Suriyeli Mülteciler Ne Olacak?
Ömer Dinçer

Ömer Dinçer

Suriyeli Mülteciler Ne Olacak?

22 Haziran 2015 - 08:31

Türkiye'nin komşularında yaşanan sıkıntıyı görüp oradaki mültecilere kapısını açması ne kadar insani bir olay...

Gel gelelim ne biz ne de herhangi bir Avrupa ülkesi böylesine fazla bir nüfusa ev sahipliği yapacak altyapıyı barındırmıyor. Avrupa'dan beş kuruş yardım almayan Türkiye'nin bu sıkıntı verici durumu aşıp aşmayacağı bence yeni kurulacak hükümetin gündeminde olmalı. Bakın Basmane'de çekilmiş bir fotoğrafı paylaşıyorum sizinle. Bu sadece bir çim alanın üzerine öbeklenmiş bir insan kitlesi. Basmane'de hakim dil Arapça olup çıkıvermiş. Berber, market, telefoncu, fırın, yemek salonları... Herkes dükkanının camına Arapça bildirimler asmış, Arapça bilen elemanlar arıyor. Camilerde, terkedilmiş binalarda, otoparklarda, çocuk parklarında yatıp kalkan Suriyelilerin bir mülteci teknesi beklemediğini nereden biliyorsunuz?

Tamam, misafirperverlik bizim özümüzde var. Fakat hem kendilerinin hem de bizlerin hayatını zorlaştıran Suriyeliler konusunda birşeyler yapmak zorundayız artık. Mülteci kamplarından uzak bu insanlar hem yiyeceğe ve yatacak yere ulaşmada zorluk çekiyorlar hem de şehrin siluetine ciddi zararlar veriyorlar. İzmir'in kent havuzları bugün bu şehrin çocuklarına eşlik eden Suriyeliler ile dolu. Kent meydanları ona keza. Kendi ülkelerinde bu tip görüntülerle daha önce karşılaşmamış turistlere bunu nasıl izah edeceğiz? Özümüzde göçebe bir yaşam yok, “Bu adamlar Suriyeli bizimle alakası yok” desek ne olacak... “Ha tamam o zaman biz seneye yine buraya geleceğiz” cevabını mı işiteceğiz sanıyorsunuz?

Türkiye, bir yandan yeni kurulacak hükümetin sancılarını çekerken bir yandan da bu tip ekonomimize ağır yara aldıran mülteci durumları ile boğuşuyor. Bizim kültürümüzde misafiri kapı önüne koymak yok. Tamam, çok ciddi paralar harcadık, sağlıklarıyla, okullarıyla, kalacak yerleriyle ilgilendik. Ama İzmir başta olmak üzere bazı şehirlerimizde iş çığrından çıktı. Bu yazın kışı da olacak, Suriye'deki savaşın biteceği yok. İnsanlar gelmeyi sürdürüyor. Giyecek, yakacak, yiyecek sıkıntısı baş gösterdiğinde ne yapacağız?

Asla bu insanları o savaşın içine atalım demiyorum. Ama en azından sokakta, parklarda, meydanlarda uyuyan bu insanlar ile ilgili bir adım atmak zorundayız.

YÜZÜMÜZ GÜLDÜ!

Göztepe'nin ve ARKAS'ın şampiyonluğunun ardından Pınar Karşıyaka da İzmir'e şampiyonluk getirdi. Aslında hem seyircisi hem de coşkusu ile Pınar Karşıyaka, Türkiye'de sadece futbolun değil, basketbolun da seyirci için çok şey ifade ettiğini kanıtladı. Bütün teknik ekibi ve sponsorları kutluyorum. Selçuk Yaşar ve Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'a hakkını teslim etmek lazım. Kötü gününde bile kulübün hep arkasında durdular. Selçuk Yaşar'ın bu kulübe hizmetleri anlatmakla bitmez. Keza Akpınar da seçildiği günden bu yana elinden gelen her türlü desteği Karşıyaka'ya verdi. Şampiyonlukta bir diğer önemli pay, aslan yürekli, cesur, cefakar Karşıyaka seyircisinin. Helal olsun size. Hepinizi alnınızdan öpüyorum...

YORUMLAR

  • 0 Yorum