CHP, 7 Haziran'da yapılacak genel seçimler öncesi, üyesinin ve seçmeninin karşısında kendisini yüceltmeyi başardı.
Kuşkusuz CHP, ülkenin en köklü partisi. Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun kararıyla bence çok önemli bir demokratikleşme sürecinin içerisine giren partinin kurulları, ön seçimin ardından çok daha göz önünde olacak. Önceki seçimlerde Türkiye gerçeklerinden uzak bir görüntü çizen parti, ön seçimle birlikte çok daha fazla talep edilir hale geldi. Dolayısıyla Atatürk'ün mirasında artık sadece milletvekilliği değil, PM üyeliği, il-ilçe yönetim kurulları, parti üyeliği hatta sandık görevlisi olmak dahi önemli bir yarışa sahne olacak.
Gel gelelim Parti Meclisi'nin aldığı ön seçim kararının önemi İzmir'de üyelere yeterince iyi anlatılmamış.
Dün yapılan ön seçim sonrası 7 Haziran'da yarışa girecek 20 adayını belirleyen CHP'de katılımın yüzde 50'lerde kalması ciddi bir sıkıntıyı da peşinden getirdi. Üyeyi ilk defa yönetimde söz sahibi yapan karar, parti içerisinde her ne kadar umuda yol açsa da, CHP'nin İzmir ayağındaki düşük katılım, “kale”nin genel seçimlerde sıkıntıya girebileceği şeklinde yorumlanabilir.
Tekrar ediyorum, CHP'de ön seçim kararı sonrası hareketlenen örgütü, katılımın yüzde 50'yi ancak geçen bir ön seçim üzmüştür. CHP, İzmir'in iktidar partisi. CHP, İzmir'de en çok belediyeye sahip parti. CHP, İzmir'de en çok milletvekiline sahip parti… İzmir için bu denli önemli bir kurumun yaptığı ön seçime katılımın yüzde 50'lerde kalmasının hesabı birilerinden mutlaka sorulmalı. Partinin genel başkanının katıldığı bir ön seçimde bu kadar düşük bir katılım beklenmiyordu.
Ön seçim bitti, sıra hesap vermede. Herkes eteğindeki taşları döksün. İzmir örgütü bence CHP'de yaşanan bu erozyonun bedelini veya sebebini Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'na açıklamak zorundadır.
YORUMLAR