Gençler için birşeyler yapmadan önce gerçekten ne diyorlar, bizlere ne anlatmak istiyorlar onlardan dinlemek istedim. Bu yolda yürürken yaşamları, tercihleri, onlara sunulan veya engel olarak beliren herşeyle ilgili fikirleri var. Sorguluyorlar haklı olarak. Biraz küskün, biraz endişeliler ama hala kendilerini ve hayallerini canlı tutmak için mücadeleleri var...
Neler diyorlar, nasıl olsun istiyorlar gelin onların kaleminden okuyalım...
17 yaşında bu sene sınava girecek bir lise öğrencisinin düşüncelerinde belirttiği gibi; "Ülkeyi yönetenlerin ve büyüklerimin herhangi bir çocuğun, başta hayatını, yaşama, arkasından eğitim ve öğretim kolaylığı sağlanmasını isterim. İstedikleri gibi eğitim görüp düşünce ve isteklerine saygı duyulmasının her şeyden önce gelmesini, istenilen kişi değil istediğimiz kişi olma hakkının bize verilmesini isterim!"
14 yaşında 8. sınıf öğrencisinin istekleri de aynı yönde aslında;
"Büyüklerimiz ülkemizi güzelleştirecek şeylere yönelsinler. Sanata, bilime, spora önem versinler. Eğitimi sadece sınavlardan ibaret görmesinler, gençlere ilgilendikleri şeyleri yapmak için alan açsınlar."
Bu yazı için çok sevdiğim bir yakınıma;
"Bir yazı düşündüm. Sana bazı sorular sormak isterim. Görüşlerin, hislerin benim için çok kıymetli. Bence neler yaşadığınızı en güzel siz anlatabilirsiniz dediğimde;
-Şimdi ders çalışıyorum akşam yazsam olur mu cici annecim? dedi.
Olmaz mı, olur tabi. Beni hep gururlandıran güzel kızım olur tabi ve henüz akşam olmamıştı ki bu yazı ulaştı elime.
11. sınıfa giden 17 yaşındaki bir öğrencimize yaşama karşı hayallerini, hayal kırıklıklarını sordum.
Gelecek ile ilgili beklentilerin neler? Eğitim, seçmek istediğin iş alanı ile ilgili neler düşünüyorsun?
Karşına çıkan engeller neler?
Önündeki engellerin kalktığını hissediyor musun?
Seni umutlandıran, motive eden dinamikler neler?
Hepsini sordum o da açık yüreklilikle paylaştı hislerini. Kendilerini ifade edecekleri alanlar yarattığımızda ne kadar güzel dile getiriyorlar yaşadıklarını. En çok alkış onlara, bu mücadeleleri için. Önlerine çıkan farklı zorluklara rağmen daha çok yorulsalarda yola devam edecek gücü içlerinde barındırabilmelerini gururla izliyorum.
Gelin onun kaleminden okuyalım...
"Bu ülke şartlarında geleceğe dair hiçbir umudum yok. Tek kaçış yolunu yurtdışında iş yapmakta görüyorum. Ben artık seçeceğim mesleğe kendi isteğim doğrultusunda değilde ekonomik şartlarına bakarak karar veriyorum.Türkiyenin eğtim sistemini hayallerimin önündeki bir engel olarak görüyorum. Bu kadar çocuğun emeklerini 3 saatlik bir sınava sığdırmak ne kadar doğru? Keşke sistem bizi yeteneklerimize göre sınıflandırsa. Bize 7 yaşımızdan itibaren bir sürü bilgi aşılamaya çalışıyorlar. Her zaman sınavlarda gösterdiğimiz başarıyı ön planda tutuyorlar. Bu sebepten kimse keşfetmediği sürece neye yeteneği ve ilgisi olduğunu bilemiyor. Üniversite mezunlarının bile işsiz kaldığı bir ülkede yaşıyoruz. Gezmeyi tozmayı bırak insanlar karnını dahi doyuramıyor. Ben ülkenin geleceğini göremiyorum. Yurtdışında o kadar olanak varken burda ne kadar çalışırsam çalışayım emeklerim fark edilmeyecek yaptığım çalışmalar görülmeyecek. Çünkü Türkiye gelişmiş bir ülke değil. Benim için geleceğimin önündeki bir bariyerden ibaret ama yinede kendimizi ne kadar geliştirdiğimiz önemli.
Kendimize ne katarsak bize kârdır. O yüzden her şeye rağmen hayallerimizin peşinden gitmeli ve gerçekleştirmek için çabalamalıyız.
Ailem bu yolda elinden geldiğince bana imkan sağlıyor, haliyle benden büyük beklenti içine giriyorlar. Onların bu beklentisi beni oldukça kaygılandırıyor. Bu kaygı bazen ruh halimi çok etkilediği gibi başarımın ve motivasyonumun önüne geçebiliyor.
Umuyorum ki biz gençler Atatürkün bize emanet ettiği bu vatanı tekrardan yaşatabiliriz. Her şeye rağmen:)"
Yazının sonundaki umut, belirsizliklere, karmaşık duygulara rağmen var olmak, var etmek çabası beni çok etkiledi.
Zorluklara rağmen çocuklarına olanaklar sağlamaya çalışan aileleri de unutmayalım. Manevi olarak çocuklarını sürekli sağlıklı ve güçlü tutma çabası içinde olmak hiç kolay olmasada çok çok önemli bu zamanda. Bir teşekkür de onlara.
Aslında hepsi aynı şeyi vurguluyor. Daha saygın, mutlu olabilecekleri, farklı olanaklar ile kendilerini geliştirebilecekleri, sınanmadan, elenmeden, kendi beceri ve yetkinliklerini geliştirerek yaşamak istiyorlar. Onların önünü açmak, yolunu aydınlatmak bize düşüyor. Huzur ve güven içerisinde ilerlediklerini görmek bizlerin en büyük mutluluğu olacak.
Teşekkür ediyorum sizlere gençler...
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nız kutlu olsun...
Psikolog&Aile Danışmanı Neslihan GİRGİN
[email protected]
[email protected]
@psk.neslihangirgin
YORUMLAR