ABD’nin Salgın Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi’nde görev alan Uluslararası Kanser Kontrolü Ofisi Direktör Yardımcısı Dr. Mona Saraiya, Türkiye'nin gelecek yıl İzmir’de Küresel Kanser Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağını söylemiş. Saraiya, İzmir'in ayrıca Ortadoğu’nun kanser izleme merkezi olacağını müjdelemiş. Bu uzun zamandır İzmir adına aldığım en önemli haber. Sadece 2012 yılında dünyada 14.1 milyon insan ilk defa kansere yakalanmış. 8 milyon civarında bir insan da bu hastalıktan hayatını kaybetmiş. Rakamlar ürkütücü. Sadece bu hastalık da değil. ABD, bir yılda gribe 70 bin kişiyi kurban vermiş. Hepi topu grip diyebilirsiniz ama öyle değil. Saraiya'nın öngörüleri arasında, Türkiye'yi de ilgilendirenler var. Mesela, önümüzdeki aylarda Türkiye'nin de içinde bulunduğu Avrupa'yı önemli bir grip salgını etkisi altına alacak. Bundan korunmanın tek yolu ise grip aşısı olmak.
Gelelim işin İzmir ayağına.
Yıllardır bağırıyoruz, bu kente bir isim lazım diye. Şans kapıyı çaldı. Sadece Avrupalı hastadan milyarlarca euro döviz kazanabilmek elimizde. Yasalar hazır. Arazimiz var. Altyapımız tamam. Termal gibi çok önemli bir kaynağımız var. Estetik ameliyatlar, diş, göz gibi alanlarda oldukça iyiyiz. İzmir'in Avrupa'nın sağlık başkenti olması için sadece düşlememiz yeterli.
EXPO'da sağlık konusunda muhteşem bir deneyim elde eden İzmir'in bu kazanımlarını kullanma vakti geldi. Bu uzun yıllardır sanayi, turizm, eğitim konusunda yeterli başarıyı gösterememiş bu kent için gerçekten bir fırsat. İnciraltı hala yerinde sayıyor. Olmadı yarımada bölgesi... Buralar yatırıma aç yerler. İstediğiniz her türlü organizasyonu burada gerçekleştirmeniz mümkün.
Kampüsün içinde her türlü hastalıkla mücadelede uzmanlaşmış, tedavi konusunda her türlü teknolojik yeniliklerden faydalanmış bir altyapı hazırlamakta devletin birçok kurumunu seferber edebilirsiniz.
Avrupa'da bir benzeri daha olmayan onkoloji merkezi...
Ülkenin sayılı estetisyenlerinin toplandığı bir estetik hastanesi...
Gelişmiş her türlü ameliyatların, lazerle tedavinin uygulandığı bir göz merkezi...
Fizik tedavi üniteleri...
Diş, diş protezi gibi konularda (Ki Avrupa'da çok pahalı) uzmanlaşmış poliklinikler...
Her türlü cerrahi müdahalenin, organ nakillerinin, ameliyatların, doğumların yapıldığı dev birimler...
İnanın bunların hiçbiri hayal değil. Bu güç İzmir'de görülmüş olacak ki, Ortadoğu'nun kanser izleme merkezi olarak bu şehirde karar kılınmış. Hala birbiri ardına açılan davalarla geleceği belirsizliğe sürüklenmiş bir İnciraltımız var. Yarımada bomboş. Sadece bu merkeze hizmet edecek küçük bir havalimanı dahi inşa edilebilir. Bu küçük bir proje değil. Avrupalı hastaların milyarlarca eurosuna talip olacağız. İzmir, Türkiye'nin, Avrupa'nın ve hatta dünyanın sağlık merkezi olacak. Oteller, taksiler, esnaf, lokantalar herkes çok kazanacak. Avrupa'da sağlık hizmetleri en küçük kuruşuna kadar devletin garantisi altında. Bundan faydalanabilmek mümkün.
Ege-Koop Genel Başkanı'nın buna benzer bir projesi var, eski Başkan Burhan Özfatura'nın bu konuda ne kadar çalıştığını biliyoruz. Bunlardan yararlanmak istemiyorum diyenler; Proje çizmek zor değil.
Ben merkezi hükümetin İzmir'e özel yasa çıkaracağı, yerel yönetimin ise her türlü altyapıyı hazırlayacağı, kenti bir sağlık üssü haline getirebilecek muhteşem bir yapıdan söz ediyorum. Sağlayacağı istihdam bile gerçekten kentin elini işsizlik konusunda rahatlatabilir.
Gelin biraz büyük düşünelim. ABD kaynaklı bir kuruluşun bize tanıdığı bu şansı kullanmak zorundayız. Turizm kenti, sanayi kenti, eğitim kenti gibi isimlerle değil Avrupa'nın gündemine girmek ülkesinin dahi dikkatini çekemeyen İzmir sağlık turizmi konusunda dünyanın parmakla gösterdiği muhteşem bir şehir olabilir.
YORUMLAR