Duyarlılığını bildiğim bir dostum, kanımın çekilmesine neden olan bir video çekip facebook’ da paylaşmış. Video’nun içeriği tam olarak, kabası bitmiş yüksek katlı mesken inşaatında rutin çalışan inşaat işçilerinin, iş güvenlik kurallarını, can güvenliklerini yok sayarcasına cambaz misali kurulan iskele de nasıl pervasızca çalıştıkları. İzlerken yüreğim hop oturdu hop kalktı. Yok mu bu çalışanların aileleri, çoluk çocukları, sevdiklerinin yüzü suyu hürmetine de mi dikkat edilmez hiç mi akıllarına gelmez ve yahut alanda uyarıp kulaklarını çekecek aklı selim ustabaşları ne iş yapar nerededir diye hayıflandım. Pes diyerek, yazılmaya koyuldum.
İlgilileri bilirler, yeni düzenlemelerle özellikle işçiyi koruyup haklarını gözeten bir yok yenilikler var SGK kanunlarında..iyi de işçinin pervasızlığı karşında, kendisinden nasıl koruyacağız? İşletmeler de zorunluluk olarak uygulanan, cezai yaptırımı da ağır olan, iş güvenliği uygulaması gereği, konu ilgili bilgilerin yer aldığı eğitim sunuluyor çalışan işçilere. İş güvenlik uzmanı hizmet sonrası faturasını keser, dosyasını düzenler işverene imza eder çeker gider. Her dakika işyerinde ki işleyen düzene müdahale etmesi imkansız. Bunun konunun önemi illaki bir olay vukuu bulduğunda anlaşılır. İşverenlere hizmet verenler, her zaman uyarıda bulunur standarttır adeta denilir ki’’cezai yaptırımlar çok ağır aman dikkat edin kurallara’’ ‘’ insan faktörü çok önemli’’ iş tehlikesi en yüksek sektörlerden biridir inşaat sektörü. Video da izledim, adamlar çok katlı iskeleyi kurmuşlar, en üst katta öyle bir denge de hareket ediyor akrobat adeta izleseniz şaşarsınız. Bir değil, birkaç taneler, birlerinden cesaret desteği alarak, bilinçsizce işlerini risk içinde yapıyorlar, pimi çekilmiş bir bomba tehlikesi saçmaktalar adeta..düşüp bir tarafı kırılsa, ki altıncı kattan düşüp sonucu vahim olmayacağını düşünmek mantık dışı iyimserlik olur. Düşüp canına mal olmayı bırakın, eline kıymık batsa iş kazası statüsünde işlem görmesi halinde 48 saat içinde hastaneye götürülüp, karakola gidip ifadesini vermeli tedaviyi üstlenmeli işveren bir sürü prosedür yazışması vs vs si..kaldı ki bu şartlar altında vefat etmesi halinde, can kaybına mı üzülsün başına gelecekleri mi gerçekten yandığı gündür işveren hesabını veremez. Dilediği kadar kaskını , halatını, kaymaz ayakkabılarını imza karşılığı verdik, işçinin kendisi kullanmadı dese yine de nafile..işverenler çalışanlarınız kuralara uymuyorlarsa uyarı ihtarı çekin, gerekirse çalıştırmayın. Vebali de sonucu da ağır olur. Kimseye anlatamazsınız, göz yummak suç’a iştiraktir, işveren olmak zor zanaat velhasıl. Bir musibet bin nasihate bedeldir der büyüklerimiz. Umarım acı tecrübelerimiz olmasın.
Hele ki bu sektörde, işverenin eksiği bitmez incelemeye şayet alındığında. İşverenler için işyerinde bulundurmak zorunda oldukları, özlük dosyası denilen önemli bir ayrıntı vardır. İçeriğinde işçi ve işveren arasında protokol matbu anlaşma göstergesidir. Çoğu çalışan ve işveren okumadan imza atarlar öneminin farkında bile değillerdir. Dosya da olması gerekli olan, fazla mesai onay yazısı olmazsa cezai yaptırımı girer devreye, sağlık raporundan tutun da sabıkası yoktur yazısına kadar koyarsınız. İşçi işe gelmedi mi haber vermeksizin, haklı gerekçeyle sözleşmesine son bile verirsiniz. Mesai saati sekiz saattir, çalışma süreniz aşarsa fazla mesai onay yazınız olmak zorunda bordronuza da yansımalı. Peki, bunca özenli düzenleme kimin için, tabi ki emekçi işçinin haklarını işverenin ki kadar gözetmek için. Bakınız meslek kodunun bile ne çok faydası var, ne iş koduyla işe alınıyorsanız o işle meşgul olabiliyorsunuz. A işyerinde çalışan olarak girdiyseniz işe, işverenin alakasız C biriminde görevlendirme yazısı olmaksızın görevlendirilemiyorsunuz . Unutmayın, haklar verilmez alınır. İşverenlerin özellikle bu sektör de, ücret belgelendirmeleri, fazla mesai hakları kısmınaysa yazımda dokunmuyorum bile. İşveren basiretli olmalıdır diye bir kavram var hukuk kurallarında, bu bir sorun çıktığında önünüze kocaman bir gerçek olarak seriliyor.
Ekmeğini taştan çıkartan emekçi insanım, bu pervasızlığınıza son vermelisiniz, haklarınızı, kendinizi azıcık da siz korumalısınız canınızı, kurallara uymaya, dikkatli olamaya özen gösterin lütfen. Her şeyi devlet’ten, işverenden beklemeyin. Tehlike derecesi yüksek olsun olmasın çalışma sahalarının tamamında insanlarımızı sağduyulu olmaya davet ediyorum.
YORUMLAR