Çocukluğa
"Bir annenin halleri"
Hızlı koşma ne olur, biraz yavaşla...
Yo yo, düşmenden korktuğum için
dur demiyorum.
Büyümen farklı duygular
hissettiriyor bana.
Aslında seni büyürken izlemek
güzel.
Ben sanırım biraz geride kalanlar
için buruğum.
Bir yanda neler yaşayacağımızı da
merak ediyorum.
Hep güzel hayallerim var sana
dair.
İşte o hayaller yüzüme bir
tebessüm konduruyor.
Şükür diyorum; ruhuma, benliğime
katkılarına, varlığına.
Gururla, huzurla, umutla izliyorum
her anını.
Daha gidecek çok yolumuz,
paylaşacak, anlatacak çok hikayemiz olacak diyorum sana her baktığımda.
Geçmişteki anılar da ayrı kıymetli
tabi.
Sabah aklıma geliveriyor bir
resim, arıyorum hemen. Bulunca uzun uzun bakıyor, o anlara dalıyorum. Sonra sen
büyümüş, şekillenmiş halinle karşılıyorsun beni akşam. Hoşgeldin diyorum.
Parlayan gözlerinde, muziplikler yapan halinden izler arıyorum. Görünce o
ışıltıyı, oh diyorum. İyi geçen bir gün daha. Hele birde her zamanki gibi eşlik
edince çocuksu hallere, senden daha çocuk oluveriyorum bir anda.
Geçen gün mesela, doğum günün için
oyuncak almak istedim. Daha önce yaptığım gibi ağzını aradım. Kararsızdın ama
oyuncak seçeneklerinde çok yoktu. Ben yine de dönüşebilen bir lego robot aldım
sana. Sonra bir tişört bakmak istedim. Çocuk reyonundaki bedenler olmuyor diye
büyük reyonuna yöneldim. İlgilenen kıza da, şöyle çocuk için uygun olan tişört
var mı, dedim. Öyle hemen büyük işi bakmayım diye, ekledim ardından. Güldü
içinden bence kız bana, nasıl yani der gibi baktı hatta. O beni çok anlamadı
belki ama birden çıkan o cümleyle
günlerdir yaşadığım duygu karmaşasını anlayıverdim.
Büyümek
ile ilgili bir meselem olamaz. Benim değişim, geride bıraktıklarım ve bir daha
deneyimlemeyeceklerimle ilgili bir derdim var. Dertten öte, tatlı bir yürek
sızısı yelim...
O yüzden annen biraz şaşkın, biraz
komik davranabilir oğlum bu aralar. Mesela sabah yastığının altına bir sürpriz
koyup senin heyecanını izlemek istiyor olabilir. Yolda yürürken senin yaşına
çok uygun olmayan bir koşturmayı seninle yapmak isteyebilir. Ya da seni okul
çıkışı pencereden gördüğünde pencereyi açıp tüm gücüyle ismini haykırıp
aylardan sonra seni yeni görmüş gibi el sallayabilir mesela. O an bil ki; sen
büyüyorken ruhu senin çocukluğuna özlem duyan küçük kalmış bir annenin halleri
bunlar.
Ses
etme, biraz zaman tanı ona.
Büyüyor
olmanı kabullenecek elbet. Kendisi hazır olduğunda o da büyüyecek seninle.
Anneden
oğula mektup
"Kahkahalar
ile güldüğün, heyecanla yaşadığın anlar çok. Bazen istediklerin olmuyor,
gözlerin doluyor farkediyorum ama devam etmeyi öğrenmelisin oğlum. Öyle anlarda
içim kavruluyor aslında, yine de dünyanın her türlü haline hazırlamalıyım seni.
Sana aydınlık bir gelecek sunmak için mücadelemi asla bırakmam. Kendi korku ve
kaygılarımın senin yaşamının önüne geçmesine de izin vermem. Yollunu
güzelleştirmek için elimden geleni yaparım, hatalarım da olsa.
Sen de yürürken kendi seçimlerinle nereye saparsan sap; umudunu, bilgini, hayallerini, coşkunu hep canlı tutmayı unutma... Önce kendin yol al, yapamazsan tekrar dene, bir daha dene, eğer olmuyorsa ben buradayım sana elimi uzatırım. Biraz tutar, seninle yürür, sonra tekrar bırakırım. Bu yol senin yolun oğlum, rengarenk hayallerinle, yaşayacağın güzelliklere yetişmek için dursan da, koşsan da sonrasında hep devam et.
Seni,
gülümseyen gözlerle izliyor olacağım..."
Ve
biliyorum ki tüm anneler gülümseyen gözler, tatlı bir yürek kıpırtısıyla
izler çocuklarını.
23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun çocuklarım.
Psikolog&Aile Danışmanı
Neslihan GİRGİN
@psk.neslihangirgin
YORUMLAR