Neslihan GİRGİN

Neslihan GİRGİN

KAPANDIK ...

03 Mayıs 2021 - 12:46

Kimimiz daracık apartmanlara sıkıştık. Bir odada mesleğimize büründük, bir adım attık diğer odada ebeveynlik rolümüzü üstlendik. Aynı anda oyun arkadaşı da olduk, öğretmen de. Hayatımızın hiç bir döneminde aynı mekânda bu kadar hızlı rol değişimi yaşamadık. Ev işi, yemeği hiç bitmedi. Görmediğimiz her eksiği görür olduk. Hayatlarımızda yapamadığımız değişimleri yaşam alanımızda yaratmak için arayışlara girdik, yeni düzenlemeler yaptık. İçimiz biraz ferahladı ama yarını düşününce yine belirsizlik baş köşeye yerleşiverdi. Sıkıldık... Sıkılınca diğer odaya geçtik. Balkon, bahçe varsa lütuftu. Biraz hava alabildik. Baharın getirdiklerini uzaktan izledik, çoğunu kaçırdık. Bahçelere fidanlar diktik, balkonlara çiçekler koyduk. Cana can katmak iyi geldi. Kitapları, dergileri sıraladık üst üste, fırsatı olan yeni hobileri için malzemeleri sıraladı yan yana, destek kuvvetler gibi yan tarafta bekledi onlar, hepsinin bir sırası vardı...Bazen bir şey bulamadık, öylece oturduk, uzun uzun, boş boş... Çok bunalırsak aldık kolumuza torbamızı en büyük sosyal aktivitemiz olan market turuna çıktık. Uzun uzun baktık raflara, evirdik çevirdik paketleri... Oysaki ilk kapanmada ne güzel ekmekler yapıyor, iç dünyamızı keşfe çıkıyorduk. Denedik yine, yeni arayışlara girdik. Tükettiklerimizin yerine yenilerini koyduk. Çünkü biliyorduk; İnsanoğlu nefes aldıkça umudu da, hayalleri de bitmemeliydi...

Bazılarımız bir tatile dönüştürdü bu arayı. Ben buralarda duramam deyip gidebileceğimiz yerler bulduk kendimize. Hızlıca bir plan yaptık. Gittik, uzaklaştık daha rahat, huzurlu yerlere...Gittik gitmesine ama döndüğümüzde bıraktığımız yerde nasıl bir yaşam mücadelesine devam edeceğimiz ile ilgili, gelecek ile ilgili, koca bir soru işareti taşıyorduk içimizde. Farklı yerlerde aynı gökyüzüne bakarken aynı endişeleri, benzer hayalleri yükledik yıldızlara ...

Birilerinin ise ne gidecek imkanı, ne gidecek yeri, ne de izni vardı. O çalışacak, her gün gidip gelecek buraların, bu zamanların yükünü taşıyacak olandı...Çocuğu varsa kim, nasıl bakacak belirsizliği ile yaşamaya bir de bu yükü üstlenip yola devam etmeye çabalayacak olandı. Desteksiz kalandı. Çözüm bulmak zorunda olan ise yine kendisiydi...
Bir de sağlık için gerekli görselerde tek kazanç kaynakları kapandığında çaresiz kalanlar vardı... Tüm geliri donan ama borçları birikmeye devam edenler... Neyle, nasıl dönüyor o yaşamlar, çok büyük dertler var sessizce büyüyen o evlerde...

......
Bireysel olarak ayakta kalma mücadelesi verirken giden de kalan da toplum olarak ortak bir biliş ve ortak duygular içinde bir çıkış yolu bulma mücadelesi yaşıyor. Öfke, çaresizlik, kaygı, tükenmişlik, hedeflerin ertelenmesi, hep sorunu ve olumsuz olanı görme, radikal kararlar, yeni arayışlara girme gibi duygular, düşünceler hepimizde farklı zamanlarda ve yoğunlukta yaşanıyor. Günlerin birbiri ardına benzerini yaşarken , hızlı rol geçişleri arasında sıkışmamız ve hepsini istediğimiz ölçüde yetiştiremememiz normal olandır. Hem ev, hem iş, hem de aile bireyleri ile ilgili konularda organize olamayabiliriz. Birlikte olmaktan, yan yana durmaktan tabiki mutlu olacağız ama zamanla birbirimize karşı kaynaklarımızın tükendiğini hissedebiliriz. Özellikle ikili ilişkilerde bu dönemde çetin mücadelerden, ani kararlardan kaçınmalıyız. Birbirimizin her anını, her davranışını aralıksız daha çok gördüğümüz dönemleri yaşıyoruz. Birbirimize karşı yoğun duygular yaşadığımızda mola vereceğimiz alanlar, bizi meşgul edecek, sakinleştirecek sosyal aktivitelerden uzağız. Her duyguyu birbirimize akıtıyoruz. Böyle zamanlarda karşımızdaki kişinin davranış ve düşünce sistemindeki bize uymayan tarafları bizi daha çok etkileyebilir. Zaman zaman çocuklarımızdan zorlayıcı tepkiler, davranışlar görebiliriz. Durum ve koşullar düzeldiğinde bu davranışlar da kendiliğinden kaybolabilir. Böyle anlarda tüm ikili ilişkilerimizde kişilerin anında ve hızlı değişimi beklentisi içinde olmak duygusal olarak bizi yorar. Birbirimize zaman tanımak, durumu takip etmek, yanımızdaki kişileri de anlamaya çalışmak önemlidir. Unutmayalım normal olmayan bir durumu yaşıyoruz. Hataların olması, eksiklerin kalması, sorunların daha çok göze batması olağan durumlardır. Her yaşantı farklı, izleri de, etkileri de farklı olacak elbet...

Huzur, geleceğe dair umutlar ve güven...
Bu en temel duygular insanoğlunu ayakta tutan dinamiklerdir. Duvarlar bizi sınırlasa da, mesafeler girse de sevdiklerimizle aramıza, özlemini çektiklerimiz gün geçtikçe artsa, sıra sıra dizilse de yanıbaşımızda, hayallerimize sıkıca sarılalım.
Hayellerimiz hep içimizi ısıtacak olandır...
Sevgiyle kalın...

Psikolog&Aile Danışmanı Neslihan GİRGİN
[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum