunu fark edip pusulalarını düzeltmelidir. Böylece ne onlar bizi nasıl yok edeceklerini hesaplarlar ne de biz tozu dumana katma eylemine girişiriz.
Yine söylüyorum belki de suya yazıyorum bu yazdıklarımı çünkü etkili bir mevkide olmadığım sürece tepkim sinek vızıltısı...

YORUMLAR

  • 0 Yorum