Pelin Uğur

Pelin Uğur

ASKIDA EKMEK

10 Nisan 2017 - 18:57

Doğma büyüme İzmirliyim, çocukluğum kentin en güzel panoramik manzarasına sahip Kadifekale’de geçti. Hayat okulu eğitimim, Agora’da bulunan Hürriyet ortaokulu ve Şehit Fethi Bey Ticaret Lisesi'nde öğrenciyken, çok sevdiğim babamın muhasebe ofisinin tarihi Basmane semtinde yer alması nedeniyle, okul çıkışlarında ofise gidip harçlığımı kazanmak için çalışmaya atılmamla, ömrümün en güzel yıllarını geçirdiğim bu semtte başladı diyebilirim.
Babamın o yıllarda, çevredeki esnafların muhasebesini tutması, mükelleflere evrak alıp, götüren stajyer olarak görevlendirilmiştim. Evimizle okul arasındaki mesafeyi yürürken, bugünler de ben de iyice hasıl olan, yaşanmışlıklar sevdasının ağları örülmüş oldu. Hayatın gerçeklerini, okul kantininde, teneffüs arasında güle oynaya harçlıkları güçlükle denk getirip, bir simidi alabilir ancak üç arkadaşımızla paylaşırken öğrenmeye başlıyorduk. Gelir dağılımının burada yaşayan hanelerde çok dengeli olduğunu söyleyemeyiz. Yine de şartlara bakılınca insanlar, küçük inceliklerle mutlu olmayı öğrenmişler. Bugün kırk iki yaşındayım. Nereden geldiğini unutmayan bir insan olarak, hala çocukluk günlerimde aldığım yaşam terbiyesiyle adımlarımı atmaya öze gösteririm.
Bir süredir, küratörlüğünü yaptığım bir sergi gerçekleştireceğiz. Sergi, 22-31 Mayıs tarihinde Aya Vukolos Kilisesi'nde, halen İl Turizm Kültür Müdürlüğü Geleneksel Türk sanatları öğretmenliğine devam eden, Selin Uğur'un öğretileriyle, "Atölye Su" adıyla kendine ait açtığı özel atölyesinde, ders verdiği biz öğlecileriyle, "geçmişten günümüze minyatürlerle Basmane semtinde yaşam" temalı sergimiz gerçekleştirilecektir. Dolayısıyla bu aralar, araştırmalarımız nedeniyle sıklıkla, bu kadim semte yolumuz düşüyor, tarih kokan sokaklarında dolaşıp, ulaşabilirsek eski yaşayanlarıyla ve esnaflarıyla sohbet ediyor, soluklanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz sohbet ve yaşanmışlıklar, hikayeler şahane olunca, hızımızı alamayıp "semt belleği" adını verdiğimiz, belgesel niteliğindeki filmi de çekip sergi günü siz sanatsever dostlarımızla paylaşmaya karar verdik. İlgili sanatseverleri bekliyoruz.
Bu heyecan umarım bir ömür sürer, yaşadığım kente olan ilgim hiç bitmesin istiyorum, şehrin arka sokaklarına kadar adım adım keşfedip, cezbetmesinin keyfini süreyim. Semtte gezinirken, bazı dükkanların hala orijinal yapı özellikleriyle korunarak, dededen toruna silsile halinde geldiğini mutlulukla görüyoruz, ömrünü mesleğine adamış eski usul esnaf olabilme kabiliyetine, güzelliğine sahip, çalmadan, hile katmadan, terazisinin ayarıyla oynamayan, sabah besmelesiyle dükkanını açıp, güler yüzüyle efendice çalışan özel insanlar. Hala samimi, çocukluk günlerimdeki kadar yakınlar bana. Oldum olası büyük marketlerden alış veriş yapmaktan keyif alamadım. Açıkçası bu özelliğimi ben de korumaktan yanayım.
İllaki yolumun düştüğü ya da yaşadığım semtimin esnaflarıyla tanışır, sohbet eder, merhabalaşır alışverişimi keyifle yaparım. Bu noktada sloganım yaşasın küçük esnaflar, kepenkler kapanmasın.
Gelelim bu hafta semtte gezinirken arkadaşlarımla çok hoşumuza giden ayrıntıya; Anafartalar Caddesi No: 850 Basmane adresinde, 1896 yılından bu yana yer alan tarihi Basmane Fırını, vitrin camında "askıda ekmek" yazısını muhakkak görürsünüz. Günümüzde çok uygulanmayan, geçmişte çok yaygın olan bu adetin nasıl güzel bir şey olduğunu büyüklerimiz şanslıyız ki bizlere öğrettiler. Aileden gelen öğretileriyle, kalitesinden ödün vermeden, "1896'dan bu yana sönmeyen ateş" sloganıyla meşaleyi taşıyan başarılı işletme sahibi Yusuf Demir’in ikram ettiği tavşankanı çaylarımızı tarihi Altınpark Arkeoloji kazı alanında, yıllara meydan okuyan çınar ağacının gölgesinde yudumlarken, her birimiz çocukluk günlerimize kadar uzanıp geçmiş zaman bahçesinde soluklandık. Tarihi Basmane semti denilince, semtin korunması, hak ettiği yere gelmesi için yıllardır verdiği mücadelesiyle takdir ettiğimiz, yaptığı araştırmalarıyla biz Basmane sevdalılarına rica edildiğinde vakit ayırıp mihmandarlık ederek desteğini esirgemeyen sevgili Orhan Beşikçi’nin yorumuyla yazıma son vermek istiyorum’’ Bir semti sevmek, bir kenti sevmektir. Basmaneyi sevmek İzmiri sevmektir.’’
Bugün İzmir'de yaşayıp, ucundan kıyısından bu semtle ilişiği olmayanımız yoktur, yüreğimizin derinliklerinde, nereden, nasıl geldiğimizi unutmadan, güzelliklerimizi muhafaza ederek paylaşmak dileğiyle…

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Ayfer Valentin
    4 yıl önce
    Süper bir yazı. Ben de Kahramanlarda yaşadım. Anlatsam bitmez. Zaten de bitmesin. Yüreğinize sağlık.