Yaşam Koçu, Reiki Master Öğretmeni Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nde görevli İkbal Kaya, önceki gün Agora AVM’de “Affetmenin iyileştirici gücü” konulu söyleşi ve sonrasında da bir meditasyon gerçekleştirdi.
Beynimizde sakladığımız negatif duyguların bizleri psikolojik ve fizyolojik olarak nasıl etkilediğinden bahsetti.
Affetmeyi becerebildiğimizde asrımızın hastalığı kanser, ülser, reflü gibi rahatsızlıklara bile “dur” diyebileceğinizi söyledi.
Affedenlerin, sırtlarındaki ağır yükü nasıl attıklarını, nasıl hafiflediklerini ve hayata nasıl daha pozitif baktıklarını düzgün etkileyici cümlelerle anlattı.
Affetmenin düşman sandığınız kişiden çok kendinize yapılmış bir iyilik olduğunu vurguladı.
Meditasyon bitiminde, Ege Üniversitesi’nde üç yıldan bu yana “Kişisel Gelişimi” içeren seminerler veren İkbal Kaya’yı alkışlarken, hayatımdaki ağırlıkları atma kararı almıştım bile.
Teşekkürler İkbal Kaya…
Affetmenin insan ruhunu nasıl rahatlattığı ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Bu genç arkadaşa dikkat edin. Yakın zamanda tüm Türkiye’nin konuştuğu, ulusal kanalların paylaşamadığı biri haline gelecek.
YÜKTEN KURTULUN
Bir öğretmen, derste öğrencilerine ‘Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?’ diye sorar, öğrenciler kabul eder.
Öğretmen, ‘Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!’
Öğrenciler, bu işten pek bir şey anlamışlardır. Ama ertesi sabah hepsi getirir.
Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:
’Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını patatesin üzerine yazıp torbaya koyun.’
Bazı öğrenciler üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzını kadar dolar.
Öğretmen, öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:
"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde hep yanınızda olacak.'
Aradan bir hafta geçer. Öğretmen sınıfa girer girmez, söyleneni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:
"Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
"Hocam, patatesler koktu. Biz de yanımızdakiler de rahatsız oluyor.”
Öğretmen, torbası en dolu öğrencisi Ali’ye döner, “Ali torbanı aç ve içindekileri çöpe at” der.
Ali, öğretmenin dediğini yapar.
Öğretmen, “Ağırlık veya koku kaldı mı?” diye sorar.
Ali, “Hayır öğretmenim rahatladım” der.
Ve öğretmen tüm öğrencilere dönerek onların hiç unutamayacakları hayat dersini verir:
"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Affetsek o torba ne öyle ağır olacaktı ne de kokacaktı. Affetmek karşımızdakine değil, kendimize yaptığımız bir iyiliktir. Affedin ve sırtınızdaki ağır yükten kurtulun…”
YORUMLAR