Her şey insanla güzel. İnsanları iyiyse, sevgi doluysa orası yaşanacak, gezilecek yerdir.
Urla’nın şirin beldesi Çeşmealtı’nda yaşıyorum.
Bir yanımızda asırlık çamlarla dolu Güvendik ormanı,
Bir yanımızda, iki kulaçta varacağınız adacıklarla süslenmiş tertemiz deniz.
Oksijen deposu.
Ama benim bu beldede, doğasından da, denizinden de, ormanından da çok sevdiğim, vazgeçemediğim başka şey var:
Çeşmealtı’nın insanları.
Bugün siyaseti bir tarafa bırakıp sizleri bu güzel insanlarla tanıştırayım istiyorum.
BALIK MEZATI BULUŞMA YERİ
Bu güzel beldenin en önemli buluşma yeri “Balık Mezatı”dır.
Saat tam 11’de kurulan balık mezatının keyfini mutlaka yaşamak lazım.
Her sabah merhabalaşır Çeşmealtılılar burada.
Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı ve beldenin en güzel balık restoranlarından Berkdeniz’in sahibi Güven Konuk ile lakabı “Manav” olmasına ve balıkçılıkta çok usta olan Ahmet Bircan’ın organize ettiği mezatta, canlı balıklar çok ucuza satılır ziyaretçilere.
Güven’in sahildeki Berkdeniz Restoran’ına gittiğinizde yiyeceğiniz balıkların nasıl olduğunu anlatmaya gerek var mı bilmem.
Mezat bittiğinde genellikle limanın hemen karşısındaki Eren Kahvesi’dir buluşma yeri.
Tavşan kanı çayları servis eder sevgili garsonumuz Ahmet Kocabıyık.
Tam bir balıkçı kahvesi burası.
Okeyler çayına oynanır ama oyun kimin umurunda herkes birbirine taş değil laf atar.
5 kocaman tekne eskiten Öcal Kaptan’ın denizle ilgili anılarını dinlemeye doyamazsınız.
Neşe küpü Muammer Sarsu’nun dahil olmadığı bir sohbet olmaz..
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar’ın babası Pompacı lakaplı Ali Kaptansız oyunların hiç tadı olmaz. O varsa keyif de vardır oyunda.
Çeşmealtı’nın iki mahallesinden biri olan Güvendik’in genç muhtarı Gökhan Balıkçıoğlu, bu kahvenin değerli çalışanlarından.
Muhtarlığı da çayları da on numaradır.
Kahvenin hemen yanında mini market işleten Denizli Mahallesi”nin muhtarı Ali Dönmez ile soyadımız aynı ama akrabalık yok.
Keşke olsa. Sahilde, Dönmez Restoran, Dönmez Market ne ararsan var…
Muhtarın komşusu Ata Balık Restoranın sahibi Mustafa Kemal Hacıberber, eğer boş vakti olursa sessizce kahvesini yudumlar ve sonra da çok usta olduğu kalamar avına çıkar.
Kahvenin neşeli bir siması da, bizim sevgili meslektaşımız Hasan Tahsin Kocabaş’ın amcası ”Sakin” lakaplı Nihat Kocabaş. Onun masası hep neşelidir.
Otomobilinden Türk bayrağını, kafasından fötr şapkasını hiç indirmeyen Nihat Karasakal, tam bir Türkiye ve Çeşmealtı sevdalısıdır.
HEPSİNİN LAKABI VAR
Kahveye gelenlerin hepsinin bir lakabı var:
“Müdür” Ruhi Morgül, “Sarı” Serkan Çınar, “En hızlı balıkçı” Hüseyin Eren, “Balçovalı” İsmail Dikmen, “ Akil insan” Hüseyin İpşiroğlu, “arabacı” Hüseyin Vural,”Temel” Ali Rıza Özbay, “Boyacı” Ahmet, “Süslü” Mehmet Sezer, “Valentino” Mustafa Şam.
Kahveye girdiğinizde ilk kez geldiğinizi hemen anlarlar ve size ilk çayı ısmarlamak için birbirleriyle yarışırlar.
Ünlü siyasetçilerimiz de kahvenin müdavimleri arasında:
Konak Belediye eski Başkanı Ahmet Sarışın, Buca Belediye eski Başkanı Ertan Erdek, Bornova Belediye eski Başkanı Ali Sözer, Urla Belediye eski Başkanı v e İzmir eski Milletvekili Bülent Baratalı, Urla Belediye eski Başkan Yardımcısı Ahmet Tiryaki, emekliliğin tadını çıkaran Sami Sarışın’ın bulunduğu masanın konusu hep CHP hep siyasettir.
Eğer onların bir arada olduğu güne denk gelirseniz ayrılamazsınız kahveden. Sohbetleri içine çeker herkesi.
Eğer yolunuz Çeşmealtı’na düşerse, denizinde yüzün, ormanında gezin fakat mutlaka tam merkezindeki Atatürk Büstünün hemen karşısında sizi bekleyen Eren Kahvesi’ne de gelin.
Burada Çeşmealtı’nın bu güzel, sevgi dolu, saygılı insanları ile tanışın.
Bunu bir kez yaptığınızda, bu güzel beldeye gelmek için doğasından da, denizinden de fazla nedeniniz olacak inanın.
YORUMLAR