Karşıyaka'nın tenteleri Karşıyaka'nın faytonları
Ömer Dinçer

Ömer Dinçer

Karşıyaka'nın tenteleri Karşıyaka'nın faytonları

02 Haziran 2014 - 16:56

Karşıyaka'nın tenteleri Karşıyaka'nın faytonları

Kentin vitrini adına yapılan her türlü iyileştirmenin arkasındayız ama söz konusu uygulamaların şehrin birbirine paralel ilçelerinde farklı biçimde yapılması adalete ve mantığa ters düşüyor.

Yıllar süren ciddi kavgaların ardından Kordon'da işletme sahipleri ile Büyükşehir Belediyesi arasında sulh sağlandı diyebiliriz. Tek tip tente uygulaması cadde boyunca tüm esnafa uygulandı. Fakat hala akşam batan güneşin yarattığı sıkıntı için çözüm bulunamıyor. Neyse konumuz Kordon değil, Karşıyaka…

İzmir'in karşı kıyısında sahil boyunca dizilmiş işletmeler bugünlerde biraz huzursuz. İşletme sahipleri Büyükşehir Belediyesi tarafından kesilen işgal cezaları ve kaldırılan tenteleri yüzünden iş yapamaz hale gelmiş. Konu çok ciddi. Kordon'da kaldırımların en uç noktasına kadar taşan sandalye ve masalar yasalken, Karşıyaka'da benzerleri ceza ile karşılaşıyor. Uzun yıllardır İzmir sıcağında müşterilerini tente altında ağırlayan Karşıyaka'daki işletme sahipleri Büyükşehir'in tebligatı sonrası bu tenteleri sökmek zorunda kalmış. Haliyle “Dış mekanın” önemli olduğu bir şehirde misafirlerini gündüz saatlerinde içeride ağırlamak zorunda bırakılmış. Mekanların “işgaliye” ruhsatlarındaki sıkıntı bir türlü giderilmiyor. Doğal olarak buraya polis de müdahale ediyor zabıta da. Uyarı uyarı üstüne. Gelen ceza kesmeden çıkmıyor kapıdan. Talepleri Kordon'da ve Göztepe'de uygulanan sistemin aynısının burada uygulanması. Şu ana kadar haklı taleplerinden bir yanıt alamamışlar. Bostanlı İşadamları Derneği de bu konuda baskı yapmış. Dilekçeleriyle bugüne dek ilgilenen olmamış. Yaklaşık 400 esnaf 80 bin TL'yi bulan cezalardan uzak kalmak istese de müşterilerini kaçırmamak adına her türlü riski de göze alıyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun bu esnafın sıkıntısını yerinde görmesini isterim. Ruhsat mı gerekiyor, tenteleri mi kötü, kaçak kat mı yapmışlar, gecekondu gibiler mi? Bu soruların hepsi yerinde yanıt bulur. Fakat İzmir'in en güzel ilçelerinden biri olan Karşıyaka'da şöyle sahil kenarına bir oturayım, bir şeyler yiyip, içeyim diyemiyoruz artık. Zira tente yok. Tente olmadığı gibi bir çok kurumun müdahalesine açık.

Bu faytonlar ne?

Büyükşehir'in Kordon için tasarlayıp hayata geçirdiği faytonların kentin turizmine önemli şeyler kattığını düşünüyorum. Bir defa arabalar ve atlar bakımlı. Cılız hayvan yok. Tek bir hayvanın üzerine yük bindirmek yok. Fiyat belli ve tek. Güneşlikleri sağlam. Tekerlekler sekiz çizmiyor. Gayet hoş bir Kordon havası aldırıyor. Peki kruvaziyerden inen turist Kordon'u değil de Karşıyaka'yı gezmek isterse ne ile karşılaşıyor?

Cılız hayvanlar.

Tek bir atın üzerine bindirilen yüzlerce kilo yük.

Dinlendirme yok.

Tekerlekler sekiz çiziyor.

Arabalar Doğan görünümlü Şahin gibi.

Bir çelik jant atmamışlar üzerine.

Araçların içi cezaevi duvarlarına asılan o eski halılarla süslenmiş gibi.

Fiyat mı? Ne verirsen. Daha doğrusu ne talep edilirse.

Güneşlikleri kiminde branda gibi, bir plaj şemsiyesi açmamışlar.

Bunlar ne sormak istiyorum. Kordon'da yakaladığınız başarı neden Karşıyaka için çok görüldü. Neden Karşıyaka'da faytonlar gecekondu havasından kurtarılmadı. Fayton bu şehrin DNA'larında var. Hiç kimsenin koparamayacağı kadar güçlü bir kültür. Ama yöntem, teknoloji 80'lere ait.

Hepsini anladım da Karşıyaka'ya farklı Kordon'a farklı davranmak niye?

Karşıyaka üvey evlat mı?

YORUMLAR

  • 0 Yorum