Yaz dönemi bazı alanları güçlendirmek, beceri gelişimini hızlandırmak, okulun boşluğunu işlevsel çalışmalar, aktiviteler ile doldurmak için uygun bir dönemdir. Aileler farklı spor faaliyetleri, yaratıcı drama etkinlikleri, özel eğitim çalışmaları ile çocuklarına ek kaynaklar oluşturmaya çalışırlar. Özellikle DEHB tanısı almış çocukların bu dönemi etkin geçirmeleri akademik dönemin başlangıcına güçlü ve donanımlı bir giriş yapmaları için önemlidir.
Aileler DEHB' den şüphelendiklerinde neler yapmalıdırlar?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı çocuk psikiyatristleri tarafından konulur. WISC-4, CAS, MOXO, GİSD-B, Bender Gestalt, D2 Dikkat Testi, Frankfurter Dikkat Testi, Frostig, Benton Görsel Bellek Testleri tanılama sürecine yön verir.
Tanı almış bireyin ailesi tanı ve süreç hakkında bilgilendirildikten sonra eğitim, spor ve ilaç, biri veya bazen hepsi, ek tedavi yöntemleri olarak belirlenir.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda, dikkatin çabuk dağıldığı düşünülür. Gerçekte kişi herhangi bir anda çok fazla şey üzerine düşündüğü için konsantre olması gerektiği konuya yoğunlaşamaz. Düşünce ve yönelimini kontrol edememe, önceliği seçememe durumu söz konusudur. Sadece okul hayatını değil, tüm yaşamını etkiler. DEHB' da duruş, konuşma, farklı ortamlardaki tavır, düşünce ve sosyal hayattaki etkilenme boyutunu da göz önünde bulundurarak, genele bakıp, bütünsel bir tedavi programı izlenmelidir.
DEHB tanısı almış birey neler yaşar?
Zamanı kullanma ve yönetme problemi yaşarlar.
Belirli bir zaman dilimi içerisinde yapmaları gerekenleri sıraya sokmakta organize etmekte zorlanırlar. Zaman hep yetmez. Yetiştiremezler veya sıraya koydukları bir görevi unuturlar. Bu aşamada bazen stratejik düşünmekte güçlükyaşarlar. Çoklu organizasyon becerilerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyarlar. Çevreden gelen uyaranları da öncelik sırasına sokmakta karmaşa yaşayabilirler. Sıralama yapabilmeleri için ardılılık ve eşzamanlılık becerilerinin geliştirilmesine öncelik verilmelidir.
Ne ile başlamak gerektiği konusu onlar için hep çok karmaşıktır. İstenene odaklanabilmek için aşırı enerji harcarlar. Dinlemek, yeni bilgiyi öğrenmek, depolamak ve aktarmak aşamalarında problem yaşarlar.
Yaşadıkları en büyük sorun birden çok şeye ilgi göstererek asıl dikkat edilmesi gerekeni kaçırmaktır.
Eksiklik yerine aşırı yükleme de diyebiliriz.
Bizler de duyularımız ile elde ettiğimiz bilgileri elemez, göz ardı etmez, öncelik sırasına koyamazsak aşırı yükleme yaşar ve dikkat eksikliği sinyalleri vermeye başlarız.
Ayrıca kimsenin fark edemediği ayrıntılara aşırı yoğunlaşma, ön planda olmayan noktalara dikkatini yöneltme gibi durumlar dikkat eksikliğinin olmadığınının kanıt değildir. Çünkü dikkat eksikliğinde sorun hiçbir şeye dikkate edememek değil, istenen, söylenen, karşı tarafın yönelttiğine, belirli bir noktaya odaklanamamaktır.
Her dikkat eksikliği yaşayan bireyin aslında ozellikle kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda dikkatini yöneltebildiği bir alan muhakkak vardır.
Bu durumda çoklu ortam değerlendirilmesi önemlidir. Ev, okul ve sosyal hayatta hepsinde veya bunların birinde fark yaratacak yıkıcı bir bozulma gördüğümüzde; işitsel, görsel, hareket ve dokunma duyularını kullanarak kişileri öğrenme sürecine kanalize etmeliyiz.
Bireysel eğitimde kullanılan yöntemler, müdahale programları ile çocuklar için öğrenmeyi kolaylaştırabilir, düşen motivasyonlarını ve kendinelerine yönelik inançlarını geri kazandırarak öğrenmeyi sevdirebiliriz.
Zihinlerinde daha çok bilgi kalsın, kendileri ve çevre ile ilgili olumlu duygular geliştirip, gelecek için hevesle ilerlemeleri için güçlü olduğu yanları ön planda tutmayı unutmamalıyız.
Bir sonraki yazımızda; "Dikkat eksikliği ve hiperaktivite yaşayan öğrencilere nasıl yardımcı olabiliriz?" konulu yazımız ile yazı dizimize devam edeceğiz.
Bayramınızı kutlar, ailenizle, sevdiklerinizle nice güzel bayramlar geçirmenizi dilerim.
Sevgiler,
Psikolog&Aile Danışmanı Neslihan GİRGİN
[email protected]
[email protected]
@psk.neslihangirgin
YORUMLAR