Sizlere Urla Çeşmealtı'nda yaşananları yazmadan önce bir anımı paylaşmak istiyorum.
Ahmet Sarışın Konak Belediye Başkanı iken kendisine çok rahat ulaşılırdı.
Belediyelerde "Halk günü" uygulamasını da o başlatmıştı.
Her çarşamba yüzlerce kişi geliyor, Başkan Sarışın hepsini tek tek, bıkıp usanmadan dinliyordu.
Gelenlerin çoğu, hatta neredeyse hepsi iş talebinde bulunuyordu.
Muhabir olarak o toplantıları takip ederken Başkan Sarışın'a, "Gelenlerin hepsine iş vermeniz imkansız. Neden bu toplantıları devam ettiriyorsunuz. İş bulamadıklarınız size gönül koymaz mı?" diye sormuştum.
Başkanın verdiği yanıt hala kulaklarımda:
"Nevzat, bu insanlar ellerini sıkacak dost eli, kendilerini dinleyecek bir yetkili görmek istiyor. Onlar biliyorlar ki elimden geleni yapıyorum. İş veremediklerime neden iş veremediğimi, samimi şekilde anlatıyorum. Onlar, elimde olsa yapacağını anlıyor ve yapamadığım için bana gönül koymuyorlar. Belediye başkanı halkından kaçmaz. Yapacaklarını yapar, yapamadıklarını da açık açık onlarla paylaşırsa kimse gönül koymaz."
HALKLA BÜTÜNLEŞMEK
Bu anımı sizlerle neden mi paylaştım.
Hemen anlatayım.
Yaz sezonuna girerken, Urla Belediyesi, Çeşmealtı'nda "Sahil Düzenleme çalışmaları" başlattı.
Yaklaşık bir kilometrelik sahil şeridi kazıldı.
İzmir'in hemen yanı başındaki bu eşi az bulunur beldeye gezmeye gelen tatilcilerin çoğu, kazılmış, toz toprak içindeki yolları görünce geri döndüler.
Bütün bir kış, yaz sezonu için hazırlanan esnafın bu durum karşısında ne yapmasını beklersiniz.
Hayır...
Düşündüğünüz şeyler olmadı.
Kimse isyan etmedi.
Kimse protesto pankartları asmadı.
Kimse, belediye veya belediye başkanı aleyhine bağırmadı.
Peki nasıl oldu bu.
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, çalışmalar başlamadan önce esnafı tek tek gezdi.
Her gece gelip eşi ile çay içtği beldenin merkezindeki Eren Kahve'de etrafına toplanan esnafa ve Çeşmealtılılara, yapacakları işin ne kadar acil ve gerekli olduğunu anlattı
Kaçırılmaması gereken önemli miktardaki bir tahsisi Urla'ya getirmişti.
Eğer hemen işe başlamazsa bu tahsisten yararlanamayacaktı.
Böyle bir imkanı önümüzdeki yıllarda bulması imkansızdı.
Ya sezona girerken bu tahsisi kullanıp işe başlayacaklardı.
Ya da Çeşmealtı sahili yıllardır olduğu gibi bakımsız halini sürdürecekti.
Bir süre sıkılacaklardı.
Bir süre işleri iyi olmayacaktı.
"Ama, çalışmalar bittiğinde Çeşmealtı başbamka bir görüntü kazacak" dedi ve söz verdi:
"Bu çalışmaları 15 gün içinde bitirecem..."
Herkesin onayını aldı.
Makineleri soktu sahil yoluna.
ÖRNEK BELEDİYECİLİK
Çalışmalar yarılandı bile.
Esnafın sezonla ilgili planları tutmadı ama onlar hiç şikayetçi değilller.
Kendilerini önemseyen, daha iyiyi yapmak için elini taşın altına koymaktan çekinmeyen, belde ile ilgili çalışma için o beldenin esnafı ve yaşayanlarından izin alan bir belediye başkanları olduğunu görmek, zararlarını unutturdu.
Yıllar önce, Konak'ta Sarışın'la yaşadığım o örnek belediyeciliğin, bir örneğini yaşamımı sürdürdüğüm Urla'da da görmek beni çok mutlu etti.
Önce Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar'a örnek bir belediye başkanlığı sınavı verdiği için
Sonra da tüm Çeşmealtı esnafına, örnek bir vatandaşlık örneği sergiledikleri için teşekkür ediyorum.
YORUMLAR