Uzunca bir süre önce beni etkisine alan, nazlı bir çiçeğin büyüsüne kapıldım, esintisiyle sürükleniyorum. Yetiştirilmesi bir hayli özen ve emek isteyen narin, nazlı bir çiçektir kendisini takdim edeyim efendim ‘’Selluka’’ İzmir kentinin sembol çiçeği olarak günümüz de hak ettiği yerini alması gerektiğine inanarak yola çıktık, bu nazlı çiçeğe gönül verenler azınlık da olsa hayalimize ulaşacağımıza inanıyorum.
İzmir kentinin, kuşaklardır yaşayan eskilerinden, dinlediniz mi hiç hikayelerini? Nasıl da bundan elli yıl evvel özenle yakalarına broş gibi takıp salına salına gezindiklerini hayal ettiniz mi. Nerede o özenle giyinip kuşanıp etraflarına mutluluk , huzur veren zarif insanlarımız. Ebediyete intikal edenleri kucak dolusu selluka çiçekleriyle sarmalayıp, özlemle anıyorum. Nerede yaşını almış, akça pakça bir büyüğüme rastlasam sohbet etmeye koyuluyorum , ilk sorduğum sorular arasında yer alır ,‘’ yaşadığınız ev bahçeli miydi?, bahçeniz de selluka çiçeğiniz var mıydı?’’ yüzlerinde bir tebessüm belirir , aman efendim bir keyif, geçmiş zaman bahçesinde o güzelim enfes kokusuyla karşılar bizi sellukalar tadına doyulmaz bir sohbet başlar. İzmir de yaşayıp da bu çiçeğe gönül vermeyen, yaşamını sarmalamayan sanıyorum olmaz. Bu konuda ne zaman arasam, desteğini esirgemeyen zıraat mühendisi Selma Aydıngöz hanımefendiye İzmir sever, selluka sever olarak sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisi yoğun emeklerle selluka toğumu üretip, gönüllülük esasıyla çevresine dağıtmakta. Güzel yürekli selluka dostumuza selam olsun.
Günümüz de, peki böylemi? ne yazık ki selluka çiçeği unutulmuş, yeni kuşağın hatta haberi bile yok. Nerden mi biliyorum; izninizle paylaşmak isterim. Bu hafta Tarihe tanıklık eden, kaderine terk edilen Havra sokağının orta yerinde koordinatörü olduğum, Atölye Su grubumuzdan eğitmenimiz Selin Uğur ve Atölye Su üyesi yetenekli dostum Funda Kilercioğlu ile ‘’selluka’’ çiçeklerinin yaşamasını, unutulmaması hedefi ile resim yapmaya karar verip, elimize aldık boyalarımızı, fırçalarımızı büyük bir aşkla resmettik. Sevgili Funda Kilercioğlu’nun usta fırça kıvrımlarıyla hayat bulan sellukaların bir başka güzelliğe büründüğünü neredeyse gerçek olduğuna kanaat edileceğini düşünüyorum. Resim yaparken bize samimiyetle yaklaşan Havra esnafına , alışverişe gelen veya o civarda yaşayan yurdum insanına, büyüğünden, küçücük çocuklara, kedisine, köpeğine Hanın ekip üyelerine yanımıza gelip de ne yapıyorsunuz kolay gelsin diyenlere hep anlattık bu özel çiçeği bildiklerimizi aktardık, bazılarının eline fırçayı verdik uygulama yaptırdık. Söz verdiler unutmayıp, yetiştirmek için çaba göstereceklerine koruyacaklarına. Anladık ki, İzmir kenti yaşayanlarının bir çoğu ‘’selluka’’ çiçeğimizle ilk kez tanışıyor, hayıflandık doğrusu . Amacımız doğrultusunda yorulsak da, ruhumuza iyi gelen bir armağan bırakmanın gurunu taşımaktayız.
Selluka çiçeklerini resmettiğimiz duvar, Tarihi Küçük Karaosmanoğlu Han’ına ait olup, L’agora Old Town Hotel &Bazaar marka isimleriyle yakınlarda açılış yapıp hizmet verecekler. İşletmenin yatırımcılarından sevgili dostum Halim Kahraman’a bu tarihi yapıyı aslına uygun olarak İzmir Kentine ve turizmine kazandırdığı için ve İzmir sembolü ‘’ Selluka çiçekleri sarsın bahçelerinizi ‘’ projemizi yaşama geçirmek için çabamıza desteğinden dolayı kendilerine siz okuyucularımın huzurunda bir kez daha minnet ve şükran duygularımı iletir, L’agora Old Town Hotel &Bazaar İşletmesine ait tüm ayrıntıları ilerleyen günlerde gazetemiz de yer alacak özel röportajımızda sizlere aktarmaktan gurur duyacağımı bildiririm.
Yolunuz Kemeraltına düşerse, L’agora Old Town Hotel &Bazaar’ a uğrayıp, bir merhabalı selam verin efendim. Göreceksiniz gününüz selluka çiçeklerinin esintisiyle, dokunuşuyla daha keyifli bir hale bürünecek. Tarihi Küçük Karaosmanoğlu Han duvarına aşkla resmettiğimiz Selluka çiçeklerinin canlanıp dile gelmesi de mümkün belki; bağlı bulunulan Konak Belediyesinin Sayın Başkanı Sema Pektaş Hanımefendiye kadar uzanır yardım çağrısı sesi, İzmir’e bu denli özen gösterilerek restore edilip turizme kazandırılan yapının, çevre düzenlemelerinde selluka çiçekleri kullanılıp yerini alır, belki de özü değiştirmeyecek ölçüde küçük dokunuşlarla küçük bütçelerle bile ünlü Havra sokağının korunup gözetilmesi, revizyon edilmesi mümkün olur. Bu hususta kendi adıma çok umutluyum.
Okuduğumda, çabamızla bütünleştiğini hissettiğim, sevgili şair Cem Seyhun Ünbay’ a ait dizelerle yazıma son vermek istiyorum.
Duvarbahçe
Bakmasını bilince
Sıradan ot çiçeğe
Duvar bahçeye döner,
Gözlerinle değil de
Yüreğinle
Bakabilirsen eğer..
İyi bak ki göresin
Sesin gülsün önce
Merhabayla gün öresin..
YORUMLAR