Bir süredir şehir içinde ulaşım için Metro toplu taşım aracını kullanmaktayım. Dolayısıyla, gün içerisinde trafik kaosuna girmeden, kitap okuma lüksüne de sahip olarak çevreme alıcı gözle bakıp, olan biteni irdeleme şansını yakalıyorum. Dikkatimi çeken önemli bir nokta var, özellikle üçyol mevkii civarında adım başı her yerde,kıyıya, köşeye gözden kaçması neredeyse imkansız ’’ günlük, kiralık daire bulunur’’ ilan yazıları yer almakta. Peki ; Maliye Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü bu günlük kiralama işlemlerini gerçekleştirenlerin belge düzenleme kurallarına uyulduğuna dair yeterli denetim ve takibi yapabiliyor mu? merak etmekten kendimi alamıyorum.
Uygulama olarak; günübirlik /kısa süreli ev kiralayanların anlık kimlik bildirim yapma zorunluluğunun getirilmesinin ardından, Maliye Bakanlığı da harekete geçerek; Resmi gazete de yayımlanan uygulamayla; beş yüz Türk lirası ve üzerinde kira ödemelerinin konut kiralama sürelerine bakılmaksızın kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerin mülk sahibinin hesabına banka veya PTT aracılığıyla yapılması zorunluluğunu getirdi. Türkiye de ne yazık ki denetim sistemi olmadan, cezai yaptırımlar uygulanmadan sistem oturmuyor. Bir musibet bin nasihate bedeldir demekten kendimi alamıyorum. Emlak sektöründen bir arkadaşım, yıllar evvel günlük kiraya verdiği daire de, kalp krizi geçirip vefat eden bir müşterisiyle ilgili yaşadıkları süreçle ilgili ‘’yasal uygulama zorunluluğuna uymuş olmanın gönül rahatlığını yaşıyorum ‘’dediğini anımsadım. Emniyete kimlik bildirimlerini yapmamış olsaydı düşeceği durumdan çıkması biraz güç olacaktı muhakkak.
Kiraya vermek istediğiniz mülkünüz varsa, inceden bu ayrıntılara dikkat etmeniz de fayda var. En azından kira kontratınıza gayrımenkulünüzün kullanım şekli, süresi ve üçüncü şahıslarla ilgili kısımda sınırlama koymak ayrıca tahliye kabul yazısını baştan almak gerekir diye düşünmekteyim. Önceki yıllar da, kiraya verdiğim dairemle ilgili ne yazık ki kötü bir tecrübeye sahip oldum. Tam da altını çizdiğim şekliyle, kiracım benden kiraladığı meskeni üçüncü şahıslara onayım ve bilgim olmaksızın günlük kiralamaya kalkmış apartman sakinlerinin rahatsız olduklarına dair şikayet ve ikazlarıyla durumu tespit etmiş, güçlükle kiracıyı tahliye etmeyi başarmıştım. Olaya müdahale etmeyip, illegal durumun devam etmesine göz yummuş olsaydım, kiraya verdiğim gayrımenkulüm de gerçekleşecek sorunlar taraflar arasında kira kontratı da olsa, beni bağlayacak , iyi bir avukat savunmasıyla , iyi niyetimi ispat etmek durumunda olmam kaçınılmaz olacaktı. Günümüz de söze itimat etmek güçlükle mümkün olsa da, imzalanan yazılı protokol sözleşmeleri neredeyse hayatımızı kurtarır düzeyde yaşamımız da yerini almakta. Siz okuyucularımın da bu konuya hassasiyet göstereceği inancıyla, belgesiz ve usulsüz kiralama uygulamalarından haberdar olunduğunda yetkili birimlere ihbar ederek, kayıt dışı ekonomiye dur demenizi önemle istirham ediyorum.
YORUMLAR