Siyaset ve zerafet
Nevzat Dönmez

Nevzat Dönmez

Siyaset ve zerafet

03 Ekim 2014 - 16:01

Hadi sayın bakalım ilçenize hizmet etmiş son 7 belediye başkanını…

Sayabildiniz mi?

Saydıysanız, hafızanız güçlü, yaşınız da benim gibi “Kemale ermiş” demektir.

Her birinin 5 yıl görev yaptığını düşünürsek az değil tam 35 yıl geriye gitmek gerekir.

Hangi ilçedesiniz…

Konak, Karşıyaka, Buca, Bornova…

Özellikle dördünü yazdım.

Çünkü zaman içinde bunların hepsinden başka belediyeler doğdu.

Bu anaç belediyelerde kimler görev yaptı kimler…

İz bırakanlar oldu, adı bile hatırlanmayanlar da…

Herkesin sevgiyle, saygıyla andığı başkanlar da geldi geçti.

Vatandaşı, seçtiğine pişman edenler de…

Benim de unutamadıklarım var.

Unutmak istediklerim var…

Keşke bir daha gelse” dediklerim var…

Keşke hiç gelmeseydi” dediklerim var…

İsimlerini vereyim mi…

Hiç gereği yok…

Sadece, hizmet edenlere, belediyenin her kuruşunu milletin bilip, sahip çıkanlara tüm İzmirliler adına teşekkür etmek istiyorum.

Kin ve nefret hisleriyle 5 yıl görev yapan zavallılara ise söylenecek tek sözüm var, “değdi mi…”

AŞK OLSUN SANA ÇOCUK…

Bu yazıyı neden mi yazdım?

Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’ın Bornova belediye başkanlarını bir araya getirmesi beni çok etkiledi.

Hele, kısa bir dönem Bornova Belediye Başkanlığı yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, eski başkan Prof. Aysel Bayraktar’ın koluna girdiği fotoğraf karesi muhteşemdi…

Siyaset ve zerafet… Gözlerim doldu…

Dramalılar Köşkü’ndeki masanın etrafında oturan başkanlara şöyle bir baktım…

Bakın tüm samimiyetimle söylüyorum, “Bornovalılar ne kadar şanslı” diye düşündüm.

Başkanlara bakar mısınız…

Aziz Kocaoğlu, Sırrı Aydoğan, Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Cengiz Bulut, Prof. Dr. Aysel Bayraktar, Ali Sözer ve bu efsane isimleri bir araya getiren genç Olgun Atila…

Hani bir fotoğrafa bakıp, “Ah gençlik” dersiniz ya..

Aynen o çıktı ağzımdan…

Beni ne kadar gerilere götürdü bilemezsiniz…

Hepsini, oradaki tüm başkanları yakından tanıma fırsatını yakaladım…

Onlar Bornova için çalışırken biz de hem eleştirilerimizi yaptık, hem beğenilerimizi dile getirdik gazeteci olarak.

Annemin çok sık kullandığı bir söz var:

Taş taşa değmeden duvar olmaz”

Zaman zaman eleştirdiğim, hatta tartıştığım bu isimlerin hiç birini şahsi çıkar peşinde görmedim. O nedenle duvarımız hep sağlam oldu.

Bu efsane isimlere sağlıklı, uzun ömür diliyorum.

İyi ki sizleri tanıma onurunu yaşamışım.

Bu arada son sözü genç başkan Olgun Atila’ya, Can Yücel’in kelimeleriyle söylemek istiyorum:

Aşkolsun sana çocuk…”

Senden öncekileri onurlandırdığın, bana da böyle değerli insanlar hakkında tekrar yazı yazma fırsatı verdiğin için teşekkürler…

YORUMLAR

  • 0 Yorum